28 Şubat post-modern darbesinin 25'inci yıldönümünde SABAH'a konuşan 28 Şubat Öğrenci Derneği Trabzon Temsilcisi Aynur Özdemir, "1997 yılında Milli Güvenlik Kurulunun aldığı kararlar neticesinde başörtüsü yasağı bütün üniversitelerde uygulanmaya başlamıştı. O dönemde ben Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi-İdari Bilimler fakültesinde okuyordum. 1999 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesinde başörtüsü yasakları gelmişti. Ben de son sınıf öğrencisiydim. Sınavlara gireceğimiz zaman bize 'Bu kıyafetlerle sınava giremezsiniz' denildi. Arkadaşlarımızla toplanıp nasıl sınava girebiliriz, nasıl okulumuzu bitirebiliriz şeklinde kendi aramızda istişareler yaptık. O kadar büyük bir engel vardı ki ,okulların kapısına askerler getirilmişti. Güvenlik görevlileri otobüsten inerken kontrol yapıyor ve kampüsün içerisine kesinlikle başörtülü kimseye izin verilmiyordu. Biz ne kadar birlikte olsak ta bu yasağı engelleyemedik. Sınavlarımıza giremeyip, okuldan atıldık" dedi.
"28 ŞUBAT DARBESİ KÜRESEL BİR DARBEDİR"
28 Şubat darbesiyle birlikte Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler hiçe sayılarak vesayet odaklı bir yönetim anlayışı tesis edilmeye çalışıldığını belirten Özdemir, "Bin yıl sürmesi planlanan 28 Şubat Post Modern Darbesi ülkemizin, toplumsal ve siyasal ortamındaki büyük değişim ile asıl hedefine ulaşamamıştır. Fakat milletimize verdiği zararlar ve yarattığı mağduriyetler hala daha devam etmektedir. Bu darbenin ana unsuru, laik rejimin tehdit altında olduğu ve korunması gerekliliğinin, İslam karşıtlığına dönüştürülmesidir. 28 Şubat Darbesi Küresel bir darbedir. Dış güçlerin 1. Meşrutiyet'ten, 15 Temmuz'a kadar bu coğrafyada sahnelediği darbe planlarından en kapsamlısı 28 Şubat Post Modern Darbesidir. Korku imparatorluğu oluşturularak inançlı insanların toplumun her alanından tasfiye edilmesi amaçlanmıştır. Son dönemlerde dünyada ve Avrupa'daki bazı ülkelerde uygulanmaya konulan başörtüsü yasağı, Türkiye'de de yasağı tekrar gündeme getirmek isteyenler için siyasi ve hukuki bir dayanak oluşturmaktadır. Bu nedenle darbe dönemindeki çağdışı uygulamalara maruz kalınmaması için başörtüsü serbestliğinin yasal bir zemine oturtularak kanunlaştırılması gerekmektedir. 28 Şubat Darbe dönemine özlem duyan zihniyet, gerek kamuda gerekse diğer alanlarda başörtülü hanımlara karşı mobbing uygulama gayreti içindedirler. Bazı üniversitelerde halen başörtülü öğrenci ve akademisyenler düşmanca ve insafsızca uygulamalarla psikolojik şiddete maruz kalmaktadırlar. Sadece başörtüsü konusunda değil her anlamda tek tipleşmenin önüne geçilmesi için insan hakları ve özgürlükler konusunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır." şeklinde konuştu.
"ALLAH O GÜNLERİ TEKRAR YAŞATMASIN"
Gülden Gebiç ise, "28 Şubat 1997'de İmam Hatip Lisesi son sınıfın 2'inci dönemi öğrencisiydim. Bu süreçte önce İmam Hatip Lisesi'nde korkularımız başladı. Milli Güvenlik dersinde üst düzey bir hoca gelmeye başlamıştı. Türbanlı olduğumuz için bizlere önce kat sayı problemi çıkartmaya başladılar. Sınavlara girdim ve Ege Üniversitesi İngilizce eğitimi 5 yıllık hemşirelik bölümünü kazandım. Kaldığım yurda baskın düzenlediler. Bizi ikna odalarına almaya başladılar ve önce sözlü, sonra yazılı olarak psikolojik baskı yapıyorlardı. Sonra önüme getirdikleri DGM yazılı bir kağıt imzalamamı istediler. Bende imzalamayınca okulu bırakmak zorunda kaldım.2011 yılında başörtü yasağı önce Üniversitelerde, daha sonra ise Kamu 'da kaldırıldı.2014 yılında bizi geri çağırdılar ve eğitime tekrar başladım ve bitirdim. Şuanda ise sosyal Medya'da olsun, her platformda 28 Şubat kelimesi halen daha kullanılıyor. Biz 28 Şubat darbesini hiçbir zaman unutturmuyoruz, unutturmamaya çalışıyoruz. O zaman ki mücadelemizde destek olacak kimse yoktu. Ufacık bir topluluk olarak mücadele vermeye çalışıyorduk. 28 Şubat'ı tekrar yaşatmak isteyenler, ülkeyi karıştırmak, huzuru bozmak isteyenler var. Sayın Cumhurbaşkanımızın desteğiyle ortaya çıkamıyorlar. Az fırsat yakalasalar yapmaya hazırlar.28 Şubat darbe dönemi önce şahsi olarak başlamıştı. Daha sonra ise Devlete ve kurumlara yansıdı ve fili olarak başladı. Geri dönüşte ise Üniversitelerde ve kamu kurumlarında başörtü yasağı kalktı. Allah o günleri tekrar yaşatmasın." dedi.