Geçtiğimiz yıl Ocak ayında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Adnan Oktar ile birlikte 16 elebaşına "örgüt yöneticiliği", "cinsel saldırı", "çocuğun cinsel istismarı", "eziyet" gibi birçok suçtan toplamda 9 bin 803 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi. Yerel mahkenin kararını değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ise 15 Mart tarihinde 84'ü tutuklu 215 sanık hakkındaki bu kararı, usulen bozma kararı verdi.
68 SANIĞIN TAHLİYESİNE İTİRAZ EDİLMİŞTİ
Ayrıca daire, bozma kararıyla birlikte, toplam 68 tutuklu sanığın tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alındığında tahliyelerine, sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Tarkan Yavaş gibi örgüt elebaşısının olduğu 16 sanığın ise tutukluluklarının devamına karar verdi. Bu kararın ardından yeni bir gelişme daha yaşandı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, Adnan Oktar Suç Örgütü dosyasında bozma kararının ardından 68 sanık hakkında verilen tahliye kararına itiraz etti.
"USUL VE YASAYA AYKIRILIK SÖZ KONUSU"
Başsavcılığın değerlendirmesi adına İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'ne gönderdiği itirazın gerekçeleri ortaya çıktı. Tüm delillerin dosyaya eklenmemiş olmasına rağmen 68 sanık hakkında verilen tahliye kararının usul ve yasaya aykırı olduğunun belirtildiği itiraz dilekçesinde tahliye nedeniyle tutuklamadan beklenen sonucun elde edilemeyeceği, bu nedenle tutuklama tedbirinin zorunluluk arz ettiği ve sanıkların tutukluluk için yeterli, kuvvetli suç şüphelerinin devam ettiği aktarıldı.
MAĞDURLARIN YAŞADIKLARINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Tahliye edilen sanıklardan bir kısmının 'Cinsel saldırı' suçundan tutuklama gerekçelerinin devam ettiğinin altı çizilen dilekçede, bu kapsamda müştekilerin iradesinin örgüt üyeleri tarafından yıllarca kendilerine verilen örgüt görevleriyle fesada uğratıldığı, ayrıca mağdurların ailelerine fotoğraflarının gönderileceğine dair yaşadıkları korku, ayrıca suça maruz kaldıkları uzun süreçten sonra sağlıklı bir iradeyle şikayetçi olmalarının beklenemeyeceği, mağdurların fikir becerisinin ortadan kalktığının anlaşılabileceği ve müştekilerin sanıklarla ilgili iyi beyanlarının ilk tanıştıkları döneme ilişkin olduğu kaydedildi.
TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI TALEBİ
İtiraz dilekçesinde örgütüm yapısal konumu ve işleyiş mekanizmasının mağdurlar üzerinde baskı yapmaya uygun olduğu vurgulanarak bu durumun tutuklama nedenleri arasında sayılan hususlar kapsamında kaldığı, yargılamanın ulaştığı aşamada sanıklar için tutuklama sebeplerinin ortadan kalkmadığı ve yargılamanın hala devam ettiği belirtildi. Sanıkların serbestken mağdurlara müdahale etme ihtimali de göz önüne alındığında itiraz dilekçesinde, sanıklar hakkında verilen tahliye kararının kaldırılması ve sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılarak tutuklanmaları talep edildi.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
İtiraz dilekçesinde değerlendiren Daire, 68 sanığın tahliye kararının ardından derhal tutuklanmalarını gerektirecek bir değişikliğin bulunmadığını ileri sürerek itiraz dilekçesindeki taleplerin reddine karar verdi. Tahliye edilen 68 sanık, tutuksuz yargılanmaya devam edecek.