Sömestir tatilinin başlamasıyla veliler, çocukları ile birlikte yaşadığı karne heyecanını yoğun bir şekilde sosyal medyadan duyuruyor. Hiçbir bilgiyi gizlemeden paylaşılan karneler yakın zamanda ve gelecekte öğrenciler için tehlike oluşturabiliyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat KIRIK, hiçbir bilgiyi gizlemeden paylaşılan karnelerin getirebileceği tehlikelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
KİŞİSEL VERİ HIRSIZLARINA DAVETİYE
Kırık, kişisel veri hırsızlarının hesaba katılmayarak paylaşıldığı karnelerle ilgili şunları söyledi, "Okulların 15 tatiline girmesiyle birlikte milyonlarca öğrenci karnesini aldı. Öğrenciler başarılarını, mutluluklarını sosyal medya aracılığıyla arkadaşlarıyla, yakınlarıyla paylaşabilmek adına karnelerinin fotoğraflarını çekerek sosyal medya mecralarında fotoğraflarını paylaşıyorlar. Unutulmaması gerek ki öğrencilerin karnelerinde yer alan TC kimlik numaraları, okulları, sınıfları gibi kişisel verileri gelecekte büyük problemlere davetiye çıkarabilmektedir. Kişisel veriler giderek daha değerli hale gelmektedir. Ayrıca, farklı türlerde kişisel verileri alma becerileri ve fırsatları da sosyal medya aracılığıyla son derece hızlı bir şekilde gelişmektedir. Zira bu paylaşımlarla kişisel veri hırsızlarına davetiye çıkarılmaktadır. Veri ihlallerinin her geçen gün arttığı günümüzde birçok bilgi TC Kimlik No'suna entegre bir durumdadır. Kişisel verilere ulaşılması ve bu verilerin çok farklı mecralarda kullanılması söz konusu olabilmektedir. Bununla birlikte pedofililer ve diğer kötü niyetli kişiler de o çocuklara dair bilgilere ulaşabilerek öğrencileri kandırabilmektedir. Zira onlar için bu okul bilgisi son derece önemlidir. Siber zorbalık ve tehditler de yine bu yolla meydana gelmektedir."
HEM PSİKOLOJİK SORUN HEM DE GÜVENLİK PROBLEMİ
Paylaşımların hem öğrencileri hem de velileri büyük bir risk ile karşı karşıya bıraktığını ifade eden Kırık, konuşmasına şöyle devam etti, "Ne yazık ki hem öğrenciler, hem de veliler bu paylaşımları yaparak kendilerini büyük bir riskle karşı karşıya bırakmaktadır. Mutluluk, haz alma, prestij elde etme ve diğer bir ifadeyle başkalarından beğeni alma uğruna kişisel veriler fütursuzca paylaşılmaktadır. Bu durum kişisel veri ihlallerini doğurmakta, kişisel verilerin izinsiz bir şekilde kullanılmasına sebebiyet vermektedir. Öğrenciler böylelikle kandırılmakta, dolandırılmakta, hatta farklı sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu durum hem psikolojik bir sorun hem de bir güvenlik problemi oluşturmaktadır. Her anlamda çocuklara zarar olarak geri dönmektedir. Aynı şekilde yapılan paylaşımlara kötü içerikli mesajlar da gönderilebilmekte, bu durum ister istemez, motivasyon eksiliği, moral bozukluğu ve psikolojik çöküntülere de sebebiyet verebilmektedir. Zira sosyal medyada anonim ve sahte hesapların sayısal olarak arttığı istatistiklerle ortaya çıkmaktadır."
"DİJİTAL OKUR YAZARLIK BİLİNCİNİN AŞILANMASI ÖNEMLİ"
Digital okur yazarlık bilincinin aşılanmasının önemine vurgu yapan Doç. Dr. Ali Murat Kırık, ifadelerini, "Özellikle velilerin bu ve benzeri dönemlerde çocuklarıyla ilgilenmesi, empati kurması ve dijital okur yazarlık bilincini aşılaması son derece önemlidir. Ebeveynler sanal ortamda çocuklarını takip etmeli, sanal ortamda onlara vakit geçirmelidir. Aynı şekilde velilerin de çocuklarının kişisel verilerini paylaşmaması mühimdir. Kimlik bilgileri ve diğer mahrem bilgilerin paylaşılması her zaman güvenlik tehditlerini ortaya çıkarmaktadır. Özel bilgilerin kapatılarak paylaşılması bir nebze de olsa önlem alınmasını sağlayacaktır. Ancak çocukların karneleri aracılığıyla başarılarının kıyaslanması da psikolojik olarak çöküntülere sebebiyet vereceğinden karnelerin paylaşılmaması çok daha isabetli olacaktır. Ayrıca ebeveynler sanal ortamda çocukların kimlerle konuştuğunu da takip etmeli, özel mesajları mutlaka kontrol altında tutulmalıdır." cümleleri ile tamamladı.