Milletvekili dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra 28 Aralık 2016'da tutuklanan Aysel Tuğluk 16 Mart 2018'de Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince "PKK terör örgütü üyeliğinden" 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu cezası İstinaf ve Yargıtayca onanan Tuğluk, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde de Kobani olayları olarak bilinen 6-8 Ekim 2014'teki terör eylemleri nedeniyle yargılanıyor. Kocaeli Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumunda kalan Tuğluk'un hafıza kaybı yaşadığı belirtilerek, demans (bunama) hastası olabileceği belirtilmişti.
İKİ FARKLI RAPOR
Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca hazırlanan 12 Temmuz 2021 tarihli raporda Tuğluk'un cezaevinde kalamayacağı ve infazının ertelenmesi gerektiği belirtilmiş, bunun üzerine avukatları ve cezaevi idaresi Tuğluk'un İstanbul adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı'na sevkini talep etmişti. İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 3 Eylül 2021 tarihli raporda ise Tuğluk'un "hayatını yalnız idame ettirebileceği, tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceği" belirtilmişti. Mahkeme bu kez Tuğluk'un cezai ehliyetinin olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu'nun bir rapor hazırlanmasına karar vermişti.
SUÇLARI AĞIR
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu beklenen raporu hazırladı. Raporda, Tuğluk'un "adam öldürme", "yağma", "alıkoyma", "mala zarar verme", "işyeri dokunulmazlığını ihlal", "hırsızlık", "yaralama", "iş ve çalışma hürriyetinin ihlali", "ibadethanelere zarar verme", "düşük yapmaya neden olma", "bayrak yakma" gibi birçok suçun işlendiği Kobani olaylarından sorumlu tutulduğu aktarıldı. Tüm bu suçların yanı sıra "suç işlemeye tahrik", "Devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozmak" ile de suçlanan Tuğluk'un akıl hastası olup olmadığı konusunda rapor hazırlanmasının istendiği belirtildi.
HAFİF KOGNİTİF BOZUKLUK
Tuğluk'un işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı ve savunmasını yapıp yapamayacağı konusunda mahkemenin rapor istediğine dikkat çekildi. Bu doğrultuda 7 Ocak ve 4 Şubat 2022 tarihlerinde yapılan muayeneler ve psikometrik incelemeler sonucunda rapor hazırlandığı aktarıldı. Raporda "Her ne kadar halihazır durumu 'hafif kognitif bozukluk' saptanmış ise de dava dosyasındaki tıbbi belgelerin incelenmesinde cezai sorumluluğunun tam olduğu" kaydedildi.
SUÇ TARİHİNDE BİR ŞEYİ YOKTU
Rapora göre, İzmit Seka Devlet Hastanesinde 3 Ocak 2018'de baş ağrısı nedeniyle Aysel Tuğluk'un beyin tomografisi çekildi. Bu tomografi sonucu normal çıktı. Aynı hastanenin 26 Temmuz 2018 tarihli nöroloji muayenesinde ise baş ağrısı sendromları tanısı konuldu ve ceza sorumluluğunu etkileyecek herhangi bir bulgu tespit edilemedi.
Adli Tıp raporunda, ilk defa İzmit Seka Devlet Hastanesi Nöroloji Polikliniğinin 15 Mart 2021 tarihli muayene notunda Tuğluk'un şikayetlerinin başladığı, alzheimer hastalığında bunama tanısı ile ilaç yazıldığı belirtildi. Ancak suç tarihleri aralığında Tuğluk'un herhangi bir akli arızası olduğunu gösteren tıbbi belge ve bulguya rastlanmadığı kaydedildi. Adli Tıp Kurumunda saptanan hafif kognitif bozukluğun da, klinik özellikleri dikkate alındığında, suç tarihlerinde olmadığı vurgulandı.
CEZAİ SORUMLULUĞU TAM
Raporda, "Aysel Tuğluk'un 09 Eylül 2014 - 30 Aralık 2020 tarihlerinde sanığı bulunduğu suçlara karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu, halihazır durumu ile savunmasını kısmi olarak ana hatlarıyla yapabileceği oy birliği ile mütalaa olunur" ifadesine yer verildi.