Silivri Cezaevi'nde bulunan bir tutukluya, babasının ölümü üzerine verilen izni kullandırmadıkları gerekçesiyle o dönem Kurmay Albay olan Hüseyin Kurtoğlu ile görevi sırasında birlikte çalıştığı 5 personel hakkında 2011'de dava açılmıştı. Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi 'Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan sanıkları mahkum etmiş, sanıkların o dönem üyesi oldukları Yargıtay 14. Ceza Dairesi de kararı onamıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından eski yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanan fezlekelerde Hüseyin Kurtoğlu davası, FETÖ'nün kumpas davaları arasında gösterilmişti. Fezlekelerde, FETÖ mensuplarının, Adana Jandarma Bölge Komutanlığı döneminde MİT tırlarını durduran ve 2019'da 'FETÖ üyeliği'nden mahkum olan eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun generalliğe terfi etmesi için Kurtoğlu'nun terfisine engel olmak istedikleri, bu nedenle Kurtoğlu hakkında suç uydurdukları ve mahkumiyet kararı verilmesini sağladıkları belirtilmişti.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan salonunda görülen duruşmada başka suçtan tutuklu sanıklar Demirezici, Meran ve Karabeyeser ile video konferans bağlantısı kurulurken, sanık Saylak ile müşteki Kurtoğlu ve avukatlar duruşma salonunda hazır bulundu. Önceki celse alınan ara karar gereği tanık sıfatıyla dinlenen eski hakim Habip Atasoy, sanıkları şahsen tanımadığını, geçmişte Yargıtay üyesi olduklarını bildiğini söyledi. Atasoy, Adem kod adlı gizli tanığın ifadesinde geçen, "17-25 Aralık operasyonları öncesi yapılan örgütsel bir toplantıda Erdal kod adlı örgüt üyesinin, Hüseyin Kurtoğlu davasının FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla açıldığı" yönündeki ifadelerin doğruyu yansıtmadığını ileri sürdü.
Gizli tanık ile bir dönem aynı yerde çalıştıklarını, personel ihtiyacı ve alımı konusunda aralarında husumet bulunduğunu iddia eden Atasoy, böyle bir toplantının yapılmadığını belirtti. Tanık eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Kerim Tosun ise sanıklar hakkında HSYK'ye göreve başlamasından sonra şikayet geldiğini, şikayete konu olayda yetkili olmadıkları yönünde karar verdikleri ifade etti. Tosun, sanıkların söz konusu davadaki eylemlerine ilişkin ise başka bilgiye sahibi olmadığını söyledi. Tosun, kendisi hakkında yürütülen soruşturmada, Yargıtayda daireler arası görev dağılımı yapılmasının ardından Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının örgüt mensuplarının etkin olduğu dairelere verildiği yönündeki ifadelerinin ise doğru olduğunu kaydetti. Sanıklar, Tosun'un aleyhte ifadelerini kabul etmediklerini bildirdi.
3 YIL 6 AYA KADAR HAPİS İSTEMİ
Tanıkların dinlenilmesinin ardından diyecekleri sorulan savcılık, yargılamaya katkı sunmayacağı gerekçesiyle diğer tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesini talep etti. Yüce Divan heyeti de bazı tanıkların adreslerinin, bazılarının da kimlik bilgilerinin tespitindeki eksiklikler nedeniyle tanıklıklarından vazgeçilmesine karar verdi. Kararın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Rıdvan Gündoğdu, 25 Kasım 2021'deki celsede açıklanan esas hakkındaki mütalaayı tekrarladıklarını ifade ederek, sanıkların 'Zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma' suçundan 3 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. Söz hakkı verilen sanıklar, mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek savunmalarını hazırlamak için süre verilmesini talep etti. Savunma için süre verilmesi talebini kabul eden mahkeme heyeti, davayı erteledi.