Sedef Kabaş'ın yargılanmasına İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya Sedef Kabaş ve avukatları ile Kabaş'tan şikayetçi olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları katıldı.
Kabaş'ın kimlik tespitinin ardından savunması ve sorgusuna başlandı. Suçlamaları kabul etmeyen Kabaş, Cumhurbaşkanına hakaret gibi bir kastı olmadığını savundu. Kabaş, daha önce emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde olduğu gibi Cumhurbaşkanına yönelik sarf ettiği sözün bir atasözü olduğunu söyledi.
Sedef Kabaş, "Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur" demişti.
Kabaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bu sözleri kamuoyunun tepkisini çekmişti.
12 YIL 10 AYA KADAR HAPİS İSTEMİ
Tele-1 isimli televizyon kanalında Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan sözleri nedeniyle yargılanan Sedef Kabaş, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklu bulunuyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kabaş hakkında zincirleme şekilde "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıl 5 ay 15 günden 8 yıl 2 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na yönelik sözleri nedeniyle de Kabaş'ın ayrıca "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan 2 yıl 4 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapsi isteniyor. Toplam 3 yıl 9,5 aydan 12 yıl 10 aya kadar hapis cezası istenen Kabaş'ın televizyondaki Cumhurbaşkanına yönelik tahkir içeren ifadelerini, Twitter hesabı üzerinden de yinelediği vurgulanıyor.
Tele 1 canlı yayınında Sedef Kabaş'tan Cumhurbaşkanlığı makamına skandal hakaret
ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ
İddianamede, Kabaş'ın alenen Başkan Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırmayı alışkanlık haline getirdiği; Erdoğan'ın şeref, onur ve haysiyetine yönelik ağır ifadeleri tekrar tekrar kullanarak suç işleme yönündeki iradesini yinelediği belirtiliyor.
Kabaş'ın Başkan Erdoğan'ı damgalama amacı taşıyan, nefrete kışkırtma ihtimali olan ve hoş görülebilir bir seviyenin üstünde ifadeler kullandığına dikkat çekildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına atıf yapılarak, Kabaş'ın hakaret içeren sözlerinin eleştiri sınırını, basın ve ifade özgürlüğü aşan nitelikte olduğu kaydedildi.