Olay Ankaralı avukat Bendal Celil Ezman'ın, mesnetsiz iddialarla Başkan Erdoğan için suç duyurusunda bulunmasıyla başladı. Başkan Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, FETÖ diline sahip olan avukat Ezman hakkında, 'Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan' kamu davası açtı. Yargılama sonucunda mahkeme Ezman'ı suçlu buldu ve hakkında bir yıl hapis cezası verdi.
BARO BAŞKANINDAN AYDIN HAKKINDA KOVUŞTURMA
Cezası bir daha tekrar edilememek şartıyla ertelendi. Bu kez devreye Baro girdi. Ankara Barosu, Hüseyin Aydın'ı şikayet etti. 1 numaralı Baro Başkanı Erinç Sağkan, Aydın hakkında kovuşturma açılmasına karar verdi. Sürecin henüz tamamlanmadığı öğrenildi.
"MAHKEME SANIĞIN MAHKUMİYETİNE KARAR VERİYOR"
Başkan Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın hukuka aykırı olan bu kovuşturma ile ilgili olarak A Haber'e açıklamalarda bulundu. Sözlerine süreci anlatmakla başlayan Aydın, "Bizim takip ettiğimiz cumhurbaşkanına hakaret dosyalarından biri, Sanık bir avukat cumhurbaşkanımıza hakaret içeren bir dilekçesi nedeniyle hakkında kamu davası açılıyor. Biz de sayın cumhurbaşkanımızı temsilen davaya müdahale talebinde bulunuyoruz ve mahkeme müdahale talebimizi kabul ediyor. Bu müdahale dilekçemizde sanığa isnat edilen eylemin sübutu ve suçun unsuların oluşuna dair ayrıntılı hukuki değerlendirmelerde bulunuyoruz. Nitekim yargılamanın sonunda da mahkeme sanığın mahkumiyetine karar veriyor ve bu mahkumiyet kararı da istinaf ilgili dairesince onanıyor." dedi.
"AĞIR HAKARETLER İÇEREN BİR ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİYOR"
Açıklamalarına devam eden Aydın, "Bizim mahkemeye verdiğimiz sanığın cezalandırılmasını talep eden, cumhurbaşkanımızın hukuki haklarını koruyan içerikteki dilekçe nedeniyle sanık avukat Ankara 1. Nolu barosuna hakkımda şikayette bulunuyor. benim sayın cumhurbaşkanımızın hakkını korumam ve bu çerçevede onun cezalandırılmasını istemem nedeniyle hem benim hakkımda, hem sayın cumhurbaşkanımız hakkında hem Ankara Başsavcısı HSYK üyeleri hakkında ağır hakaretler içeren bir şikayet dilekçesi veriyor Ankara Barosuna." ifadelerini kullandı.
Aydın açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bu dilekçenin normalde disiplin hukuku kuralları çerçevesinde hiçbir şekilde işleme alınmaması gerekiyor. İşleme alınmaması gerektiği gibi aynı zamanda dilekçe suç unsurları içerdiği için ivedi bir şekilde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmesi gerekiyordu. Ancak bu yapılmadığı gibi bu dilekçe esas alınarak hakkımda 2 sene kadar önce bir soruşturma açıldı. Soruşturma çerçevesinde savunmam istendi.
Ben hangi nedenle soruşturma açıldığını öğrenince, bu dilekçenin esas alınarak bir soruşturma açılmasının hukuka aykırı olduğunu ve bu dilekçeye savunma vermenin bile avukatlık mesleğine saygısızlık olacağını ifade ettim ve savunma vermedim.
"SAYIN CUMHURŞBAKANIMIZIN ANAYASAL HAKKINI KULLANMASINI ENGELLEMEYE YÖNELİK BİR ÇABA SÖZ KONUSU"
Bunun anlamı şudur. Her vatandaş gibi sayın cumhurbaşkanımız da kendisine yönelen suçlarla ilgili olarak açılan bir kamu davasında haklarını bizzat veya vekili aracılığı ile kullanabilir. Bu onun anayasal hakkı. Burada sayın cumhurbaşkanımız vekili aracılığı ile kullandığı anayasal hakkını kullanmasını engellemeye yönelik bir çaba söz konusu.
"KARAR SAYIN CUMHURBAŞKANIMZA DUYULAN HUSEMETİN ORTAYA KONULMASINDAN BAŞKA BİR ANLAM TAŞIMAMAKTADIR"
Cumhurbaşkanımızı temsilen davalarda cumhurbaşkanımızın hakkını hukukunu koruyanları sildirmek isteniyor. Böyle bir soruşturmanın açılması, böyle bir kavuşturmanın açılması avukatlık mesleğine, hak arama özgürlüğüne açıkça saldırıdır. Anayasadan kaynaklanan hakların kullanılmasını engellemeye yönelik hukuka aykırı bir davranıştır. Bu karar sadece sayın cumhurbaşkanımıza duyulan husumetin, vekiline soruşturma açmak suretiyle ortaya konulmasından başka bir anlam taşımamaktadır.
"ONUR NİŞANESİ OLARAK TAŞIRIZ"
Biz sayın cumhurbaşkanımızın haklarını hukuk çerçevesinde koruyoruz. Onun haklarını korumak bizim için bir onurdur ve bunu hukuk çerçevesinde yaptığımızdan dolayı hakkımızda bir soruşturma açılacaksa bunu da onur nişanesi olarak taşırız. Korkmamız sinmemiz söz konusu değildir."