Günlerdir Irpin'de devam eden tahliyeleri takip etmek için yıkılan köprünün üzerinde fotoğraf çektiğim sırada meslek hayatımın en zorlu anlarından birini yaşadım. Son iki gündur artan Rus bombardımanı yüzünden zor zamanlar geçirdik.
10 binlerce sivil güvenli bölgeye gitmek için bombaların altında yürümek zorunda kalıyor. Önceki gün Rus savaş uçaklarını İrpin üzerinde gördüm. Binaların arasında sortiler yaparak bomba bırakıyordu. Adım adım yakalaşan Rus ordusu artık hemen köprünün diğer ucunda bulunan apartmanlara bomba yağdırmaya başlamıştı.
Biz de son durumu görmek için İrpin Köprüsüne doğru hareket ettik. Son kontrol noktasına ulaştık. Aracı güvenli bir yere park ettik. Bölgeden ayrılan siviller koşuşturma içindeydi. Bomba sesleri eksik olmuyordu.
Demir bariyerlerin altında üstünden gelen çoğunluğu yaşlılardan oluşan bir grubu çekmek için öne doğru hareket ettim. Henüz birkaç kare çekmiştik ki arkamıza düşen havan mermisiyle kendimizi yere attık. Tam bir can pazarı yaşanıyordu.
Bağrışmalar, çığlıklar arasında insanlar cevrede bekleyen arabalara bindi. Kısa bir sessizlikten sonra köprüye doğru yürümeye karar verdim. 100 metre sonra bulunduğumuz bölgeye iki havan daha düştü.