LGBT hareketi sadece Türkiye değil tüm dünyada başta çocuk ve gençler olmak üzere toplumların tüm kesimleri için büyük bir tehdit haline geldi. Konuyla ilgili uzmanlardan gelen uyarılara göre eşcinsel eğilime sahip olan insan sayısında ciddi bir artış söz konusu. Hiç kuşkusuz bu artışta özgürlük maskesi altında faaliyetlerine hız kesmeden devam eden eşcinsel lobilerin katkısı çok büyük. Adeta toplumların ahlakını çökertme projesi haline gelen LGBT lobilerinin faaliyetleri ve aileler üzerine etkileriyle ilgili sabah.com.tr'ye konuşan Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu Bilim Kurulu Üyesi uzmanlar uyardı: Tehlike çok büyük ve aklı başında olan herkesin bu tehditle mücadele etmesi gerekiyor.
Dünya ÇAKOP 2.Uluslararası Sempozyumu 12-13 Kasım tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde ve online olarak gerçekleşiyor. 60 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesi ile kurulan bir platform olan Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu'nun amacı, aileyi ve neslimizi LGBT aktivitelerinin tehlikelerinden özellikle de çocukları ve gençleri korumak. Cinsiyetsizleştirmeye doğru sürüklenen veya farklı cinsel kimlik yönelimlerine itilen bireyleri bu yönelimlerden korumak için çalışmalar yapıyor.
"EŞCİNSELLİĞİN TEŞVİK EDİLMESİ DAHA BÜYÜK BİR PROJENİN PARÇASIDIR"
Eşcinselliğin özgürleştirilmesi adına atılan adımların, özgürlük adı altında yaşanan tüm gelişmelerin gençler ve aileler üzerindeki etkileriyle ilgili konuşan Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter, "Eşcinsellik insanın fıtratına aykırı sapık bir davranıştır. Bu davranış insana psikolojik ve bedensel olarak zararlar verir. Eşcinselliğin teşvik edilmesi daha büyük bir projenin parçasıdır. Bir şekilde aile kurumunu çökertmek istiyor. Eşcinsellik bu işin alt piyonlarından bir tanesidir" dedi.
Fotoğrafta: Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter
"DIŞARIDAN MANİPÜLE EDİLEN BİR SÜREÇ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter, LGBT lobilerinin, kimi zaman siyasilerin de desteğini aldığının altını çizerek bu anlamda aileler için şu tavsiyelerde bulundu: Araştırmadıkları için işin gerçeğinin ne olduğunu bilmedikleri için sadece 2-3 oy daha fazla alabilmek adına kendi kendilerini sabote ediyorlar. Öyle bir artış var ki.. Bize yüzlerce insan, 9-10 yaşında gelen çocuklar var. O siyasiler var ya o siyasiler, bazı belediyeler vs.. Onların da kapısı çalınacak. O zaman bizden yardım isteyecekler. Çünkü sürekli bir artış var. Kız olmak isteyen erkekler, erkek olmak isteyen kızlar… Tetiklenen bir şey bu. Dışarıdan manipüle edilen bir süreç ile karşı karşıyayız.
Özgürlük maskesi altında eşcinsel olmayanların da yer yer desteklediği LGBT hareketi ve bu harekete olan aşırı ilgiyle ilgili dikkat çeken ifadeler kullanan Merter, "Bilmiyorlar. Tüm dünyada sürdürülen bir propaganda bu. Bu propaganda ile insanlar ne olup ne bittiğini bilmiyorlar. Araştırdıktan sonra gerçeği görecekler. Örnek vermek gerekirse, bir Müslüman sarhoşun düşmanı değildir. Alkolizmin düşmanıdır. Bu incelikleri anlar ve araştırırlarsa fikir sahibi olacaklar" dedi.
"BÜYÜK BİR TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ. İYİ BİR YERE GİTMİYORUZ"
Son yıllarda 'LGBT'li çocuklar unutulmasın' diyerek kirli kampanyaya çocukların da dahil edilmesini değerlendiren Merter, "Almanya'da çocuk yuvalarında bu propaganda yapılıyor. Çünkü temelden bozmak istiyorlar. Tehlike bildiğiniz gibi değil. Büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Büyük bir yeniden yapılandırma ile karşı karşıyayız. Aklı başında olan herkesin beraberce mücadele vermesi gerekiyor. İyi bir yere doğru gitmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"ÇALIŞTAYDA ALINABİLECEK ÖNLEMLER DEĞERLENDİRİLDİ"
Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu'ndaki çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter, "60 STK'nın bir araya geldiği bir çalıştay bu. Birincisi geçen sene yapıldı. Bu sene uluslararası katılımlı bir şekilde ikincisi gerçekleşiyor. Sosyal, tıbbi, hukuki, psikiyatrik açıdan değerlendiriliyor ve alınabilecek önlemler değerlendiriliyor" şeklinde konuştu.
Fotoğrafta: Prof. Dr. Sefa Saygılı
Amacı, aileyi ve neslimizi LGBT aktivitelerinin tehlikelerinden özellikle de çocukları ve gençleri korumak olan Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu Bilim Kurulu'nda yer alan Prof. Dr. Sefa Saygılı da sabah.com.tr'ye yaptığı açıklamada eşcinselliğin özgürleştirilmesi adına atılan adımların topluma büyük zararlar verdiğini ve eşcinselliğin pek çok bedensel ve ruhsal hastalıkla yakından ilgili olduğuna dikkat çekti. Saygılı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Özgürlük maskesi altında faaliyetlerine devam eden bu hareketin altında iyi niyetler yatmıyor. Önce ayrımcılık olmasın deniyor ardından onların iktidarıyla karşı karşıya kalıyor. Eşcinselliğin normalleştirilmesi, unisex cinsiyete doğru genç neslin yönelmesi durumu... Eşcinsellik pek çok problemi beraberinde getirdiği için öncelikle ailelerin çok dikkatli olması gerekiyor.
"ÖZGÜRLÜK MASKESİ ALTINDA BİR DAYATMAYA DOĞRU GİDİYOR BU İŞ"
LGBT hareketinin yayılmasının toplumda bedensel ve ruhsal pek çok hastalığın yayılması anlamına geldiğine dikkat çeken Saygılı, "Bu doğru bir yaklaşım değil. LGBT bireylere, lobilere destek vermek ülkemizin geleceği anlamında doğru değil. Özgürlük maskesi altında bir dayatmaya doğru gidiyor bu iş. Kendi hayat şekillerini toplumun diğer bireylerine dayatmak anlamına geliyor. Bu da geleceğimiz açısından iyi bir şey değil. Tersine bir durum işliyor. Özgürlük diyerek dayatma ile karşı karşıya kalıyoruz. Ve bu insanlar hiçbir eleştiriyi objektif yaklaşımı da kabullenmiyorlar" dedi.
"BU LOBİLERDEN UZAK DURMALIYIZ VE DESTEK VERMEMELİYİZ"
LGBT lobilerinden uzak durmanın öneminin altını çizen Saygılı, "Bu lobilerden uzak durmalıyız ve destek vermemeliyiz. Çocuklarımızı yetiştirirken çok dikkatli olmak zorundayız. Onları cinsiyetine göre yetiştirmemiz lazım. Roller birbirine karıştırılmamalı, çok dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
LGBT lobilerinin sürdürdüğü propagandayla ilgili kritik bilgiler veren Saygılı, "Çıkardıkları kitaplar, yayınlar, okullarda vermek istedikleri konferanslar… Sanki gizli bir LGBT çoğunluğu varmış gibi davranıyorlar. Gizlenen bu çoğunluğun ortaya çıkması gerektiğini ve o zaman çok daha rahat ve huzurlu olacaklarını vaad ediyorlar. Ama daha rahat ve huzurlu olmuyorlar tam tersi oluyor. Özellikle LGBT'li çocuklar unutulmasın algısı için büyük bir tehlike diyebiliriz" ifadelerini kullandı.