95 yaşında hayata gözlerini yuman Yavaşca'nın naaşı, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki (AKM) törenin ardından Fatih Camisi'ne getirildi. Yavaşca'nın Türk bayrağına sarılı tabutunun önüne, sahnede şarkı söylerken çekilen bir fotoğrafı konuldu.
Camide, Aleaddin Yavaşca'nın eşi Ayten Yavaşca taziyeleri kabul etti.
Aleaddin Yavaşca'nın eşi Ayten Yavaşca
Cenaze namazına, Yavaşca'nın yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Başkanvekili Celal Adan, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür ile kültür, sanat ve siyaset dünyasından birçok isim katıldı.
Alaeddin Yavaşca'nın cenaze namazını avukat, mutasavvıf ve müzisyen Ömer Tuğrul İnançer kıldırdı. Namazın ardından Yavaşca'nın cenazesi, Beşiktaş'taki Yahya Efendi Türbesi Haziresi'ne götürülerek toprağa verildi.
"TÜRK MÜZİĞİNİN DUAYENLERİNDEN"
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Alaeddin Yavaşca'nın Türk müziğinin duayenlerinden olduğunu belirterek, "İcra konusunda bir tane. Gerçekten bu tartışılmaz. İcrada bir tane olması, fevkalade besteleri bize kazandırmış olması bir yana Türk Musikisi Devlet Konservatuarının kurulmasına ön ayak olan insanlardan bir tanesi. O adımlar olmasaydı, bugün Türk müziği nerede olurdu, konuşulması lazım." dedi.
Erdoğan, bugünden sonra yeni nesillerin Yavaşca'yı daha yakından tanıması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Yeni nesillerin Yavaşca'yı, eserlerini, Türk müziğine ve kültürümüze verdiği büyük emeği bilmesi ve takdir etmesi geleceğimiz için önemli olacaktır. Çünkü gençlerimize hep söylediğimiz gibi geçmişini bilmeyenler, geleceğini inşa edemezler. Kendi geleceklerine sahip olamazlar, başkalarının geleceğinin parçası olurlar. Bunun için Allah rahmet eylesin. Bütün yakınlarına, sevenlerine sabırlar versin."
Alaeddin Yavaşca'nın manevi evladı Sinan Sipahi, Yavaşca'nın vefatıyla bir devrin kapandığını söyledi. Klasik Türk musikisinin, Yavaşca'nın öğrencileriyle devam edeceğini belirten Sipahi, şöyle konuştu:
"Yavaşca Hocamız 1 Ağustos 2017'den itibaren Koç Üniversitesi Hastanesinde tedavi görmekteydi. Bu dönem zarfında bir hafta evde, zaman zaman 10 gün hastanede şeklinde geçti. Ondan sonra üç buçuk yıl hiç çıkmamacasına hastanede bakımı, bir bebeğe bakılır gibi bütün hekimler, bütün personeller tarafından yapıldı. İsmine yakışır bir şekilde bakıldı. Son ana kadar da hiçbir şekilde şuurunu kaybetmedi. Bilinci yerindeydi. En son dönemde çok azıcık konuşmasında problem oldu. Ama tek tek kelimeleri de söylüyordu. Biz bütün faaliyetlerle alakalı kendisine sürekli bilgiyi verdik. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Kilis'teki baba evini müze yapma çalışmaları sanıyorum bir ay içerisinde sonuçlanacak. Bugün enteresandır Gaziantep'te kültür, eğitim ve sanat merkezine ismi veriliyor. Bugün açılışı yapılacaktı. Bununla ilgili Beşiktaş'ta Şairler Parkı'na heykeli dikilmişti. Hastalık süresinde olan şeyler bunlar. İstanbul Şehir Hatlarında da bir vapura ismi verildi."
AK Parti Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, Alaeddin Yavaşca ile birebir tanışma fırsatı bulamadığını ancak eserlerini yakından takip ettiğini anlattı. Yavaşca'nın sanat camiasına katkılarını bildiğini dile getiren Kavakcı, "Allah rahmet eylesin, başta ailesi, sevenleri, öğrencileri olmak üzere ve hastaları olmak üzere. Çünkü o dediğim gibi birçok insanın hayatına da dokunmuş. O dünya vazifesini yaptı. Güzel yad edilecek arkasından. İnşallah Rabb'im bizi de onlardan olmayı nasip etsin." diye konuştu.
Alaeddin Yavaşca
"TÜRK SANAT MUSİKİSİNİN SON KALESİ GİTTİ"
Ses sanatçısı Mustafa Keser, Yavaşca'nın üzerlerinde çok emekleri olduğunu dile getirdi. Yavaşca'ya musiki ve ahlak adına ardında bıraktıkları için teşekkür eden Keser, "Türk sanat musikisinin son kalesi gitti. Biz de elimizden geldiği kadar onların yolundan gitmeye çalıştık. Allah rahmet eylesin." dedi.
Öğrencisi Mustafa Doğan Dikmen, Uncuzade'den, Dede Efendi'den bugüne intikal eden geleneğin en yaşlı temsilcisinin vefat ettiğini dile getirdi. Dikmen, "Onunla beraber bir devir kapanmış sayılsa da aslında onun yetiştirdikleriyle onun devri devam ediyor. Yani o meşk silsilesi devam ediyor. Çünkü o kadar çok talebesi oldu ki. Yani Alaeddin Yavaşça aslında yaşıyor, ölmedi." ifadelerini kullandı.