Türk basınının güçlü kalemi gazeteci-yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da evinin önündeki aracına yerleştirilen bombanın patlatılması üzerine yaşamını yitirdi. Aradan geçen 28 yılda Mumcu cinayeti hiç gündemden düşmedi. Bu süre içerisinde 629 kişi gözaltına alındı, sorgudan geçirildi, kimisi de tutuklandı. O kişilerden biri de Selam Gazetesi'nde halkla ilişkilerde çalışan ve yazılar yazan Abdulhamit Çelik'ti. Uğur Mumcu'nun 29'uncu ölüm yıl dönümünde daha önceden yargılanan 5 yıl 6 ay tutuklu kalan Abdülhamit Çelik'le ilgili ilginç bir gelişme yaşandı.
ESRARENGİZ KARGO
31 Aralık günü saat 3 sularında Çelik'in sahibi olduğu Fatih'teki bir iş adresine kargo geldi. Kargo paketini alan çalışanlar kendisine bir paket geldiğini öğrendiğinde eve gönderilmesini istedi. Eşi ve kızıyla birlikte evde bulunduğu bir sırada gelen kargoyu açan yazar, gördükleri karşısında şoke oldu. İddiaya göre kargo içerisinde iki adet beyaz renkli gül, bir adet kurşun ve bir de not vardı.
UĞUR MUMCUNUN YIL DÖNÜMÜNDE ÖLÜM TEHDİDİ
Bilgisayar ortamında hazırlanmış olan notta Abdülhamit Çelik'in eşi Hülya Çelik'e hitaben yazılmış, 'Eşiniz Abdülhamit Çelik'in Kudüs Gücü ile uzun zamandır sürdürdüğü iş birliği ve Kudüs Gücü Türkiye temsilcilerinden Sayed Ali Akbar Mir-Vekili ile olan bağlantıları yüzünden yaklaşan ölüm nedeniyle baş sağlığı dileklerimizi sunarız.
Abdülhamit'in Kudüs Gücü'ne mensup terör unsurlarıyla olan faaliyetlerinin ailenizi soktuğu felaket durumun sonucu olarak sizin ve kızınız Meryem'in çekeceğiniz acılardan dolayı üzgünüz. Bu durumu önlemek için geç değil, ona faaliyetlerini durdurmasını söyleyin. Abdülhamit'in adımlarını takip etmeye devam edeceğiz' yazıyordu.
BEYAZ GÜL, KURŞUN VE NOT
Aldıkları paket ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Çelik ailesi yaşadıkları korkuyu ifade ederek şüpheli kişilerden şikâyetçi oldular. Hülya Çelik verdiği ifadesinde, aldığı paket karşısında büyük bir korkuya kapıldığını, kızı ve eşinin can güvenliğinden endişe ettiğini ifade ederken, eşi Abdülhamit Çelik'te olayla ilgili ifade verdi.
Nota konu Sayed Ali Akbar Mir-Vekili ile 2014 yılında iş ilişkisinde bulunduğu yönünde yapılan yasadışı dinlemelerle ortaya çıktığını ileri süren Çelik, 'O dönemde konu kapanmıştı. Bana gelen kargodaki kurşun, not ve güle anlam yüklemesem de ailem korktu. Bana gelen kargoyu getiren kuryenin yüzünü görmedim.
Motor plakasını da alamamışlar. Ben işim gereği yurt içi ve yurt dışı çalışan birisiyim. Bana gönderilen notta yazan şahsı Hamit olarak bilirim ve iş ilişkim halen sürmektedir. İş yerime beni tehdit etmek amacıyla gönderilen paketin sahiplerinin tespit edilerek cezalandırılmasını istiyorum' diye konuştu.
PAKETİ DEDEKTİF GÖNDERDİ
Çelik ailesinin ihbarı üzerine olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yürütülen soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Çelik'e gönderilen kargonun göndericisi ve kuryeleri tespit edildi. Gözaltına alınan kurye kendisine özel bir şirkette dedektiflik yapan Selçuk K., isimli kişinin kendisine bu işi gönderdiğini, işi kabul ederek mağdur Çelik ailesine teslim edilmek üzere paketi aldığını anlattı. şahsın ifadesinde belirttiği özel dedektif Selçuk K., ise suçlamaları reddederek ufak tefek işlerle çalıştığını ve bu konuyla ilgilisi olmadığını söyledi.
TUTUKLANDI
Savcılık ifadesi ardından özel dedektif Selçuk K.'yi tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hâkimliğine sevk etti. Hâkimlik Selçuk K.'nin Çelik ailesine karşı 'Özel İşaretlerle Tehdit' suçunu işlediği gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi. Cezaevine gönderilen Selçuk K., ve diğer şüpheliler hakkındaki soruşturma devam ediyor.