Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Akademisi, Türk Tarih Kurumu ve Barolar Birliği'nin iş birliğinde düzenlenen Türk Hukuk Tarihi Sempozyumuna katıldı. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen sempozyuma, Bakan Gül'ün yanısıra Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Akarca, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili ve İkinci Daire Başkanı Mehmet Akif Ekinci, HSK Birinci Daire Başkanı Halil Koç, Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bakan Gül, Türk Hukuk Tarihi Sempozyumunun, hukukun, hem tarihi seyri hem bundan sonraki gelişmelerine çok önemli katkılar sağlayacağını söyledi.
Hukukun, tarihiyle, felsefesiyle, sosyolojisiyle ve diğer unsurlarıyla kapsamlı bir disiplin olduğunu kaydeden Bakan Gül, "Bu topraklarda üretilmiş hukukun ve hukuk birikiminin ortaya konulması doğal olarak büyük önem taşımaktadır. Hukuk tarihimizdeki kanunnamelerle ilgili ve diğer metinlerin hukukun gelişimine katkı sağlayacağı çok önemli bir realitedir. Hukuk dinamik bir sahadır. Bu dinamik gelişim; güncel alandaki ihtiyaçlar, sorunlar, çözüm noktaları kadar tarihten gelen süreçle de ilgilidir. Zira hukuk sadece bilim olarak değil aynı zamanda maddi hukuk dediğimiz kurallar bütünü itibariyle de bir tarihi süreci içermektedir" ifadelerini kullandı.
Hukukun kaynağı konusundaki farklı tartışmalar bir yana, hukuk tarihi gelişmelerin, olayların, olguların bir ürünü olduğunu vurgulayan Gül, "Hukukun özü toplumların kendi tecrübeleri ve evrensel kurallar ve gelişmeler ile şekillenir. Hukuk inşası, metodolojik ve bilimsel yanı güçlü bir çaba ve gayret gerektirmektedir. Hukuk inşası sadece günün ihtiyaçlarının giderilmesini değil, daha önce yapılmış ve sonuç alınmış ya da alınmamış uygulamaların tespit edilmesini de içermektedir. Güncel sorunları, yeni gelişmeleri tarihi birikim ışığında ve evrensel gelişmelerle birlikte değerlendirirken, bir anlamda gelecek perspektifi de belirlemiş oluyoruz" diye konuştu.
Hukukun, dünden yarına hareket eden bir dinamizmle geleceğe ışık tutabilmesi için mevzuat kalıplarının çok ötesinde bir perspektifle ele alınmasının gerektiğine dikkat çeken Bakan Gül, "Hukuk, kanunla eşdeğer bir durum değildir. Kanun başka hukuk başkadır. Bir hukukçunun mesleki kalitesi de sadece kanunu uygulama kabiliyetine göre ölçülmemelidir. İyi ve kaliteli bir hukukçu olmanın yolu; hukuk tarihi, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, hukuk mantığı kısaca hukukun teorisine vakıf olmaktan geçer. Hukuk tarihi, bugünün hukuk inşasında olduğu kadar genel olarak hukukun anlaşılmasında en büyük araç, en önemli bilim dallarından birisidir. Hukuk tarihi bize hukukun dinamizmini, değişim süreçlerini, uygulamaların sonuçlarını göstererek bugünün ve hukukun inşasında en önemli verileri, bilgileri sunmaktadır" ifadelerini kullandı.