RUS
işgali altındaki Ukrayna'nın en batı kenti Lviv'de yaşamın ve umudun izlerini sürmeye devam ediyorum. Lviv, Rus Ordusu tarafından ateşe tutulmaya başlasa da hala savaş mağdurularının ülkeden tahliyesi için en güvenli nokta konumunda. Bu yüzden uluslararası kuruluşlar da Lviv'deki tren istasyonu etrafına kurdukları çadırlarda ülkenin diğer kentlerinden çileli bir yolculukla kente ulaşanların gıdadan, giyeceğe ve sağlığa kadar tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Kızıl Haç standında savaş mağdurlarına yardım elini uzatan çalışkan bir gence rastladım. Türk olduğunu tahmin ederek yanına yaklaşarak konuştum. Azerbaycan Türkü Vugar Dosmammadov olduğunu söyledi. İtalya'da yaşıyormuş. Ancak 2020'de Karabağ Savaşı'nda kendi topraklarını savunmak için Azeri cephesine insani yardım için gitmiş. Bizimle konuşurken dahi gözleriyle çevresinde yadım edilecek biri olup olmadığına bakmaktan kendini alıkoyamayan bu güleryüzlü genç Ukrayna'nın da işgaline dayanamayarak soluğu Kızıl Haç'la Lviv'de almış. Hikayenin gerisini 16 gündür Lviv Tren İstasyonu'ndaki insani yardım operasyonunda aktif görev alan Dosmammadov'dan dinleyelim:
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hasta insanlar var. İnsanlara elimden geldikçe yol gösteriyorum. İtalyanca, Türkçe, Azerice, Rusça ve İngilizce biliyorum. Bildiğim dillerle onlara tercümanlık yapıyorum.
Tren garında sabahtan akşama kadar en acı senaryolara tanıklık ediyorum. Annesini babasını kaybetmiş çocuklar, diğer insanlarla birlikte nereye gittiklerini bile bilmeden ağlıyor. Bana göre en zor şey çocuklara olup bitenleri anlatmak.
Ukraynalılar topraklarını terk etmek, vatanını bırakmak istemiyor. Şu anda göç etmelerinin sebebi çocuklar, buralarda kalmaya yer yok. Kimse Ukrayna halkının korkup kaçtığını düşünmesin. Sadece yaşlı ve çocuklarını çıkartmaya mecburlar. Savaşabilen herkes burada. Ben savaşa ve insan öldürmeye karşı olduğum elime silah almadım, insanlara yardım etmeyi seçtim.