CHP'li milletvekilleri, Strateji ve Bütçe Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yer alan "Başkanlık yurt dışı teşkilatı kurmaya yetkilidir" ve "Başkanlık, görevleri ile ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir" ifadelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek söz konusu maddelerin iptalini istedi.
AYM: KURALIN ANAYASA'YI İHLAL EDEN BİR YÖNÜ YOK
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, "Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatı ile Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulmasına dair düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılması Anayasa'ya aykırılık teşkil etmemektedir. Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Strateji ve Bütçe Başkanlığının teşkilat yapısının bir parçası olan yurt dışı teşkilatını kurmak konusunda yetki veren kuralın Anayasa'nın 106. maddesinin 11. fıkrası kapsamında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlendiğinden kuralın Anayasa'yı ihlal eden bir yönü bulunmamaktadır" ifadelerine yer verdi.
Mahkeme, dava konusu kural ile yurt dışı teşkilatının niteliği, kurulacağı yer, görevleri, yer itibarıyla görev alanları gibi konularda düzenleme yapma yetkisini Başkanlığa tanımadığını, bunların düzenlenme yetkisini Cumhurbaşkanı kararına tanıdığını kaydetti.
KURAL CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİNDE AÇIKÇA DÜZENLENMİŞ
Yüksek Mahkeme, "Başkanlık, görevleri ile ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir" maddesinde yer alan "gerekli gördüğü bilgileri…" ifadesinin iptaline ilişkin yapılan başvuruyu da karara bağladı.
CHP'li milletvekilleri, dava dilekçesinde temel haklar, kişi hakları ödevlerinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemeyeceğini belirtilerek kuralın Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürdü.
Anayasa Mahkemesi, söz konusu kuralın Başkanlığın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde belirlenen görevlerinin yerine getirilebilmesinin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak bilgi isteme yetkisini düzenlemekte olduğunu, kişisel verilere ilişkin bir düzenleme niteliğinde olmadığını kaydetti. Yüksek Mahkeme, kuralın, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde açıkça düzenlenmiş olan görev ve yetkilerini yerine getirebilmesi amacıyla düzenlendiği ve istenebilecek bilgilerin Başkanlığın görevleriyle ilgili ve gerekli olanlarla sınırlandırıldığını belirterek söz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptaline karar verdi.