Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasının ardından yaşadıkları ülkelerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlar sınır kapılarında. Rus işgalinden kaçan vatandaşlar Türkiye'de kalmak için veya kendi vatanlarına gitmek için geçiş yolunda Türkiye'deki sınır kapılarını kullanıyor. Bahtiyar S, arabasını ailesine ve Ukrayna'lı çokta samimi olmadığı komşularına ev yaptı, üç gündür hiç uyumadı yolculukları tam 1 haftadır sürüyor. "Komşularımın gidecek yeri yoktu, arabaları da yoktu onları yalnız bırakamazdım" diyor gözyaşları içinde.
Televizyonda izlediği savaş anlarından çok etkilendiği için gönüllü olarak otobüs şoförlüğü yapan; insanlık ölmedi dedirten Yaşar Coşkun, "Haberleri izlerken insanların gözlerindeki korkuyu gördüm, ben de onlara yardım etmeliyim dedim" deyip evini bırakıp 10 gündür yollarda olduğunu söylüyor. 2 yaşındaki oğlu ile dört gündür yolda olan Mevlüde D. ise "Hayatlarımızı bırakıp geldik" diyor. 10 aylık Timur bebek hiçbir şeyin farkında değil gibi görünse de yemyeşil gözleri 'barış' diyordu.
İşte Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda SABAH'ın karşıladığı vatandaşlar ve anlattıkları:
Bahtiyar S. (58): Biz İstanbul'dan aldığımız tekstil ürünlerini Ukrayna'da satıyorduk. Bir mağazamız vardı. Üç çocuğum var. Hmelnitski şehrinde yaşıyorduk. Savaşın başladığı andan itibaren tüm dükkânlar, iş yerleri kapandı. Evlerimize gittik. O kadar çok bomba sesi vardı ki... 35 yıldır huzurla yaşadığımız evimiz artık bize ıstırap veriyordu. Paramızı pulumuzu, hiçbir eşyamızı almadan sadece montumuzu giyip arabaya bindik. 1 haftadır Ukrayna'lı komşularımız ve ailemle arabada kalıyoruz. Romanya'ya geçerken lastiklerimiz yarıldı alev aldı. Romanyalılar bizden hiç para bile istemeden arabamızı tamir etti, sarıldılar ve destek oldular.
Dillerini bilmediğimizden yarım yamalak 'Socar' dedik. Hemen yüzleri güldü. Allah hepsinden razı olsun. Allah Türkiye'den de razı olsun çok iyi bir devletsiniz, çok iyi insanlarsınız. Türkiye'ye gelmemiz 2 gün sordu. 3 gündür hiç uyumadan araba kullanıyorum. Kilometrelerce araba kuyruğu vardı. Saatte sadece yirmi metre ilerleyebiliyorduk. Hayatımızda hiç böyle zorluk yaşamadık. Şimdi biz ne yapacağız? Paramız yok, işimiz yok... Çocuklarımız ne yiyip ne içecek? Azerbaycan'da çocuklarımı ve karımı bırakıp tekrar Ukrayna'ya döneceğim. Orası benim ikinci vatanımdı.
Yaşar Coşkun (56) : 35 yıllık şoförüm. Haberlerde izledim insanlarının mağduriyetlerine çok üzüldüm ben de bir şeyler yapmalıyım dedim. İnsanların gözlerindeki korkuyu gördüm tüylerim ürperiyor. Evimi barkımı bıraktım mağdur olan sivillere yardım etmek için gönüllü olarak çalışıyorum. 1 haftadır yoldayım. Bu insanlar bir dram yaşıyor. Aç susuz uykusuz hayatta kalmaya çalışıyorlar. Evi arabası bombalanan insanlar üstlerinde pijamalarıyla yollardalar. Küçücük bebekler, çocuklar kilometrelerce yürüyorlar. Bizim devletimiz büyük bir devlet; yoldayken her yerde ülkemizin sivil toplum kuruluşlarını gördüm. İnsanlara yardım ediyorlardı. Gurur duydum. Savaşın kazananı olmaz.
Mevlüde D: 2 yaşındaki oğlum Arthur'la dört gündür yoldayız. Bir bebekle savaşta olmak çok zor, çok acıtıcı. Hangi anne çocuğuyla bir savaş ortamında olmayı ister ki? Ben bir Türk restoranında aşçıydım eşim de taksici. Biz hayatlarımızı bıraktık ve geldik. Hayallerimizden, umutlarımızdan, hobilerimizden, işlerimizden, anılarımızdan, sevdiklerimizden ayrıldık.
Gözleri 'barış' diyen 10 aylık Timur Özbek bebek... Ailesiyle birlikte 5 günlük zorlu yolculuklarından sonra; dedesinin yanına, Adana'ya gitmeden hemen önce SABAH'ın objektifinde...