Sosyal medya hesabından açıklama yapan Başkan Sürekli, şu ifadeleri kullandı, ''CHP'li Soyer'in, İzmir'in ekonomi ve kalkınmasını emanet ettiği akıl hocası Sıtkı Şükürer, aşağılayıcı yaklaşımı ve diliyle Karşıyaka'lı hemşerilerimizden başlamış, Balkan Göçmenleri'nden devam ederek ağır hakaretler savurmuştur. Bu, eleştiri değil; külliyen horlamaktır! İzmir'i İzmir yapan; şehrin aydınlık yüzü mübadilleri, Karşıyakalı'ları ve dâhi Anadolu'nun dört yanından gelmiş insanımızı bu şehrin 'zararlısı' ilan eden bu seçkinci zata söylenebilecek çok şey var! Ancak; en doğru ve en hak ettiği karşılığı İzmirli'ler verecektir. Soyer 'in danıştığı akıl buysa; demokrasi anlayışı, İzmir sevgisi de tartışma götürmeyecek biçimde yerlerde demektir. Şahsın İzmirli'leri aşağılayan sözlerini şiddetle kınıyor; mensubu olduğu kurumlar ve CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nce derhal değerlendirilmesini bekliyoruz.'' Dedi.
BİR TEPKİ DE KAYA'DAN
Şükürer'in açıklamalarına bir tepki de AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'dan geldi. İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer'in bir röportajında İzmir'de yaşayan muhacirlere yönelik "İzmir'e en büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente mütemadiyen ihanet ediyorlar" sözlerine tepki gösteren Kaya; "İzmir'in seçilmiş milletvekili olarak, bu sözleri aristokrat özentili bu şahsa misli ile iade ediyorum!" dedi.
SOYER'İN AKIL HOCASI
Şükürer'i İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 'akıl hocası' olarak tanımlayan Kaya, "İEKKK Başkanı Sıtkı Şükürer; özellikle mübadelede gelen göçmen hemşerilerimizin aileleri olmak üzere tüm İzmirlilere ağır hakaretlerde bulunmuş. İzmir'in seçilmiş milletvekili olarak, bu sözleri aristokrat özentili bu şahsa misli ile iade ediyorum!" dedi. İEKKK üyelerinin derhal Şükürer için gereğini yapması gerektiğinibelirten Kaya; "Bu şahsın, 'lordlar meclisi' olarak tanımladığı İEKKK'nın üyeleri gereğini yapmalıdır. İzmir, seçkincilere ve vesayet heveslilerine asla geçit vermemiştir, vermeyecektir. Bu örnekle, CHP'li Soyer'in İzmir'e ve demokrasiye bakışı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yazıklar olsun!"
ŞÜKÜRER NE DEMİŞTİ?
İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nun ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer ile röportaj yapan İzgazete yazarı Gönül Soyoğul'un "Ankara'yı çok güzel anlattınız. Ya İzmir? Hep tepkinizi dile getiriyorsunuz, niye?" sorusu üzerine konuşan Şükürer, İzmir'e sonradan gelen vatandaşlar hakkında şu sözlerle Soyoğul'a yanıt verdi: "Netice itibariyle tercih ettik geldik buraya. Her şeye rağmen. Demek ki artıları eksiklerinden fazla. Bu kentin mübadeleyle gelen insanları, daha sonra İç Anadolu'dan gelen insanları, daha sonra Doğu ve Güneydoğu'dan gelen insanları, daha sonra başka yerlerden gelen insanlar... Her gelen, her gelen bir daha istisna. En büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente sürekli mütemadiyen ihanet ediyorlar. Dünyanın en büyük lağım çukurunu ben yaratmadım. Bu kentin sonradan gelen bu insanları yarattı. Dünyanın en güzel tarihsel dokusunu yok edip de Çin Seddi gibi Laz müteahhiti kalitesiyle sekiz katlı Çin setlerini bir başkası yapmadı, İzmirli yaptı.
ARSIZ İŞTAHLA YOLLARINA DEVAM EDİYORLAR
Hala her şekilde imkân verdiğin takdirde bir Afrika çekirgesi, bir kımıl zararlısı gibi bugün kentin en münevver kesimi dediğimiz insanlar, bu insanlara desen ki şu 8 kat yerine 13 kat müsaade ediyorum. Üç ay da süreniz var. Üçüncü dakikada burada filizleri çıkarlar. Ama bir yıl sonra kentleşme faziletleri üzerinden, kenti korumak üzerinden mangalda kül bırakmazlar. En mangalda kül bırakmayanlar aynı zamanda onlardır. Efendim evlerinde otururlar, Sahilevleri'ndeki evlerin yasal sınırı yüz elli metrekare, evlerin ortalama metrekaresi bin beş yüz metrekare. Çünkü hepsi korsan bir şekilde yükselmiştir. Arkasından da imar affıyla üç kuruş para verip legalleştirmişlerdir. Otobandaki hız sınırı yüz yirmidir, yüz otuzdur. Hepsi yüz seksenle gider. Kendisinde hak bulur. Çünkü altında Alman arabası var. Yahu netice itibariyle bir toplum nezih, medeni toplum olmanın getirdiği kriterlerin hepsinin farkında olmasına rağmen İzmirliler bunları kendilerine yönelik olarak, bir muafiyet olarak algılayıp soluksuz bir şekilde, geriye doğru yüzyıl içerisinde ihlal ede ede bu kenti hala bitirme konusunda inanılmaz bir arsız iştahla yollarına devam ediyorlar. Benim tepkim bunadır."