Nuray Canan Songür, 1998'de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'da başörtüsü yasağına direndiği için polisler tarafından sınıfından sürüklenerek çıkartıldı, terörist muamelesi gördü, emniyette sorgulandı. Hukuktan yoksun bir dava sürecinin tarafı olan Songür, 1998'deki ilk gözaltıdan sonra kayıtlara göre 'şüpheli'ydi. Ertesi yıl hamileydi. Hastane randevusuna gitmek için Vezneciler'de durakta beklerken, başörtüsü protestolarından kaçanların ortasında buldu kendini. Gözaltına alındı. 'Size bu ülkede nefes almak bile haram' diyen polislerce darp edildi. Korkulan oldu ve acıların en büyüğünü yaşadı. Cop darbeleri nedeniyle karnındaki ikiz bebeklerinden birini kaybettiğini hastanede öğrendi. Medyaya konuşuncu tehdit edildi, yurtdışına gitmek zorunda kaldı.
Çocuğuyla tehdit edilince hayatından endişe duyarak 2000'de yurtdışına gitti. Beraat edince 2007'de döndü. Songür, "Kılıçdaroğlu samimi değil. Binlerce kadının eğitim ve çalışma hakkı CHP yüzünden engellendi. Hakkımı helal etmiyorum. Başörtüsü yasağının kalkmasının mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. 28 Şubat Müslümanlar'ın sindirilme operasyonuydu. Bunun maşası da CHP'ydi. Başörtüsü yasağının yıllarca sürmesi gerektiğini savunan, bu yasağı savunan Nur Serter'i vekil yapan, başörtüsüne çaput diyen parti de CHP'ydi. 28 Şubat çok daha geniş kapsamlı bir darbeydi. Başörtüsü için 'siyasi simge, rejim sorunu, laiklik elden gidiyor' dediler. Başörtülü kadınlar çalışamıyor, eğitim alamıyor, hayatın tamamen dışına itiliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yasağı kaldırdı. Eskiden başörtülüler rejim düşmanı gibi lanse edilirken şu an da ülkesine her alanda hizmet eden insanlar haline geldi" diye konuştu.
DİPLOMASINI 14 YIL SONRA ALABİLDİ
KONYALI Refika Kart, 2001'de sözde devamsızlık yüzünden ancak gerçekte başörtüsü yasağına uymadığı için okuldan atıldı. Ancak Kart içindeki okuma azmini hiç kaybetmedi. İki çocuk annesi Kart vesayet zulmü yüzünden yarıda bırakmak zorunda kaldığı eğitimine yıllar sonra yeniden başlayarak 2015'te üstelik onur belgesiyle tarih bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını da tamamlayan Kart "İyi ki o dönem dik durmuşum. Bugün hâlâ kararımın arkasındayım. Bizler bu mücadeleyi vermeseydik kızlarımız bugün başörtüleriyle okuyamayacaklardı. Ne mutlu bana, kızım başörtüsü ile üniversiteye gidebiliyor" dedi.
Tolga YANIK / SABAH
ÇİÇEKTİN, BÖCEK OLDUN' DİYEREK DERSE ALMADILAR
28 Şubat mağdurlarından Adanalı Zübeyde Arslan Karagöz (47): Üniversitede kamu
yönetiminde okuyordum.
En büyük hayalim
kaymakam olmaktı. Daha önce
başım açıktı. Başörtüsü takmaya
karar verdim. Başörtüsü takıp üniversiteye
gittiğimde hoca beni içeri
almadı. Sonra da 'Çiçektin böcek
oldun' diyerek onurumu kırdı. Bu
sözü unutamıyorum. Başörtümü
çıkartırsan beni derse alacağını
söyledi. 3'üncü sınıfta okulu bırakmak
zorunda kaldım. Hayallerimi
çaldılar.
Murat KARAMAN/SABAH
VATANLARINA YILLAR SONRA DÖNEBİLDİLER
28 ŞUBAT sürecinde Avrupa'da okumak zorunda kalan, yıllar sonra vatanlarına alanlarında uzman akademisyenler olarak dönen İbn Haldun Üniversitesi öğretim üyeleri Burcu Üysal ve Dr. Sümeyye Kuşakçı: İkna odalarına
alındık. Şapkaları başörtümüzün
üzerine geçirip sınav
salonuna aldılar. Türkiye'nin
en iyi üniversitelerine girebilecekken
yıllarca vatanımızdan
ayrı kaldık. Şimdi
ülkemize akademisyen
olarak
dönmenin mutluluğuyla
hizmet
veriyoruz.
Muhammed UZUN
'EŞİM BAŞÖRTÜLÜ DİYE ASKERİYEDE MOBBİNGE UĞRADIM'
28 ŞUBAT döneminde askeri hastanede diş hekimi olarak görev yapan albay Kemal Mete, eşi başörtülü olduğu için 'pantolonun ütüsüz', 'mesaiye geç kaldın' gibi uydurma mazeretlerle disipline sevk edilerek ordudan atıldı. Kayserli emekli albay Mete 'Namaz kıldığımı ve eşimin başörtülü olduğunu bildikleri için özellikle içkili toplantılara çağırarak mobbing yapıyorlardı. 28 Şubat'ın karanlığı fiili olarak başanlık sistemiyle noktalandı" dedi.
AVUKATLIK RUHSATINI ALMAK İÇİN PERUK TAKTI
AK Parti Afyonkarahisar Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk: Konya Selçuk
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 3. sınıftan
sonra 28 Şubat sürecinin zorluklarını yaşadım.
Maalesef zor ve acı günlerdi. Sınav günleri güvenlik
görevlileri okula gelmeden sabahın 5'inde gizli
yollardan üniversiteye giriş yapıyorduk. Disiplin
cezası evraklarını utanç vesikası olarak saklıyorum.
Avukatlık ruhsatımı peruklu çektirmek
zorunda kaldığım fotoğrafımla aldım.
'6'NIZ DEĞİL 60 BİNİNİZ BİR ARAYA GELSE 28 ŞUBAT'IN MAĞDURİYETİ SİZ ÇARPAR
AK Parti Erzurum İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, muhalefete "6'nız değil 60 bininiz bir araya gelse de 28 Şubat'ın mağduriyeti sizi çarpar" dedi. Soylu'nun telefonundan partililere seslenen Erdoğan da Miraç Kandili'ni kutladı.
Furkan NEHRİ / SABAH