Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Roma'da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi'nin ardından, zirveyi ve zirve kapsamında liderlerle yaptığı ikili görüşmeleri değerlendirdi. Nuvola Kongre Merkezi'ndeki basın toplantısında İtalyan makamlarına misafirperverlikleri için teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:
(ABD Başkanı Biden ile görüşme) Suriye'de bulunan bu terör örgütleri PKK/PYD-YPG gibi, bunların özellikle Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, bu desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği üzüntüleri ifade ettik. Bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söyledik. Bunlarla ilgili olarak da özellikle dışişleri bakanlarımızın karşılıklı olarak çok daha sıkı irtibat halinde olmaları gerektiğini vurguladık. Savunma bakanlarımızın bu noktadaki ilişkilerini gündeme getirdik. Bundan sonraki süreçte inanıyorum ki bugüne kadar olan süreç herhalde böyle devam etmeyecektir.
(ABD ile kurulacak) Bu ortak mekanizmadan ifade edilen, özellikle şu anda ekonomik, ticari ilişkilerde gerek bizim Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerekse Amerika'nın Hazine Maliye Bakanlığı çok daha sıkı bir araya gelmek, bunu kendilerine biz teklif olarak da yaptık. Bunun dışında da aynı şekilde dışişleri bakanlarımızın da daha sıkı birbirleriyle görüşmelerinin gereğini vurguladık.
Sayın Biden ile ikili görüşme olmadı. Biliyorsunuz dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bildiğiniz gibi bizim 1 milyar 400 milyon dolar bir ödememiz vardı. Bu ödemeden hareketle biz bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Bunun üzerinde de daha çok F-16'lar gündeme geldi. F-16'ların elimizdekilerin modernizasyonu veyahut da yeni F-16'lar verilmesi konusu gündemimize geldi. Bununla ilgili de şu anda zaten savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Bu konuyla ilgili de Sayın Biden'ın olumlu yaklaşımını gördüğüm gibi, olayın bir diğer boyutu da malum, Temsilciler Meclisi olsun, senato olsun dedik ki artık her iki tarafta da sizin ağırlığınız var, biz sizden gerekli bu noktada ihtimamı bekliyoruz.
Zirve oturumlarında genel olarak küresel ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hala ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyeye varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Zirve görüşmelerinde uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemini özellikle vurguladım. Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
çevreyi en fazla kirleten ülkelerinin düzensiz göçle mücadeleye harcadığı miktara bir bakın bu rakam iklim değişikliğiyle mücadeleye ayırdıkları meblağdan yaklaşık 2 kat daha fazladır. Karşımızdaki bu çarpık tablo gerçekten utanç vericidir.
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, içinde bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin 'bana ne başkasından' deme lüksü yoktur. Her gün 100 milyonlarca insanın yatağa aç girdiği, her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği bir dünyada, açık söylüyorum hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz.
Bir tarafta yüz milyonlarca insan ilk doz aşıya dahi ulaşamazken, diğer tarafta turizm amaçlı uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da politika dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. TURKOVAC'la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son aşamasına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
(İklim değişikliği) Yeşil kalkınma devrimi hedefiyle tüm dünyada öncü bir rol alacağız.
(Afganistan'dan) Yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. Bizim resmi rakamlara baktığımızda, şu an itibarıyla 300 bin gibi bir rakam söz konusu. Tedbirlerimizi alıyoruz. Bu noktada da yüklü bir göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz.
Dünyanın
AB ORDUSU MÜMKÜN DEĞİL
(AB'nin kendi ordusunu kurması) Bu olabilecek bir proje değil, mümkün değil. Çünkü sizin de ifade ettiğiniz gibi yani şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkeler de dahil NATO ülkesi ağırlıklı ve bunların da hemen hemen kahir ekseriyeti zaten böyle bir yapılanmaya sıcak bakmıyor. Başka bir şeye gerek var mı?
(Biden ile görüşmede) Doğu Akdeniz hiç gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre demek ki Sayın Biden'in de şu anda gündeminde değil, benim de gündemimde değil.