İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede 92 sanık, 30 mağdur, Çekmeköy'de 2017 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Cahit Çetin ise maktul olarak yer alırken ülkede ekonomik sıkıntıların arttığı dönemlerde şehirde "kabadayı" olarak bilinen bir kısım şahısların kendi çıkarlarına uygun bir şekilde silahlı baskı ve korku yaratarak çıkar elde etmeye başladıkları anlatılmıştı. Şahısların göstermelik yardımlarla halkın gözünde sempati kazanmaya çalıştıklarına da vurgu yapan savcılık, bu isimlerin etrafındaki adamlarının artmasıyla toplum içerisinde ciddi korkuların oluşmaya başladığını ifade etmişti. Toplumdaki korkuların bu şahıslara doğru giderek saygıya dönüştüğü "baba, reis ağa, abi" gibi unvanlara sahip olup etrafına topladığı adamlarla birlikte 'mafya' olarak bilinen çıkar amaçlı suç örgütü yapılanması içerisine girdikleri, bu şahısların devletin yerine kendilerini koyarak hem ceza kesen, hem de adalet dağıtan bir görünüme kavuştuğu ancak bu sayede maddi menfaatlerini arttırma çabası içerisinde olduklarının altı çizilmişti. İddianamede Sedat Peker'in çektiği videolara da atıf yapılarak örgütün medyayı da etkin kullanarak korkutucu güçle insanları tehdit edip hem etkinliğini artırmaya çalıştığı, hem de genç kesime yönelik sempati kazanma çabaları içerisinde olduğunu kaydetmişti.
PEKER'İN 392 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Sedat Peker'in Çekmeköy'deki cinayete ilişkin ağırlaştırılmış müebbet, 'suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme' gibi suçlardan toplamda 392 yıl 4 aya kadar hapsi istenirken dava firari sanıklar Sedat Peker ile Ufuk Yapıcı yokluğunda gerçekleşti. Peker'in yanı sıra örgüt yöneticisi ve üyelerinin 4'er yıldan 10'ar yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istenen yargılamada 30 mağdur bulunmakta.
SANIKLAR HAKİM KARŞISINDAYDI
İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 gün sürecek dava geniş güvenlik önlemleri eşliğinde İstanbul Anadolu Adliyesi'nde bulunan konferans salonunda başladı. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar katılırken müştekiler ve taraf avukatları da mahkeme salonunda yerini aldı. Ayrıca duruşmaya sanık Sedat Peker'in avukatlarının da geldiği görüldü.
TUTUKLU SANIKLARDAN İLKİ SAVUNMASINI YAPTI
Duruşmada Elazığ'daki cezaevinden SEGBİS sistemiyle mahkeme salonuna bağlanarak savunmasını yapan tutuklu sanık Ercan E., 'Ben örgütün de yağmanın da ne olduğunu cezaevinde öğrendim. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben kimseyi korkutmadım. Sedat Peker benim rahmetli abimin arkadaşıdır. Annem tanışmak isteyince eve geldi ve bende çektirdiğim fotoğrafı sosyal medyada paylaştım. Benim sedat pekerle bir bağım yoktur.' dedi. Mahkeme başkanının Sedat Peker'in kendisine bir talimatının olup olmamasını sorması üzerine sanık Ercan E., bir talimat almadığını ve Peker'le hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını ve müştekilerin yağmalama olaylarına isminin nasıl dahil olduğunu anlamadığını belirtti.
'SEDAT PEKER BENİ UYARMIŞTI'
Mahkeme başkanının tutuklu sanık Ercan E.'nin müştekilerin iş yerlerinin yağmalanmasına ilişkin diğer bazı sanıklarla telefon görüşmeleri yaptığını söylemesi ve bu görüşmeleri açıklamasını istemesi üzerine sanık Ercan E., 'Ben hiçbir şekilde telefecilik yapmadım. Sedat Peker'in evimdeki iftar yemeğine geldiği doğrudur fakat hiçbir alacak verecek meselesiyle alakam yoktur. Kendisi de beni zaman zaman uyarmıştır. 'Birlikte fotoğraflarımız var, sana sıkıntı olmasın' demiştir. Ben üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum' şeklinde konuştu. Sanık avukatının beyanının ardındansa mahkeme duruşmaya 1 saat ara verdi.