Yargıtay'ın bozma kararının ardından Zaman gazetesinin eski yazarları Şahin Alpay, Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan ve Mehmet Özdemir'in yeniden yargılandığı davada tanıklar dinlendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar Bulaç, Türköne, Alkan ve Alpay avukatları ile birlikte katıldı. Hakkında yakalama kararı olan Özdemir ise duruşmaya gelmedi.
GÜLERCE: TAVIR KOYUNCA GÖZDAĞI VERDİLER
Duruşmada Zaman gazetesinin eski başyazarı Hüseyin Gülerce tanık olarak dinlendi. Görüntülü olarak mahkemeye bağlanan Gülerce, sanıkların örgüt talimatıyla yazı yazdıklarını duymadığını söyledi. Kendisinin MİT krizinden sonra örgüte karşı tavrını ortaya koyduğunu savunan Gülerce, "Benim erkenden tavır koymamın somut örneği 25 Aralık'tan iki gün sonraki, üç paragraftan oluşan bir tweet'tir. Tweet'i silmemi istediler. Bana gözdağı verildi. 'O tweet'i derhal siliyorsun' dediler, silmedim" diye konuştu.
YURTDIŞINA ÇIKIŞLARI YASAK
Gülerce'nin ifadesinin ardından duruşma 7 Nisan'a ertelendi. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı ile firari sanık Mehmet Özdemir hakkındaki yakalama kararının devamına hükmetti. Heyet, bir sonraki duruşmaya kadar Cumhuriyet savcısının mütalaasını hazırlanmasını istedi.
ÜYELİK DEĞİL, YARDIM SUÇUNU İŞLEDİLER
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Temmuz 2018 tarihinde Zaman gazetesinin eski yazarlarının yargılandığı 11 sanıklı davada "FETÖ üyeliğinden" Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal'ı 10.5 yıl, İbrahim Karayeğen'i 9 yıl, Ali Bulaç, Şahin Alpay ve Ahmet Turan Alkan'ı 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Tutuksuz yargılanan İhsan Duran Dağı, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Mehmet Özdemir, Nuriye Ural (Akman) ve Orhan Kemal Cengiz ise tüm suçlardan beraat etmişti. Davanın istinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun bulmuş, ancak Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin temyiz incelemesi sonucunda Şahin Alpay, Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, Mehmet Özdemir ve Ahmet Turan Alkan hakkındaki karar bozulmuştu. Yargıtay'ın bozma kararında; mahkemenin eksik inceleme yaptığı, sanıkların eyleminin "örgüt üyeliği" değil de "örgüte yardım" suçunu oluşturduğu belirtilmişti.