İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Şubat ayı olağan meclisinin ikinci oturumu Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde, Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlığında gerçekleşti. İmar planlarında tarım alanı olarak işli İzmir merkezli bir holdinge ait Torbalı Kuşçuburun mevkiindeki iki parselden birini turizm alanına dönüştürülmesine ilişkin imar plan değişikliği önerisi AK Partili ve CHP'li meclis üyelerini karşı karşıya getirdi. İmar plan değişikliği AK Partili ve MHP'li meclis üyelerinin ret oyuna karşılık CHP'li meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi.
HUKUKA AYKIRI İŞ YAPIYORUZ
Önerge görüşülürken söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Torbalı Belediye meclisinde Ağustos ayında görüşülen gündem maddesinin 5.5 – 6 ay gibi kısa bir sürede büyükşehir belediye meclis gündemine geldiğini belirterek şunları söyledi; "Bu planlara İzmir Büyükşehir Belediyesinin son dönemlerde en hızlı onayladığı planlar diyebiliriz. Bir çok planın henüz askıya dahi çıkmadığını görüyoruz. TMMOB'a bağlı Şehir Plancıları Odasının bu planlarla ilgili ne bir itirazı ne de açtığı dava oldu. Oysaki depremzede vatandaşların yıkılan konutlarının yerine yenisini yapabilmesi için elini rahatlatacak emsal artışlarına ya da evini kentsel dönüşüm kapsamında yıkıp yeniden yapmak isteyen vatandaşlara çok seri bir şekilde davalar açılmıştı. Karşıyaka'da imar planlarında yeşil alan olarak işli bir parselin özel eğitim alanına dönüştürülmesine ilişkin plan değişikliği geçtiğimiz aylarda meclis gündemine geldiğinde defalarca bunun yanlış olduğunu söylemiştik. Buna rağmen önerge CHP'li meclis üyelerinin oyları ile kabul edilmişti. O plan değişikliği geçtiğimiz günlerde mahkemece iptal edildi. Meslek odalarının bu güne kadar hangi planlara dava açıp hangilerine açmadığını nedenleri ile Cumhur İttifakı olarak araştıracağız. Emsal artışı ile ilgili Konak ve Bayraklı Belediye Başkanlarımıza ne kadar ruhsat verdiklerini sorduk. Bize emsal ile ilgili hiç ruhsat talebi olmadı cevabı verildi. Gültepe'deki kentsel dönüşüm planlarına dava açıp iptal ettiren meslek odalarının aynı hassasiyeti buradaki tarım alanı için de göstermesini beklerdik. Odaların kişiye özel dava açtıklarını görüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi kişiye özel davranmamalı. Konuya genel olarak bakmalı. Gidin alanı görün. Biz şu an burada hukuka aykırı iş yapıyoruz" dedi.
HIZAL: SİYASETEN İLKESİZLİKTİR
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise; İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin uzun yılların hastalığı olan mazeret belediyeciliğinin en güzel örneklerini sergilediğini söyledi. "Engelleniyoruz, bizi engelliyorlar diyerek mazeret belediyeciliğini en iyi şekilde uygulayanlara ödül verilecek olsa bu kesinlikle İzmir Büyükşehir Belediyesine verilirdi" diyen Hızal, sözlerini şöyle sürdürdü; "Siyaset belli ilkeler üzerinden yapılmalıydı. Siyaseti ilkeler doğrultusunda yapmazsanız o zaman verdiğiniz kararlar objektif değil sübjektif olur. Burada bir imar plan değişikliği yapılıyor. Buradaki alan tarım arazisi. 'Başka bir tarım mümkün' diyerek, her ortamda hükümetin tarım politikalarını eleştiren İBB Başkanı Soyer, bu alanın nasıl bir alan olduğunu herhalde görmüştür. Ancak o kadar seri bir şekilde plan değişikliği yapıyorsunuz ki kafamızda çok ciddi soru işaretleri oluşuyor. Bu alan bir firmaya ait. İzmir depreminde evleri zarar gören vatandaşların emsal artış taleplerine 'mış' gibi yapıp emsal artışını sadece Bayraklı ilçesi ile sınırlandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi bu devasa tarım arazisini sırf otel yapılabilsin diye turizm alanı olarak değiştiriyor.
Nerede samimiyet? Hem tarımdan, eşitlikten bahsedeceksiniz iş uygulamaya gelince de bunların hiçbirini hayata geçirmeyeceksiniz. Öte yandan bir firmanın imar plan değişikliği talebini çok hızlı bir şekilde meclisten geçireceksiniz. Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Kiraz'daki hastanesine, Karabağlar'daki Üniversite'ye dava açacaksınız. Sonra çıkıp biz engelleniyoruz diyeceksiniz. Bergama'daki millet bahçesine itiraz edip dava açarken bu imar plan değişikliğini meclisten geçirmek siyaseten ilkesizliktir. Burası tarım arazisi. Eğer bu arazi sarı çizmeli Mehmet amcanın yeri olsaydı, belediyeye gelip gitseydi, 50 metrekarelik alanın imar düzenlemesini talep etseydi belediye kapılarında süründürürdünüz. Ben tüm İzmirlilere sesleniyorum. İzmir'in çok daha önemli sorunları var" dedi. CHP Grubu ise kişiye özel plan yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Konuşmaların ardından plan değişikliğine ilişkin önerge Cumhur İttifakının ret oyuna karşılık CHP ve İyi Partili meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi.
ŞİMŞEK: 500 MİLYON EUROYLA KAÇ ADET TREN SETİ ALACAKSINIZ?
Önceki gün Kılıçdaroğlu'nun katıldığı törenle temeli atılan Buca Metrosunda en düşük birinci teklif ile ikinci teklif arasındaki 529 milyon liralık fark mecliste tartışma konusu oldu MHP'li Hakan Şimşek 529 milyon liralık farka dikkat çekerek; "Dün İzmir için önemli projelerden biri olan Buca Metrosu'nun temeli atıldı. CHP sözcüsü arkadaşımız o projenin 765 milyon Euro'luk bir proje olduğunu söyledi, sağlanan kredinin vadelerinden bahsetti. Bu hesaptan gidersek 2 ay önce ihalesini tamamladığımız metronun 3 milyar 950 milyon TL'ye imzalandığını başkan anlattı. 3 milyar 950 milyonu kura böldüğünüzde 250 milyon Euro gibi bir rakam karşınıza çıkıyor. CHP Grup Sözcüsü Nilay Hanım'a bir çelişki var rakam neydi diye sordum. Kendisi de 765 milyon Euro diye belirtti. Farkı sorduğumda bana tren seti alınacağını söyledi. 500 milyon Euro'nun kaç adeti ile tren seti alacaksınız? Yapılan 3 milyar 950 milyon TL'lik metro ihalesi tünel, ray, sinyalizasyon hattı olsa gerek. Geri kalan 500 milyon Euro'luk harcama tren seti ise gelen cevaba göre benim söyleyeceklerim var" dedi. CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise ihale bedelinin KDV dahil 458 milyon Euro olduğunu belirterek; "458 milyon Euro tünel, hat, ray döşenmesi bedeli. Bununla kalınmıyor, tren setlerinin alım bedeli var. 120 aracın alım bedeli 312 milyon Euro. Toplamda 768 milyon 658 bin Euro." Diye konuştu.