İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Mehmet Baransu, duruşmaya katılmama talebini içeren bir dilekçe verdi. Tutuksuz sanıklar Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur da duruşmaya katılmadı. Sanık avukatları ile davaya müdahil olan emekli kurmay albaylar Suat Aytın ve Dursun Çiçek de duruşmada hazır bulundu.
DAVAYI UZATMA ÇABASI
Duruşmaya katılmayan Baransu'nun avukatları, son savunmalarını yapmak için süre istedi. Avukat Çiğdem Koç bir önceki duruşmada yaptıkları reddi hakim taleplerini kabul etmeyen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşı da itiraz yoluna başvuracaklarını söyledi. Koç, ayrıca 14. Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanı Akın Gürlek ile ilgili de reddi hakim talebinde bulunacaklarını, bu işlemler tamamlandıktan sonra son savunmalarını yapacaklarını bildirdi. Mahkeme heyeti de duruşmayı 21 Ocak'a erteledi.
45 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Baransu 18 Ekim'de yapılan bir önceki duruşmada da son savunmasını yapmamış ve reddi hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme heyeti ise bu talebi, davayı uzatmaya yönelik olarak değerlendirip kabul etmemiş ve dosyayı bir sonraki mahkeme olan 14. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
2 Haziran'da ise davanın esasına ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, Mehmet Baransu, Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur'un 24 yıldan 45 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, firari FETÖ'cü Tuncay Opçin'in dosyasının ayrılmasını talep etmişti.
FETÖ'YE YOL AÇTILAR
Savcının mütalaasında sanıkların 1. Ordu Komutanlığında Balyoz adıyla darbe planlandığı iddiasıyla yaptıkları haberlerde, Egemen Harekat Planı isimli 1.Ordu'nun harekat planını deşifre ettikleri belirtiliyor. Mütalaada, bir bavul dolusu gizli askeri belgenin Mehmet Baransu'ya Tuncay Opçin tarafından verildiği öne sürülüyor.
Dava dosyasında sanıkların 2010 yılında FETÖ güdümünde yayın yapan Taraf gazetesinde sahte Balyoz planı haberlerini yayınlayıp askerlere kumpas kurdukları, gerçek askeri planları da deşifre ettikleri anlatılıyor. FETÖ tarafından kurgulanan sahte dijital delillerle bu örgütten olmayan birçok askerin tasfiye edilip FETÖ'cü askerlerin TSK komutasına yerleştirildiği vurgulanıyor. 15 Temmuz darbe girişimini de bu şekilde TSK'ya yerleştirilen askerlerin gerçekleştirdiği kaydediliyor.