Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dönemin Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin davada, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılanan eski Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran, müebbet hapisle cezalandırıldı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ertürk Murat Cansaran ile avukatları katıldı.
Müdahillerden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı ile Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve TBMM avukatları da salonda hazır bulundu.
Bir önceki celse açıklanan esas hakkındaki mütalaaya karşı savunması alınan sanık Cansaran, 15 Temmuz'da çağrıldığı kışlaya sivil olarak gittiğini, Tabur Komutanı Kurmay Binbaşı Zafer Gümüş tarafından verilen emir üzerine giyinip araca bindiğini söyledi.
Gümüş'ün "Cezaevine sür." demesi üzerine şaşırdığını dile getiren Cansaran, "Orada kontrol yapacağını söyledi. Askeri temayülden dolayı neyi kontrol edeceğini soramazdım. Evet mütalaada denildiği gibi benim cezaeviyle ilgili bir sorumluluğum ve görevim yok ancak amirime karşı sorumluluğum var. Cezaevine ulaşınca araçtan indik, Gümüş'ün elinde uzun namlulu silah vardı. Orhan Arı'yı aradı, cezaevinin hazır olup olmadığını sordu. 'Seni boşuna mı diktik niye kontrol etmiyorsun?' diye Arı'ya bağırdı. Cezaevinin kapısını çaldı, birlikte içeri girdik. Kimse bize bir şey sormadı, direkt kapı çalındı ve açıldı. Hiçbir şeyden şüphelenmedim." diye konuştu.
Sanık Cansaran, Orhan Arı'ya neler olduğunu sorduğunu fakat yanıt alamadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Gümüş'ün emri üzerine peşinden gittik. Oradakilere 'Mahkumları neden tek bir koğuşa toplamıyorsunuz? Sıkıyönetim ilan edildi. Derhal emirlere uyacaksınız. Bu emirler Genelkurmay Başkanlığı ve 1. Ordu Komutanı'nın emirleridir. Uymazsanız askeri mahkemede yargılanırsınız.' dedi. İlk defa orada sıkıyönetimi duydum ve çok şaşırdım. Cezaevinde toplasanız 8-10 dakika geçirdim. Bu sürenin çoğu, kapı önünde ne olduğunu anlamaya çalışmakla geçti. Koğuşların sevki sırasında sorun çıkabileceğinin söylenmesi üzerine Gümüş'e, 'Komutanım biz dışarı çıkalım.' deyip kapıyı gösterdim. Çok gergindi. Ne olduğunu sordum. 'Bizi buraya niye getirdiniz?' dedim. 'Ben de bilmiyorum.' dedi. Sıkıyönetimi duyunca kanuna aykırı bir emir olup olmadığından şüphelendim. Cezaevinde kimseyi tehdit etmedim, kimseyle temas kurmadım, kimseye emir vermedim. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum."
Beyanları sorulan müdahil avukatları, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi.
KARAR VERİLDİ: AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Cansaran'ı "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın duruşmalardaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak cezayı müebbet hapse düşüren heyet, sanık hakkındaki diğer suçların "anayasayı ihlal" suçunu kapsadığından başka bir hüküm kurmadı.
Heyet sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken, ayrıca firari sanık Orhan Arı'nın dosyasının ayrılarak yeni bir esas üzerinden yargılamasının devamına hükmetti.
- Davanın geçmişi
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Deniz Harp Okulu Komutanı olan Tümamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 9 sanık hakkında "cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından 11 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle dava açılmıştı.
Yargılamayı yapan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar eski Kurmay Binbaşılar Zafer Gümüş, Cüneyt Aydoğan, eski Yüzbaşı Semih Barbaros Üstün ve eski Üsteğmenler İbrahim Halil Tekatlı ile İsa Demirbilek'i "cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına mahkum etmişti. Bu sanıklara "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 12'şer yıl hapis cezası veren heyet, sanıkların yargılama sürecindeki davranışları ile pişmanlıklarını gösteren herhangi bir beyanlarının bulunmayışını dikkate alarak, verilen cezalarda herhangi bir indirimin yapılmasına yer olmadığına hükmetmişti.
Hakkında yakalama kararı bulunan 2 sanığın dosyasının ayrılmasına karar veren mahkeme, eski Üsteğmen Orhan Arı ve eski Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran hakkında her ne kadar kamu davası açıldıysa da atılı suçun işlediğinin sabit olmadığını değerlendirerek beraat hükmü kurmuştu.
Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay, 2 sanık hakkındaki beraat kararlarını bozarken, diğerlerini onamıştı.
Bunun üzerine dosyanın yeniden yargılama için gönderildiği İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, Cansaran'ın tutuklanmasına karar vermişti.