Ümraniye Belediyesi tarafından 'Barış İçinde Birlikte Geleceğe' temalı Uluslararası Balkan Sempozyumu gerçekleştirdi. Sempozyum öncesinde Belediye Başkanı İsmet Yıldırım ve protokol, Ümraniye Belediyesi 12. Geleneksel Resim Yarışması'nda dereceye giren eserlerden oluşan "18 Aralık Uluslararası Göçmenler" konulu resim sergisinin açılışını yaparak, eserleri inceledi. Ardından da STK'ların stantlarını gezerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı ve yayınları inceledi.
Sempozyumda bir konuşma yapan Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği (UKİD) İstişare Kurulu Başkanı Prof. Dr. Musa Taşdelen, UKİD'in yaptığı çalışmalardan bahsederek, sempozyumun önemine değindi ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Sempozyumun açılışında, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım da bir konuşma gerçekleştirdi.
'MİLLETİMİZ GİTTİĞİ TOPRAKLARA ŞEFKAT TOHUMLARI SAÇMIŞTIR'
Yıldırım, "Türk milleti, tarihi boyunca fethettiği topraklarda varlığını yalnızca kılıçla değil kalemle, ilimle ve imar ile sürdürmüştür. Kadim tarihi boyunca asıl maksadı ilahi kelimetullah olan milletimiz, gönüller kazanmak için gittiği topraklara şefkat ve merhamet tohumları saçmıştır. Balkan coğrafyası bu tohumlarla bezenmiş bir Osmanlı bakiyesidir. Ecdadımız Balkan coğrafyasına büyük önem atfetmiştir. Şehirleşmeden, manevi kalkınmaya varıncaya kadar her alanda kıymetli yatırımlar yine bu bögleye yapılmıştır. Bugün dahi Balkanlara gittiğinizde camilerden imarethanelere, köprülerden çeşmelere varıncaya kadar birçok Osmanlı eseri ile karşılaşmanız mümkündür. Bunlarla birlikte, Osmanlı, Balkan bölgesinin zengin sosyal yapısını gözeterek hoşgörü politikası uygulamıştır. Çeşitli etnik unsurlara ev sahipliği yapan bölgede Osmanlı hâkimiyeti altında hızla siyasi birlik sağlanmıştır. Huzur ve sükûnet ortamı tesis edilmiştir. Tarih boyunca bu tür çeşitli özelliklere sahip toplulukların bulunduğu yerlerde barış ortamının sağlanabildiği çok nadirdir. Bu durumun en güzel örnekleri Osmanlı yönetimi altındaki topraklarda görülmüştür" dedi.
TÜRKİYE BALKAN COĞRAFYASI İÇİN DE BİR UMUT KAYNAĞI OLDU
'Ne zamanki Balkanlardaki siyasi gücümüz zayıflamaya başladı, işte o zaman huzursuzluk yine baş gösterdi' diyerek konuşmasına devam eden Yıldırım, "Soydaşlarımız, Müslüman kardeşlerimiz, türlü zulüm ve soykırıma maruz kaldılar. Türkiye ise dünyanın tüm mazlum coğrafyalarında olduğu gibi Balkan Coğrafyası için de bir umut kaynağı oldu. Bosna'nın Bilge Kral'ı Aliya İzzetbegoviç, vefatından önce Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptığı görüşmede 'Bosna'm size emanet' diyerek aslında bu durumu tek cümleyle özetlemişti. Şunu iyi bilmemiz gerekiyor ki, her ne kadar haritalar aramıza sınırlar çekse de, biz aynı bahçenin gülüyüz, aynı dağın çiçeğiyiz. Aynı kilimin desenleriyiz. Hani şair Abdurrahim Karakoç diyor ya: 'Bu hududu kimler çizmiş gönlüme? Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.' İşte bu nedenle ecdadımızın mamur kıldığı topraklarla bağımızı asla koparmadık, koparamayız" dedi.
'CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜSTÜN GAYRETLERİYLE SAYISIZ TARİHİ ESERİMİZ ONARILDI'
Yıldırım, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde TİKA eliyle Balkanlarda çok önemli faaliyetlere imza atıldı. Tabi mevzubahis Balkanlar olunca Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti sonradan ortaya çıkan bir durum değil. Belediye Başkanı olduğu dönemlerde dahi Balkanlarda bulunan kardeşlerimiz ile yakın ilişki kurma noktasında çok önemli girişimlere imza atmıştı. Bu süreç Başbakanlığı döneminde güçlenerek devam etti. Gerek ziyaretleri gerekse maddi destekleri ile Balkan bölgesinin gelişimine özel ihtimam gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu üstün gayretleri sonucunda bölgedeki izlerimiz silinmesin diye sayısız tarihi eserimiz onarılarak gün yüzüne çıkarıldı. Bugüne kadar Balkanlara binden fazla proje ile hizmet götürüldü. Eğitim noktasında tüm bölgede toplam 200 bine yakın gence hizmet sunuldu" diye konuştu.
'TÜM COĞRAFYALAR İÇİN ELİMİZDEN NE GELİYORSA YAPMAYA HAZIRIZ'
Yıldırım, "Ecdadımızdan aldığımız ilhamla, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi ile sağlık alanında yılda 1,5 milyon bölge halkına yardım sağlandı. Tüm bunlardan anlaşılıyor ki manevi hazinemizi korumakla kalmıyor, aynı zamanda daha da zenginleştirmek için adımlar atıyoruz. Çünkü biz bu coğrafyada 500 yıl yaşadık. Stratejik önemi bir kenara, bizim gönül bağımız var. Tarihin sırtımıza ve gönlümüze yüklediği sorumluluk gereği bize umut bağlamış, bizimle kader ortaklığı yapmış, tüm coğrafyalar için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız" dedi.
Yıldırım, sempozyum kapsamında sürdürülecek faaliyetlerin Balkan bölgesi ile Türkiye arasındaki köprüye yeni ve sağlam tuğlalar öreceğine inandığını belirterek konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından Uluslararası Balkan Sempozyumu, açılış oturumu ile başladı. Oturumun birinci günü, UKİD İstişare Kurulu Başkanı Prof. Dr. Musa Taşdelen'in moderatörlüğünde, 20, 21, ve 22'nci dönem Milletvekili Dr. Hüseyin Kansu, Eski Başbakanlık Danışmanı, Araştırmacı- Yazar Davut Nuriler, 22'nci dönem Milletvekili, Araştırmacı- Yazar Süleyman Gündüz ve İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Atalay'ın, Balkan ülkeleri hakkında detaylı konuşma yapmalarıyla gerçekleşti. Oturum, katılımcıların kapanış konuşmasıyla sona erdi.
Toplamda 3 gün boyunca sürecek olan ve birbirinden değerli isimlerin katılacağı Uluslararası Balkan Sempozyumu'nda yer alan konu başlıkları sayesinde balkanları, bölgesel ve küresel siyasette taşıdığı kendine özgü bu yapı analiz edilecek. Sempozyumun sonucunda ulaşılacak bulgular ile Balkanların orta ve uzun vadeli geleceğine ilişkin bilimsel projeksiyonların sunulması hedefleniyor. Sempozyumda kabul edilen tebliğler daha sonra Sempozyum Kitabı olarak yayınlanacak.