Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ilk hatıra kitabı 'Afrika Seyahatlerim' ve geçen hafta İstanbul'da düzenlenen 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi ile ilgili Daily Sabah'ın sorularını yanıtladı. Afrika dendiğinde insanın aklına ilk olarak sömürgecilik geldiğini belirten Emine Erdoğan, Afrika'nın yüzyıllar boyu sömürgeciliğe maruz kalmanın etkilerini tam olarak atlatamadığını ancak iyileşme sürecine girdiğini ve kıtanın 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacağına inandığını vurguladı. Erdoğan, "İnanıyorum ki gelecekte çok daha farklı bir Afrika göreceğiz. Ama ne olursa olsun, insanlık tarihi içinde kıtanın yaşadıkları bir iç sızısı olarak kalacak" dedi.
İNSAN HAKLARININ ISKALANMADIĞI BİR DÜNYA
Kitabında yer verdiği Mevlana Celaleddin Rumi'nin 'Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez' sözlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Bu seyahatlerin en ayırt edici özelliği, insana böyle bir bakış açısı kazandırmasıdır. Zannediyorum Afrika deneyimi, sadece şahsım için değil, gidip gören herkes için aynı hisleri uyandırmıştır" diye konuştu. İnsan haklarının, kadın haklarının ve çocuk haklarının kimseyi ıskalamadığı, temel ihtiyaçların artık bir ölüm kalım meselesi olmadığı bir Afrika'nın sadece Afrikalılar için değil, tüm dünya için çok önemli olduğunu vurguladı. Erdoğan, Türkiye'nin 2005 yılında tüm kurumları ile başlattığı, özellikle Afrika'ya dönük yürüttüğü insan odaklı dış politika açılımından aynı zamanda bu ülkenin bir evladı olarak gurur duyduğunu dile getirdi.
AFRİKA'NIN ÖDEDİĞİ BEDEL HERKESTEN FARKLI
16-18 Aralık'ta İstanbul'da üçüncüsü gerçekleştirilen Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi kapsamında Afrikalı genç aktivistlerle ve First Lady'lerle buluşan Emine Erdoğan, zirvenin Türkiye için son derece önemli olduğunu belirterek, bu kapsamda Afrika'nın iklim değişikliği sorununun da el alma fırsatı bulduklarını dile getirdi. Erdoğan, "Her ne kadar iklim değişikliğinin getirilerinden tüm dünya etkileniyor olsa da, Afrika'nın ödediği ve gelecekte ödeyeceği bedel herkesten farklı. Mesela, dünyadaki karbondioksit emisyonunun sorumlularına baktığımızda Afrika'nın payının son derece az olduğunu görüyoruz. Ama bedel ödeme söz konusu olduğunda Afrika, kıtlıklarla, doğal afetlerle ve bunlarla mücadele edebilecek altyapı eksiklikleriyle büyük bedeller ödüyor. İklim mültecisi konumuna düşen insanlar, bu emisyonun ana kaynağı olan Batılı ülkelerce kabul edilmiyorlar" şeklinde konuştu.
KİTABIN GELİRİ KÜLTÜR EVİNE
'AFRİKA Seyahatlerim' kitabının gelirini Ankara Hamamönü'nde kurulan Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi'ne bağışladığını aktaran Erdoğan, "Bir Etiyopya seyahatimde, bir STK'ya bağlı tekstil ve takı atölyesini ziyaret etmiştik. Orada kadınların el emeği ürünlerinin 1 dolara satın alınıp Avrupa'nın pahalı butiklerinde yüksek fiyatlara satıldığı bilgisini aldım. Üretici kadınların ise bu kârdan hiçbir payı olmuyordu. Bu kadınlara adil bir pazar kurarak destek olmak istedim. Ankara'da tarihi bir semt olan Hamamönü'nde Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi'ni açtık. Şu anda 18 Afrika ülkesinden ürün temin ediyoruz ve bu ürünlerin satışından elde edilen geliri de olduğu gibi kadın zanaatkârlara bırakıyoruz" diye konuştu.