İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması yapıldı. Tutuklu sanıklar Yaşar Samur, İbrahim Zal ve Ramazan Arslan cezaevinden İstanbul Adliyesinde yapılan duruşmaya getirildi.
Savunmasını yapan Tutuklu sanık Ramazan Arslan, bomba yüklü çantayı mahalleden arkadaşı olan İbrahim Zal'ın kendisine verdiğini söyleyerek, "Uyuşturucu almıştık. İçinde bomba olduğunu bilseydim, elime bile almazdım" dedi.
"KORONAYIM DEDİ, BİZİ GÖNDERDİ"
İbrahim Zal da Yaşar Samur'un bomba yüklü çantayı kendisine verdiğini öne sürdü. Tekstil atölyesinde çalıştığını belirten Zal, "Yaşar Samur beni arayıp bir emaneti olduğunu ancak koronavirüse yakalandığı ve işyerinde parmağını makineye kaptırdığı için emaneti kendisinin alamayacağını söyledi. Benden emaneti almamı rica etti. Ben de kabul ettim. Çalıştığımız işyerinde muhasebeci olarak çalışırdı. Arada yanımıza gelir, bizimle beraber uyuşturucu madde alırdı. Alacağımız emanetin bir tane silah olduğunu söyledi. Hasta olduğunu, gidemeyeceğini söyleyince kendisini kıramadık. 875 dolar verdi, '100 dolarını taksiye verirsiniz' dedi. Yaşar Samur'un çağırdığı korsan taksici arkadaşı bizi götürdü. Fatih'te emaneti aldığımız adam yabancı uyruklu biri çıktı. İşkillendim. Yolda çantayı açıp baktım, içinde kutular vardı" dedi.
Babasını 14 yaşında kaybettiğini, çocukluğunda uyuşturucu parası temin etmek için hırsızlık yaptığını ve bakır kablolar çaldığını anlatan Zal, gözyaşları içinde tahliyesini talep etti.
KİMSENİN BURNU KANAMADIĞI İÇİN SEVİNÇLİYMİŞ
Yaşar Samur ise silahı, daha önce cezaevinde tanıştığı Esat Köksal'ın istediğini iddia ederek, vatan hainlerinin oyununa geldiğini, ancak kimsenin burnu kanamadığı için sevinçli olduğunu ifade etti.
Çocukluğunda PKK terör örgütünün Bitlis'te köylerini bombaladığı için şehre taşınmak zorunda kaldıklarını dile getiren Samur, "Mahkeme terörist olduğuma karar verirse, PKK değil de başka herhangi bir terör örgütü yazsın. Bir kusurumuz olduysa affınıza sığınırım" diye konuştu.
Sanıkların ardından duruşmada tanıklar dinlendi.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ramazan Arslan ve İbrahim Zal'ı yurtdışına çıkış yasağı ile tahliye etti. Yaşar Samur'un ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Davayı 17 Mart'a erteleyen heyet, bir sonraki duruşmaya kadar Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin görüşünü açıklamasını istedi.
ASAYİŞ UYGULAMASINDA YAKALANDILAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, 28 Mart'ta emniyetin rutin asayiş uygulaması sırasında Bayrampaşa, Altıntepsi Mahallesi'nde taksiden inen iki kişinin şüpheli tavırlar sergilediği fark edildi. Elinde siyah renkli spor çanta olan Ramazan Arslan polislerin yaklaşması üzerine kaçtı. Çantayı Yeni Sokak'ta atan Arslan kovalamaca sonucunda yakalandı. Attığı çantada sigara kutuları ve bomba bulundu. Kovalamaca sırasında Arslan'dan ayrılıp otogar yönüne kaçan İbrahim Zal otogarda bir otobüs içinde yakalandı. Çantayı alacak kişi olduğu belirtilen Yaşar Samur ise kendisi polise teslim oldu.
TELEFON TRAFİĞİ
Bombalı düzenekteki 3 cep telefonu hattı incelendiğinde, üçünün abonelik başlangıcının da 15 Mart olduğu ve Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde sinyal verdiği belirlendi.
Patlayıcıyı İbrahim Zal'a teslim eden ancak kimlik tespiti yapılamayan kişinin kullandığı GSM hattının ise ilk baz bilgisinin 27 Kasım 2020'de Hatay Reyhanlı, son baz bilgisinin Fatih Yenikapı ve Kazlıçeşme bölgelerinde olay günü saat 16.27 olduğu tespit edildi.
Emniyetin değerlendirmesine göre kimliği tespit edilemeyen erkek şahsın çantayı Suriye'den getirip Hatay'dan yurda soktuğu, 27 Nisan'da İstanbul'a doğru hareket ettiği, 28 Nisan'da patlayıcıyı teslim ettiği belirtiliyor.
Patlayıcı madde üzerinde yapılan incelemede ise 3'ü Ramazan Arslan, 1'i İbrahim Zal, 3'ü ise veri tabanında benzerine rastlanamayan 7 parmak izi bulundu.
39 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Savcılığın iddianamesinde, "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi" suçundan sanıklar Ramazan Arslan ve İbrahim Zal'ın 4'er yıldan 8'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor. Yaşar Samur'un ise "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi", "PKK terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlarından 19,5 yıldan 39 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Esat Köksal ve bomba malzemesini İbrahim Zal'a teslim eden ancak kimliği tespit edilemeyen kişi ile bu kişinin irtibatlı olduğu diğer şahıslar hakkında ayrıca soruşturma yürütülüyor.