Rus Ordusu'nun kuşatması altındaki Ukrayna'nın başkenti Kiev'de dün şiddetin dozu arttı. Kiev'e 20 km uzaklıktaki Irpin'de binlerce sivilin tahliye yolları bombalandı. Günlerdir İrpin'deki sığınaklarda bekleyen siviller Rus ordusunun İrpin şehrini tamamen kuşatması yüzünden canları pahasına yollara düştü.
Zor durumdaki çok sayıda kadın, çocuk ve yaşlının da bulunduğu siviller, patlama bölgesinden kaçmak için evlerini terk ederek yanlarına aldıkları birkaç eşya ile Kiev'e geçmeye çabalıyordu. Ancak rus bombardımanı sırasında etrafa saçılan şarapnel parçaları sivilleri kaçış yolunda yakaladı. Yollarda ölenlerin yayında duran bavul, hatta evcil hayvan sepetlerinin görüntüleri yürekleri dağladı.
Yiyeceğimiz bitti. Uçaklar, bombalar bütün şehiri vurdu. Günlerdir İrpin'den çıkmak için güvenli zamanı bekliyorduk. Bir türlü kaçmamıza fırsat olmadı. Düşman ordusu yaklaşınca artık evden çıkma kararı aldık.
Komşularımızla birlikte köprüye doğru yola çıktık. Bombalar hemen önümüze düştü. Hayatta kaldığımız için şanslıyız" dedi. Rus Ordusu'nun Irpin şehir merkezine girdiği ve burada kontrolu sağladığı öğrenildi.
MARİUPOL'DE YÜZBİNLERCE SİVİL MAHSUR
Harkov'da bugün insani yardım koridorunun açılmasını bekleniyor. Mariupol şehrinde de artan saldırılar yüzünden şehirde yüzbinlerce sivil mahsur kaldı. Akşam 21.00'e kadar sivillerin tahliyesi için insani koridor açıldı.
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı da yaptığı açıklamada bugüne kadar 11 binden fazla Rus askerinin hayatını kaybettiğini bildirdi. 44 uçak, 48 helikopter, 285 tank, 985 zırhlı araç, 109 topçu sistemi, 447 araç, 60 yakıt tankı ve 4 İHA etkisiz hale getirildi.
BOMBALARDAN KAÇAN SİVİLLERE YARDIM ETTİK
Günlerdir Irpin'de devam eden tahliyeleri takip etmek için yıkılan köprünün üzerinde fotoğraf çektiğim sırada meslek hayatımın en zorlu anlarından birini yaşadım.
10 binlerce sivil güvenli bölgeye gitmek için bombaların altında yürümek zorunda kalıyor. Rus savaş uçaklarını Irpin üzerinde gördük Binaların arasında sortiler yaparak bombalar bırakıyorlardı.
Dün de bazı gazeteci arkadaşlarla bölgeye gittik. Bombardıman sesleri eksilmiyordu. Yolda bizi gören Yunan gazeteciler, bölgenin çok tehlikeli olduğunu geri döndüklerini söylediler ama ben oraya gitmeye karar verdim.
Henüz birkaç kare çekmiştim ki diğer gazeteci arkadaşlarla arkamıza düşen havan mermisiyle kendimizi yere attık. Tam bir can pazarı yaşanıyordu. Bağrışmalar, çığlıklar arasında insanlar cevrede bekleyen arabalara bindi. Kısa bir sessizlikten sonra köprüye doğru yürümeye karar verdim.
100 metre sonra bulunduğumuz bölgeye iki havan daha düştü. Bölgedeki sivillerle ve diğer gazeteci arkadaşlarla birlikte güvenli bölgeye geçtim. Sonradan öğrendiğime göre köprünün üzerinde 2 ölü, onlarca yaralı vardı...