İŞTE O TESPİTLER
ŞARTNAMEYE AYKIRI İMALAT
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2020 yılında il genelindeki yolların bakım onarım ve asfaltlanması için ihaleye çıktı. İhaleyi kazanan yüklenici firma ile imzalanan sözleşmede yer almamasına rağmen büyükşehir belediyesi firmaya ilgili yasa ve mevzuata aykırı şekilde tramvay istasyonlarına reklam panosu ve üst geçitlere reklam tüneli yaptırttı. Denetçi raporunda, "İş artışı ve yeni birim fiyat hesaplamasına aykırı düşen bu uygulamalar Kamu İhale Kanunu'nun eşitlik ve rekabet gibi temel ilkelerini de zedelemektedir. İhaleye teklif veren veya verebilecek isteklilerin gerçek iradelerini ortaya koymasına engel olmaktadır" dendi
YÜKLENİCİYE KIYAK
İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihalesini yaparak sözleşme imzaladığı bazı yapım işlerinde iş eksilişine giderek eksiliş yapılan imalat kalemlerinin ihale kapsamında yükleniciye yaptırmadığı tespit edildi. Aynı işlerin diğer daire başkanlıkları bünyesinde yeni ihaleler yapılarak veya idarenin kendi imkanlarıyla yerine getirildiğine dikkat çeken denetçi; "Hem idareler hem de yükleniciler işi sözleşme hükümlerine uygun olarak yapmakla yükümlüdür. Ancak idare ihalelerinde bazı iş kalemlerinin ihtiyaç duyulmaması sebebiyle proje değişikliklerine gidilerek işin kapsamından çıkarıldığı, aynı işlerin idarenin farklı birimlerince başka ihalelerle veya birimlerin kendi kaynakları ile yerine getirildiği tespit edilmiştir. İş eksilişi yapılan kalemlerin idare tarafından tamamlatılması asıl projede iş eksilişi ihtiyacının ortaya çıkmadığı anlamına gelmektedir. Kamu görevlileri kaynakları etkili ekonomik ve verimli kullanmakla sorumlu tutuldukları için sözleşme hükümlerine göre hareket etmeleri ve kurum menfaatlerini gözetmeleri uygun olacaktır."
"KAMU KAYNAĞI VERİMSİZ KULLANILDI"
Denetim Raporu'nda ayrıca, bir vakıf lehine verilen intifa hakkının amacına yönelik bir girişimde bulunulmamasına rağmen Büyükşehir Belediyesi tarafından intifa hakkının iptal edilmemesine dikkat çekildi. Raporda, "Bir Vakıf Lehine Verilen İntifa Hakkının Amacına Yönelik Bir Girişimde Bulunulmamasına Rağmen Büyükşehir Belediyesi Tarafından İntifa Hakkının İptal Edilmemesi Büyükşehir Belediyesi tarafından Güzelbahçe İlçesi Yaka Mahallesi 1963 parsel 2 paftada bulunan 32 bin 984,38 m2 lik taşınmaz üzerinde 21.09.1993 tarihinde bir vakfa hastane inşa edilmesi amacıyla 49 yıllık intifa hakkı tesis edilmiştir." ifadelerine yer verilirken, "Bir vakıf lehine verilen intifa hakkının amacına yönelik bir girişimde bulunulmamasına rağmen Büyükşehir Belediyesi tarafından intifa hakkının iptal edilmemesi ve sonuç olarak İdare tarafından söz konusu intifa hakkının sonlandırılması için dava sürecinin işletilmesi gerekmekte olup ilgili hakkın sonlandırılarak 32 bin 984,38 m2 metrekarelik bir kamu kaynağının verimsiz kullanımı sonlandırılmalıdır" ibareleri kullanıldı.
"BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ FAYDALANMALI"
İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine ait Aydın'da bulunan taşınmazların kurum kayıtlarında yer almaması da raporda yer alan başka bir madde oldu. Denetçi raporunda, "Yapılan incelemelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine bulunan Aydın İli Didim İlçesi Akyeniköy Mahallesinde biri 327,44 metrekare diğeri 52 bin 493,53 metrekare olan iki adet taşınmazın kurum kayıtlarında yer almadığı görülmüştür" ifadelerine yer verildi" Sonuç bölümünde ise, "Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetinde olan ve farklı bir ilde bulunan bu taşınmazın kayıtlarda yer almadığı ve İdarenin bu taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmadığı görülmüştür. Kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki verimsiz kullanım sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Büyükşehir Belediyesince faydalanılması gerekmektedir"
"KAMU KAYNAKLARI ÜÇÜNCÜ ŞAHISLAR TARAFINDAN KULLANILMIŞTIR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine ait İstanbul'da bulunan taşınmazın üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı da belirtilen raporda, "Yapılan incelemelerde, 1959 yılında satın alınan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine bulunan Beyoğlu İlçesi Sururi Mahallesindeki 697 m2 arsanın üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir" denildi. 1959 yılında satın alınıp Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine kazandırılan konum ve değer açısından çok değerli bu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaması ve üçüncü şahıslarca üzerine çay bahçesi ve yiyecek satışlarının yapıldığı imarsız dükkanların inşa edilerek işletilmesi kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılmadığı göstermektedir. dendi, Denetçi; kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki üçüncü şahısların kullanımı sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Büyükşehir Belediyesince faydalanılması talep etti.
"MECLİS ÜYESİ'NİN ŞİRKETİNDEN 664 BİN TL'LİK ALIM YAPILDI"
Büyükşehir Belediye Meclis Üyesinin ortağı olduğu şirketten ESHOT'un alım yapıldığı da raporlara yansıdı. Raporda; "Yapılan incelemelerde Büyükşehir Belediye Meclis üyesinin ortağı olduğu şirketten hem Büyükşehir Belediyesi hem de Büyükşehir Belediyesi bağlı idaresi olan ESHOT tarafından alım yapıldığı görülmüştür. Yapılan incelemelerde Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesinin sahip olduğu bir şirketten 2019-2020 yıllarında Büyükşehir Belediyesi 33 bin 358,60 TL; Büyükşehir Belediyesi bağlı kuruluşu ESHOT tarafından 2020 yılında 664 bin 908,63 TL alım yapıldığı görülmüştür. Sonuç olarak büyükşehir belediyesi meclis üyesinin ortağı olduğu şirketten 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun hükümlerinde belirtilen yükümlülüklere aykırı olarak alım yapılmıştır" ifadeleri yer aldı
DEVREDİLMESİ GEREKEN BİNA KAMULAŞTIRILMIŞ
Büyükşehir Belediyesine devredilmesi gereken ilçe belediye otogar alanının Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırıldığı ortaya çıktı. Denetçi raporda; "5216 sayılı yasa ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin sınırlarına dahil olan Selçuk Belediyesinin otogar olarak kullandığı taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından 21 milyon TL bedelle ilçe belediyesinden kamulaştırıldığı görülmüştür. Büyükşehir kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde yolcu terminallerinin bina, tesis, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları büyükşehir belediyesi devri gerekmektedir. Ancak Büyükşehir Belediyesi tarafından bu taşınmaz devralınmamış olup belirtilen tarihte şehrin içinde kalması sebebiyle ilgili belediye tarafından gösterilen yere oto terminal binası yapımı ve bu bina için bazı arsa kamulaştırmaları yine Büyükşehir Belediyesince yaptırılmıştır. Eski terminal taşınmazı ise büyükşehir belediyesi tarafından devralınmadığı gibi belediye hizmet alanı olarak kamulaştırılmış ve ilgili belediyeye kamulaştırma bedeli ödenmiştir. Yani İdare tarafından kendine devredilmesi gereken bir taşınmaz için kamulaştırma yapıp ödeme yapmış ayrıca yine ilçeye terminal yapılması adına arsa kamulaştırması ile terminal binası yatırımı yaptırılmıştır" denildi.
DÜNYA TİCARET MERKEZİ
Büyükşehir Belediyesi Taşınmazının Ticaret Merkezi Yapılması Adına Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Yapılması Sonucu Taşınmazdan Faydalanılamamas
"2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da açıklandığı üzere İzmir ilinin şehir merkezinde konum ve değeri yüksek olan 20 bin 866,10 m2 bir taşınmazın 1997 yılından itibaren şantiye alanı olarak kalması hem şehirde yaşayan insanların güvenliği açısından belediye sorumluluğu doğurmakta hem de kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını göstermektedir. Bu sebeple yürürlükte bulunan imar planları doğrultusunda söz konusu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir iline yeniden kazandırılması gerekmekte olup kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanımı sağlanmalıdır" dendi."
OPERA BİNASI
Opera Binası Yapım İşinde Konsorsiyum İçin elzem olan özel ortağın hakkının uzman olmayan ortağa devretmesi de Sayıştay raporuna yansıdı. Opera binası yapım işinde sahne mekaniği işleri özel uzmanlık gerektirdiği için iş A ve B olmak üzere iki kısma bölündüğüne dikkat çeken denetçi; "İki kısım içinde iş bitirme belgesi verilmesi şartı konulmuştur. Sahne mekaniği işi için çeşitli yeterlilik şartları aranması sebebiyle ihaleye daha düşük teklif veren firmalar özel uzmanlık şartlarını sağlayamaması gerekçesiyle ihaleden elenerek ihale en yüksek teklif veren konsorsiyum tarafından kazanılmıştır. Daha sonra özel uzman ortak tarafından işe aşlamadan sözleşme diğer ortağa devredilmiş ve bu devire idarece izin verildiği görülmüştür. İhaleye en düşük 327 milyon 490 bin TL teklif verilmiştir. Diğer istekliler ihaleden elendiği için ihale 429 milyon TL teklif veren istekli üzerine bırakılmıştır. İsteklilerin ihaleden elenme sebepleri incelendiğinde tamamı özel ortağın iş deneyim şartlarını taşımadığı gerekçesine dayanmaktadır. Yani işin iki kısma ayırılarak sahne mekaniği için ayrı iş bitirme belgesi istenmesinin idareye maliyeti 101 milyon 510 bin TL olmuştur. Her ne kadar 4735 sayılı Kanun'a maliyet artışları nedeniyle yüklenimi ortak girişim tarafından yürütülen sözleşmelerde ortaklar arasında devir yapabilme imkânı getirilmişse de bu devir bir zorunluluk olarak düzenlenmemiş ve idarelerin izni ve onayına bırakılmıştır. İdarenin devire izin verdiği ihalede uzman ortak Avusturya kökenli Türkiye'de dar mükellefiyeti bulunan firmadır. Yurt içinde maliyet artışları bilindiği üzere döviz kaynaklı dalgalanmalar neticesinde oluşmuştur. Yurt dışı kökenli bir firma bu maliyet artışlarından minimum düzeyde etkilenecek hatta döviz artışından kaynaklı fayda bile elde etmiş olacaktır. Yukarıda bahsedildiği üzere, opera binası yapım işinin mekanik sahne sistemlerinin uzman firma aracılığıyla yapılması koşulunun belediyeye maliyeti 101 milyon 510 bin TL'dir. Bu uzman firma tarafından iş yapılması için belediye %30 daha fazla maliyete katlanmak zorunda kalmıştır. Belediye için bu kadar yüksek maliyete sebebiyet veren koşulun devrine izin verilmesi kurum menfaatleri açısından olumlu olmayacaktır. Çünkü firma işi yapamayacak veya aciz durumuna düşebilecek bir firma değildir. İdare tarafından mekanik sahne işleri için katlanılan maliyet göz önünde bulundurularak özel ortağın kendi hakkını koordinatör ortağa devretmesi talebinin idarece uygun görülmesi sonucu kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını göstermektedir."
YANGIN RAPORLARINDA USULSÜZLÜK
Sayıştay tarafından8 yapılan denetimlerde İzmir itfaiyesi tarafından verilen yangın uygunluk raporlarının mevzuata yuğun olarak verilmediği tespit edildi. Denetçi raporunda "Yapılan incelemede düzenlenen raporlarda mevzuata aykırı hususların bulunduğu, gerçeğe aykırı raporların düzenlendiği görülmüş olup bu hususların Büyükşehir Belediyesi teftiş makamlarınca da raporlandığı tespit edilmiştir. Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olan hizmet gereğince yapılan denetimlerde düzenlenen raporların mevzuata aykırı olması idarenin iç kontrol sisteminde zafiyetlerin yaşandığını göstermektedir. Benzer problemlerin yaşanmaması adına gerekli önlemlerin alınması gerekmekte olup iç kontrol sisteminin etkin çalışmasını sağlayacak iç denetim faaliyetlerinin düzenli olarak icra edilmesi gerekmektedir."
KONTROLÖRLÜK
Yapılan incelemelerde, idarenin yapım işlerinde yapılan imalatın projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol etmekle görevli olan personele aynı anda işin başında bulunamayacak şekilde iş yükü yüklendiği tespit edildi. Denetçi raporda; "İlin coğrafi büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda aynı kontrol teşkilatının birden fazla ilçede yürütülen işleri takip edebilme kabiliyeti oldukça azalmaktadır. Tüm bu mevzuat hükümleri ışığında idare tarafından görevlendirilen kontrol görevlilerin işlerin başında bulunmasını engelleyecek düzeyde iş yükünün bulunması yapım işlerinin denetim içinde yürütülmesini engellemekte ve geri dönüşü imkansız giderlerin oluşması için risk doğurmaktadır." İfadelerine yer verdi.
MAKAM ARACI OLARAK KULLANMIŞLAR
Sayıştay tarafından yapılan diğer bir tespitte ise İZBETON tarafından Büyükşehir Belediyesine Kontrollük Hizmeti İçin Verilen Araçların Amacı Dışında Kullanıldığına dikkat çekildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZBETON AŞ'nin yüklenicisi olduğu "İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarının Asfalt Kaplaması Bakım ve Onarımının Yapılması" yapım işinin kontrolörlük hizmetlerinde kullanılması için Büyükşehir Belediyesine tahsis ettiği 35 binek aracın amacı dışında kullanıldığına dikkat çeken Denetçi; "Bu araçlar yapım işi bünyesinde kontrollük hizmeti kapsamında kullanılması gerekirken başkan danışmanı, meclis başkanvekili, basın iletişim koordinatörü gibi üst düzey bürokratlarca kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu araçların yapım işi kapsamında kontrollük hizmeti amacına uygun şekilde kullanılması gerekmektedir." dendi.