MHP lideri Devlet Bahçeli dün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin sözlerinden satırbaşları şöyle:
Şehit aileleri milletimizin engin ferasetine, emsalsiz maneviyatına emanettir. Bunlara hakaret ve küfür bir bakıma şehitlerimize hıyanettir. Şehidimizin bacısına küfretmek soysuzluktur, şerefsizliktir, düşman dilidir. Bu edepsizlik, bu ahlaksızlık, bu kansızlık, içinde insan sevgisi, şehit saygısı, millete bağlılık ve ilahi adalet hissi olan hepimizin yüreğini dağlamıştır.
"Burası Kürdistan"dır diyen bölücüye tık yok, ama şehidin bacısına ağza alınmayacak küfürler var. Şehidimizin bacısına küfreden alçağa CHP'den en küçük itiraz, tepki gelmedi. Her konuda mikrofona koşan, çivi gördü mü eline çekiç alan yandan çarklı CHP sözcüleri, nereye kaçtınız, hangi masa altına saklandınız?
HDP'nin kafesine giren CHP resmen patlamış, etrafı pis kokular sarmıştır. Kılıçdaroğlu'nun istikameti hepten şaşmış, bütün yolları Kandil'e açılmıştır. Kılıçdaroğlu, eğer mertsen, Kandil'i yerle yeksan edeceğini Yozgat'a gidip Bozok yaylasının yiğitlerine değil, terör destekçilerinin yüzüne haykır.
CHP Genel Başkanı, 5 Kasım 2021'de, Türkiye'de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerinin tamamına kendi dillerinde kaleme alınmış bir mektup göndermiştir. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Ayan beyan jurnalcilik yapmıştır. Türkiye'nin meselesini büyükelçilere hangi hakla şikâyet edip yardım dileniyorsun? Hiç mi gocunmadın, hiç mi utanmadın?