İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Burcu Uysal, 28 Şubat'ın soluğunu ilk kez Kartal İmam hatip lisesinde hissettiğini söylüyor. Milli güvenlik derslerine giremediğini ve bu boş zamanda neler olup bittiğini anlamaya çalıştığını aktarıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Okulun örnek gösterilen öğrencilerinden biriyken ne olmuştu da kapı dışında kalmıştım?" Uysal, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde 5.00 ortalamayla okul birincisi olmama rağmen, başörtüm gerekçesiyle alınmadığım dersler yüzünden, liseden mezun olamama kaygısını mezuniyet gününe kadar yaşadım."
İKNA ODASINA ALINDIM SINAVIMI İPTAL ETTİLER
"Üniversite giriş sınavıyla ilgili hiç sınav heyecanı yaşadığımı hatırlamıyorum. Benim ve benim gibi birçok arkadaşımın daha temel bir kaygısı vardı: 'bizi sınava alacaklar mı'? Nitekim korktuğum da başıma geldi. Tüm arkadaşlarımın annesiyle babasıyla, heyecanla gittiği sınava, ben büyük ihtimalle kapıdan dönmek zorunda kalacağım için bu gerilimi tek başına yaşamak isteyerek gittim. Sonra tam sınav salonuna girecekken görevli uyarısıyla giremedim. Koridordaki diğer bir görevli 'ikna' çalışmaları için beni başka bir sınıfa götürdü. 20 dakikalık pazarlıklar sonunda yanımdaki şapkayı başörtümün üzerine geçirip o şekilde sınav salonuna girdim. Görevliler birbiriyle işaretleşti, sonra beni sınava aldılar. Sınava girebilmenin şaşkınlığı ve gecikmiş olmanın gerilimiyle sınavı tamamladım. Sınav sonrasındaki umut ve heyecanlı bekleyişimin sonu maalesef hüsrandı. Sınav sonucum gelmemişti. Özel bir başvuru ile 'uygunsuz hallerden dolayı' sınavımın iptal edildiğini öğrenmiştim. Sonra ne yapacağını bilemediğim bir bocalama süreci yaşadım. Bir yandan başarılı bir öğrenci olduğum için ailemden ve çevremden de ister istemez duygusal bir baskı da hissediyordum. Şimdi ne olacaktı?
"AVRUPA'DAN VATANIMA AKADEMİSYEN OLARAK DÖNDÜM"
"Başörtülü girebileceğim bir üniversite arayışı sonucunda Kıbrıs'ta Yakın Doğu Üniversitesinde Psikoloji Bölümüne çıktı yolum. Ancak başörtü yasağı çok geçmeden orada da bizi buldu. Bölüm birincisi ve hocaların gözde öğrencisiyken, başörtü yasağı sebebiyle bir anda kampüste güvenlik görevlileriyle köşe kapmaca oynayan bir öğrenci oluvermiştim. Uyarılar, kampüsten çıkarılmalar derken orada da 28 Şubat'ın sonuçlarıyla yüzleşmiştim. Ne olacak, nasıl olacak derken Viyana Üniversitesinden aldığım kabulle kendimi bundan sonraki süreçte 14 yılımı geçireceğim Avrupa'da buldum. 14 yılın sonunda Avusturya'da lisans ve yüksek lisans, Almanya'da doktora derecesi, Avrupa'daki üniversitelerde 5-6 yıllık akademisyenlik tecrübesi ve Almanca ve İngilizce dillerinde yapılmış akademik çalışmalarla vatanıma döndüm."
"TEK KRİTERİM BAŞÖRTÜSÜNÜ SORUN ETMEYEN YER BULMAKTI"
İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Sümeyye Kuşakçı ise yaşadığı zorlukları şöyle dile getiriyor: "İmam Hatip Liseleri'ne yönelik katsayı uygulaması gibi dönemin acı olaylarına şahitlik ettim. Akranlarım sınavda kaç net yapacaklarının telaşındayken, ben acaba sınav salonunda kalabilecek miyim endişesi içerisindeydim. Normal şartlarda Türkiye'nin en iyi üniversitelerine girebilecekken kırılan puanımla ancak özel üniversitelere yerleşebiliyordum. Diğer öğrenciler üniversite seçenekleri arasında kararsız kalmışken, benim tek kriterim başörtüsü problemi olmayan/olmayacak bir yer bulmaktı."
"ŞU ANDA İKİ ÇOCUK ANNESİ BİR AKADEMİSYENİM"
"Viyana Ekonomi Üniversitesi'ne başvurdum. 2001 yılında birkaç aylık Almanca eğitimimle Viyana'ya gittim. Almanca sınavını geçtikten sonra bölüme başladım. 2007 yılında yüksek lisans derecesi ile mezun oldum. Aynı yıl benim gibi İmam Hatip mezunu olduğu için katsayı engeline takılan ve yurt dışında okumak zorunda kalan Ali Osman Kuşakcı beyefendi ile evlendim. Türkiye'ye dönmek istedik. Ancak devam eden yasaklar bizi bir müddet daha gurbette kalmaya zorladı. 2008 yılı itibariyle Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladım. Bir yandan da doktora çalışmalarımı sürdürdüm. 2001 yılında ayrıldığım vatanıma ancak 2015 yılında iki çocuk annesi bir doktora adayı olarak geri dönebildim. 2017 yılında doktoramı tamamladım ve aynı yıl İbn Haldun Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi'nde Doktor Öğretim Üyesi olarak çalışmaya başladım."