Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş devam ederken, bombardıman altındaki şehirlerde kalan Türk öğrencilerin tahliyesi için canla başla çalışan Alper Kara'nın canını hiçe sayarak gösterdiği gayret, bir kahramanlık hikâyesine dönüştü. Bulgaristan-Edirne sınırından yurda giren Türk öğrencilerin dilindeki tek isimdi Alper Kara. Öğrencilerin 'Alper Abi' dediği Kara, yıllar önce üniversite okumak için gittiği Kiev'de yaşamaya başladı. Uçak Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra kendisi gibi okumaya gelen öğrencilere rehberlik yapmaya başlayan Kara, savaşın patlak vermesiyle birlikte Türk öğrencilerin oradaki can simidi oldu. Yoğun bombardımanda ateşin ortasında kalan Türk öğrencileri organize eden Kara, onları tek tek tahliye otobüslerine, TIR'lara ve trenlere ulaştırdı. Savaştan kaçan ve vatan toprağına dönen onlarca öğrenci onun sayesinde ailelerine, sevdiklerine kavuşabildi.
CANINI TEHLİKEYE ATTI'
O öğrencilerden biri olan National Technical University of Ukraine'de Uçak Mühendisliği bölümünde okuyan Ata Türk, Alper Kara'nın kendilerine nasıl yardın ettiğini anlattı. Türk, "Kiev'de yabancı dili ve kalacak yeri olmayan birçok Türk öğrenci vardı. Konsolosluğumuz bu öğrenciler için çağrı yapıyordu ama öğrenciler ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
Alper Kara diye biri vardı. Bu öğrencilere ağabeylik yapıyordu. Kiev'de gördüğü bütün Türk öğrencileri tahliye araçlarına o ulaştırdı. Gerek kendi arabasıyla, gerek taksi ücretlerini verdi. Savaşın ortasında kaçabilirdi ama Türk öğrenciler için canını tehlikeye atıp herkesle o ilgilendi. Konsolosluğun otobüslerine o ulaştırdı öğrencileri" dedi.
'HEPSİ BENİM ÖZ KARDEŞİM'
Ukrayna'daki zorlu süreci SABAH'a anlatan Alper Kara ise, "Kiev'de çok fazla Türk öğrenci var. Aralarında yabancı dili olmayan, ne yapacağını bilmeyen birçok genç vardı. Halk, marketlerde ekmek için kavga eder hale gelmişti. Konsolosluğumuzla iletişime geçtik, tahliye edilmeyi bekleyen öğrenciler için otobüs ayarladık. Öğrencileri tahliye otobüslerine yetiştirmeye çalıştık.
Bir yandan saldırılar devam ediyordu, bir yandan da yakıt kıtlığı vardı. Bu süreçte bizden 10 liralık yola 200 lira isteyenler, 100 liralık benzine 1000 lira isteyen taksiciler oldu. Bir taksiye 8-9 kişi bindirip çocukları otobüslere yetiştirmek zorunda kaldık. Çocukların o otobüslere binebilmesi her şeyden önemliydi. 300'e yakın arkadaşımızı yurda uğurladık. Ben de öğrenciydim. Onların neler yaşadıklarını en iyi ben bilirim. Hepsi inşallah sağ salim evlerine varacaklar. Onların hepsi benim öz kardeşim" dedi.