İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 37. duruşmaya sanıklar katılmazken, avukatları geldi. Müdahiller emekli subaylar Suat Aytın ve Dursun Çiçek de duruşmada hazır bulundu.
Tutuklu sanık Baransu'nun, dilekçe göndererek mahkemeye katılmama talebinde bulunduğu öğrenildi. Baransu'nun avukatı tarafından reddi hakim talebinin reddine yönelik karara itiraz edildiği ve itirazın da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmediği belirtildi.
Mehmet Baransu'nun avukatı Çiğdem Koç, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına karşı itiraz yoluna başvuracaklarını belirterek, o mahkemenin başkanı Akın Gürlek'le ilgili reddi hakim talebinde bulunacaklarını ve usulü işlemler tamamlandıktan sonra savunma yapacaklarını dile getirdi.
Söz alan sanıklar Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu da bir sonraki celse savunma yapacağını söyledi.
Müdahil Dursun Çiçek ise, "Ben yargılamanın bir an önce tamamlanmasını istiyorum. Ayrıca sanığın yargıya ve adalete yardımcı olmasını istiyorum." diye konuştu.
Bu sırada Çiçek'e itiraz eden Baransu'nun avukatı Koç'a, duruşma düzenini bozacak şekilde davranışı sebebiyle mahkeme heyetince uyarıda bulunuldu ve bu durum tutanağa geçirildi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Baransu'nun bu halinin devamına ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ret kararının kesinleşmesinin beklenilmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.
MÜTALAADAN
Duruşma savcısı tarafından 2 Haziran 2021'de açıklanan mütalaada, Mehmet Baransu'nun muhabir ve yazar olarak çalıştığı Taraf gazetesini kullanarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetlerini yürüttüğü anlatılıyor.
Mütalaada, Baransu'nun FETÖ'nün hiyerarşik yapılanmasına dahil olarak, örgüte ait süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunmak suretiyle FETÖ üyesi olduğu kaydediliyor.
Sanık Tuncay Opçin ve sanık Mehmet Baransu'nun birlikte hareket ederek "Ergenekon" ve "Balyoz planı" davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına yönelik operasyonların zemininin hazırlanması ve kamuoyu oluşturulmasına yönelik FETÖ'nün basın ayağını oluşturdukları ifade edilen mütalaada, dosyadaki delillere göre Opçin'in FETÖ'nün etkin ve önemli görevler ifa eden yönetici nitelikte önemli bir üyesi olduğu aktarılıyor.
Mütalaada, şu değerlendirmede bulunuluyor:
"FETÖ'nün cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yöntemlerini kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak ve görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek, devlet otoritesini baskı altına almak, zaafa uğratmak, yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek şeklinde amacı bulunmaktadır. Opçin bu amaçlar doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde kozmik odada saklanması gereken, çok gizli derecesindeki, devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken, ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını, savaş etkinliğini ve askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki 'Egemen Harekat Planı'ndaki belge ve bilgileri ele geçirmiştir. Opçin, bu bilgi ve belgeleri, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda kullanılmak amacıyla sanık Mehmet Baransu'ya vermiştir. Sanık Baransu, harekat planına ait bilgi, belge ve dokümanların orijinallerini Taraf gazetesine getirmiştir."
Mütalaada, bu bilgi, belge ve dokümanların sanık Baransu ile Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hüsrev Altan, Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yasemin Çongar ve Yazı İşleri Müdürü Yıldıray Oğur tarafından gazetede incelendiği, tarama ve çıktı alınma işlemleri yapıldığı, gazetede farklı haber ve yazılarda kullanıldığı anlatılarak, bu belgelerin orijinallerinin ise Mehmet Baransu tarafından yok edildiği kaydediliyor.
CEZA İSTEMLERİ
Sanıklar Altan, Çongar ve Oğur'un FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte işledikleri suçlar yönünden FETÖ'nün amaçlarına hizmet ettikleri belirtilen mütalaada, hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Tuncay Opçin'in dosyasının ayrılması isteniyor.
Mütalaada, tutuklu sanık Mehmet Baransu hakkında, daha önce FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan Mersin Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyet kararı verildiğinden, bu suç yönünden davanın reddine karar verilmesi talep ediliyor.
Esas hakkındaki mütalaada, Baransu'nun zincirleme şekilde "devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları kısmen veya tamamen yok etmek" suçundan 12 yıldan 18 yıla, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek" suçundan 4,5 yıldan 12 yıla ve "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar olmak üzere 24 yıldan 45 yıla kadar hapsi isteniyor.
Mütalaada, sanıklar Ahmet Hüsrev Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur'un "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.