'Finans Sektörünün 2023 Vizyonu' panelinin açılış konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, moderatör Dilek Güngör'ün sorularını yanıtladı. Aşan, geleceğin finansını etkileyecek en önemli alanın teknoloji olduğunu ifade ederek, teknolojinin finansı fintechler ve kripto varlıklar olarak etkilediğini söyledi. Aşan, fintechlerin ödeme sistemlerinde epey yol aldığını daha da yol alacaklarını kaydederek, yapılan araştırmaların 2035'te hiçbir banka şubesi olmayacağı ve konuşan ATM'leri gündeme getirdiğini anlattı. Regülasyonların önemli olduğunu, ancak teknolojinin önden gittiğini belirten Aşan, "Kripto varlık meselesi sistemde çok belirsizlik yaratıyor. Cumhurbaşkanımız düzenleme mesajını verdi, ama düzenleme yapsak da bu 3 yıl sonra eskimiş olacak" dedi.
"DAHA YÜKSEK ENFLASYON ORANLARI GÖRÜLECEK"
Sürdürülebilirlik meselesinin de finans sektörü önünde asıl büyük tehlike olduğunu vurgulayan Aşan, "2008 krizinde sistemin sürdürülebilir olmadığını gördük, ama devletler genişleyici para politikasıyla sistemi yüzdürdü. Finansal sistemi sürdürülemez kılan her şeyi genişletti. Sonra pandemi de tetikledi ve dünyada borçluluk sürdürülmesi mümkün olmayan bir hale geldi. Bu borçlanmaya düzeltme gelmesi gerekiyor" dedi.
İslami finansı bankacılık sisteminin dışında alternatif alanlara yayılması gerektiğini ifade eden Aşan, Bu sayede bankacılık sisteminin rahatlayacağını söyledi. İstanbul Finans Merkezi'nin de İslami finansın gelişmesi için katkı sağlayacağını anlatan Aşan, İslami finans mevzuatına dair çalışmaların sürdüğünü, alanın önünü açacak düzenlemelerin geleceğini belirtti. Aşan, İslami finans konusunda yabancı yatırımcıları çekmenin yolunun hukuksal altyapının iyi kurulmasından geçtiğini söyledi.
"KATILIM FİNANS STRATEJİ BELGESİ YIL BİTMEDEN YAYIMLANACAK"
Aşan, İFM'ye 2022'nin ilk çeyreğinde taşınmaların başlayacağını Merkez Bankası'nın ise binasının bittiğini ve yıl sonunda aktif hale geleceğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"İFM'ye Körfez'den ilgi sürüyor. Katar Finans Merkezi ile mutabakat metni imzalamıştık, şimdi mutabakatı Malezya Finans Merkezi'ne doğru yayacağız. Pandemi bizi biraz yavaşlattı, ama hızlanacağız. Malezya'da İslami finansta birikim ve yetkinlik var. Körfezden katılım finans alanında Türkiye'ye girmek için birkaç talep var. Dubai Finans Merkezi ile haftaya temasımız olacak. Öte yandan katılım finans strateji belgesi hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Bu yıl bitmeden katılım finans belgesini yayımlayacağız. Çok kapsamlı belge hazırladık, benzer belgeyi fintechler için de hazırlıyoruz, ama o biraz daha zaman alabilir." İFM'nin fintechler için özel bir alan vereceğini yineleyen Aşan, bu alanın regülasyonunun da böylece kolaylaşacağını belirtti.
"ÜRETİMİ, SANAYİYİ DESTEKLEYEN BANKACILIK OLMAZSA OLMAZIMIZ"
'Finans Sektörünün 2023 Vizyonu Paneli'nde BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, bankacılık sektörünün büyümeyi finanse eden en önemli sektörlerden biri olduğunu belirterek, "Tabii şu anda daha çok tüketimi bireysel kredileri değil de ihracatı, turizmi, sanayiyi destekleyen bir bankacılık sektörü bizim olmazsa olmazımız" dedi.
Akben, bu finansmanın maliyetinin de uygun yapılmasının önemine dikkat çekerek, buna konjonktürel değil, daha uzun vadeli bir perspektifle bakılması gerektiğinin altını çizdi. Bankacılık sektörünün üzerine düşen rolü yerine getireceğini beklediklerini ifade eden Akben, "Pandemi sürecinde sektör 940 milyar TL piyasayı fonladı ,ki bu önemli bir rakam" diye konuştu.
"Enflasyon faiz ve kur üçlüsü öyle bir noktaya geldi ki değerler zinciri kayboldu" diyen Akben, ABD'de de enflasyonun yüzde 5'lerde olduğunu FED'in dün faizi sabit bıraktığını aynı şekilde Avrupa'da enflasyonun yüzde 3 seviyesinde faizin ise yüzde 0'larda olduğunu hatırlatarak, "Faizin enflasyon ve kurla ilişkisi şu anda kaybolmuş durumda.. Enflasyonun aşağı inmesi o kadar süratle olmuyor. Bunun için biraz daha çaba gerektiğini düşünüyoruz. Aynı sorun dünyanın başına bela olan bir sorun. Bunu göz ardı edemeyiz" diye konuştu.
"İLK ON AYDA 46 HALKA ARZLA 19.7 MİLYAR LİRALIK KAYNAK"
Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, 2020'de halka arzlarda tüm yılların rekoruna ulaşıldığını dile getirerek "Bugün onayladığımız 2 halka arzla birlikte 10 ayda 46 şirketin halka arzı onaylandı. Bu sermaye piyasaları yoluyla 19.7 milyar liralık fonun kazandırılması anlamına geliyor. 2018 yılında 9 yeni halka arz, bir ikincil halka arz 8.4 milyarlık hacim, 2019 6 halka arz ile 263 milyon TL'lik hacim, 2020'de 8 halka arzla 1.1 milyar TL'lik hacim ve 2021'de 10 ayda 46 şirket 19.7 milyar liralık hacim elde ettik. Yatırımcı sayısında da 2019 yılında 1.2 milyon olan yatırımcı sayımız 2.4 milyona ulaşmış durumda" diye konuştu.
Yatırımcı ilgisinin yüksek faiz ortamında bile kaybolmadığını, bunun kamunun uzun yıllardır sermaye piyasalarına ilgiyi artırma çabalarıyla birebir bağlantılı olduğunu ifade eden Taşkesenlioğlu, Bazı kesimlerin bu kredilerin 2019'da başlayan faiz indirimleri ve pandemideki genişlemeci para politikalarına bağladığını kaydeden Taşkesenlioğlu, şöyle konuştu:
"Biz bugünlere hazırlandık. Düzenlemeleri, teknik kapasiteyi arttırdık, aracı kurumların kapasiteleri artırıldı. Borsa İstanbul'un teknolojik altyapısı güçlendirildi. Borsa İstanbul şu anda en güvenilir takas sistemlerinden birine sahip. Halka arz eden ihraçcılara baktığımızda, şirketlerin artık banka kredileriyle değil, halka arz yatırım kararları ile finanse edildiklerini görüyoruz. Bu yılı 25 milyar liralık ve 50-60 arası şirket halka arzıyla tamamlamayı hedefliyoruz. 2022'de de artışın süreceğini düşünüyoruz."
"2022'DE YÜZDE 15-20 KREDİ BÜYÜMESİ TAHMİN EDİYORUM"
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar da Türkiye'nin bu yıl yüzde 10 civarında büyüyeceğini kaydederek, Orta Vadeli Program'da 2022'deki yüzde 5 büyümeyi de bankacılık sisteminin finanse etme kapasitesinin bulunduğunu vurguladı. Çakar şunları söyledi:
"Büyüme ülkemiz için çok önemli. Genç ve dinamik nüfusta istihdamı korumak ve artırmak açısından büyümeliyiz. Son yıllarda genellikle 1 liralık büyümede yüzde 2,5-3 civarı kredi söz konusu... Yani yüzde 5 büyümede yüzde 15 kredi büyümesi gerekiyor. Bankacılık sektöründe yüzde 10-20 kredi büyümesi olacağını tahmin ediyoruz. Sektörün özkaynakları 655 milyar TL, özkaynak karlılığı yüzde 12 civarında. BDDK'nın bizden istediği sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 12, sektörün ise yüzde 17 civarında. Biz fonlama olarak en çok mevduatı kullanıyoruz. 4.1 milyar TL mevduat var ve bir o kadar da kredi kullandırdık. Devlete de iç borçlanma ihtiyacı çerçevesinde 1.2 milyar lira vermiş durumdayız. Hazine'nin önümüzdeki dönem borçlanmalarıyla reel sektöre vermek için bir fon yaratma imkanımız var. Yurtdışı borçlanmalarımız da iyi durumda. Yurtdışı bankalardan 80 milyar dolara borçlanmış sektör ve bu borcun tamamını çevirdik. Kredibilitemiz var. Gerek bilançomuzun yapısı, mevduat gelişimi gerek yurtdışı borçlanma durumu ile sektör yüzde 5'lik ülke büyümesi için yüzde 20'lik kredi büyümesini karşılayacak kapasiteye sahip."
Alparslan Çakar, tarım kredilerinde faizin ortalama yüzde 70'inin Hazine tarafından ödendiğini ve bunun çok ciddi sübvansiyon olduğunu belirterek, "Ziraat Bankası bugün itibariyle 716 bin çiftçimize 101 milyar TL kredi kullandırmış durumda. Bu kredilerin yüzde 82'sinin Hazine tarafından faizi sübvanse ediliyor. Kredilerin geri dönüşünde sıkıntı yok. Bankamız özelinde tarım kredilerinin yüzde 99'u ödenmiş durumda" dedi.
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, esnafa en çok desteği sağlayan finans kuruluşu olduklarını belirterek, son 1.5 yılda 61 milyar lira kredi kullandırdıklarını vurguladı. Halkbank'ın devlet desteğiyle esnafa uygun maliyetli ve uzun vadeli kredi sağladığını söyleyen Arslan, "Esnafın borçlarını geri ödemesinde hiç sıkıntı yok. Bizim bankada geri dönmeyen kredi oranımız yüzde 3,5 esnaf kredilerinde ise bu oran onbinde 9. Esnafımız sosyal denge içinde önemli bir yer tutuyor" dedi.
Esnaf kredilerinin kendi hayatında da önemli bir yeri olduğunu söyleyen Arslan, "Ben lisedeyken babam okul taksitlerimin bir kısmı ödeyememişti. Taksitlerin ödenmesi için babam Halkbank'tan kredi kullandı. Halkbank genel misyonu nedeniyle esnafımıza ciddi destek veriyor ve bu krediler de doğru yerlere gidiyor" dedi.
Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Vakıfbank'ın dijitalleşme sürecini çok önceden başlattığını, pandemide de bu süreci çok iyi yönettiğini belirterek, bankaların dijitale yaptığı yatırımların pandemi süreci ile bir adım daha öne çıktığını söyledi.
Pandemi sonrasında Vakıfbank'ta müşterilerin yüzde 72'sinin mobil ürünleri kullanıma geçtiğini belirten Üstünsalih, yenilikçi, ürünleri ilk devreye alan bankalardan biri olduklarını belirtti. Banka olarak sürdürülebilirlik konusunda da uzun zamandır çalıştıklarını kaydeden Üstünsalih, "2019'da BM küresel ilkeler sözleşmesine imza atan banka olduk. Yılın ilk 9 ayında sürdürülebilir tahvil ihraçlarımızı 1.5 milyar dolar seviyesine ulaştırdık" dedi.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim H. Öztop ise sermaye kuruluşlarının pandemide karlılık anlamında iyi bir dönem geçirdiğini söyleyerek, "2.4 milyon gibi bir yatırımcı sayımız var ve bunu korumamız gerekiyor. Sermaye piyasalarının ülke ekonomisinden aldığı pay çok düşük. Bunu artırmak için herkesi kucaklayan ürünleri çıkarmamız gerekiyor. Şirketler halka arzlardan yararlanıyor ancak yatırımcılar çok kısa vadeli düşünüyor. Finansal okuryazarlığı artırıp bu süreyi uzatmamız lazım" dedi.
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Türkiye 2023 Zirvesi Bellona, TOKİ, Emlak Konut, Halkbank, Koza Altın İşletmeleri, PayCell, Türk Hava Yolları, Türk Telekom ve Vakıf Yatırım ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Zirvede Astaş Holding, Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul, Avrupa Konutları, DAP Yapı, GAP İnşaat, İstanbul Airport, Kalyon Enerji, Kuzey Marmara Otoyolu, Limak Holding, Socar ve Türkiye Sigorta cosponsor olarak yer aldı. Türkiye 2023 Zirvesi'nin destek sponsorları ise Akdeniz Chemson, Cargill, Cengiz İnşaat, Denizbank, Doğuş Grubu, Eti Maden İşletmeleri, Fuzul İnşaat, Philip Capital, Shell ve Trendyol oldu.