MHP Genel Başkanı Bahçeli, dün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
ŞEHİT ANALARINA SOR: Kemal Kılıçdaroğlu, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın neden hapiste olduğunu soruyor. Her soru kendi içinde bir cevap barındırır ama akıl dağılması yaşayan bu şahıs için bunun bir önemi yoktur. Osman Kavala Sorosçudur, Selahattin Demirtaş teröristtir. Teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde demir parmaklıkların arkasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, Demirtaş'ın niye hapiste olduğunu grup toplantısında milletvekillerine değil, cesaretin varsa şehit analarına sor, yiyorsa şehit babalarına sor, mertsen dul ve yetim kalan vatan evlatlarının gözlerinin içine baka baka sor. Bir teröristin niye hapiste olduğunu sormak teröristin müdafaasıdır. Bir teröristin neden hapiste olduğunu sorgulayan kim olursa olsun şahsını ve siyasetini onunla eşitlemiş ve özdeşleştirmiş sayılacaktır. Yani Kılıçdaroğlu, terörist Demirtaş'ın CHP'nin başına çökmüş gölgesidir.
NASIL İÇLERİNE SİNDİRECEKLER: Sayın Kılıçdaroğlu, kimin tarafındasın? Kimin kılıcını sallıyorsun? Atatürk sevdalısı kardeşlerim istiklal düşmanlarına nasıl göz yumacaklar? Diğer yandan İP'e oy veren kardeşlerim, HDP ile teröristlerle ittifakı nasıl içlerine sindirecekler? Kılıçdaroğlu siyasi ahlak ve onur sahibiyse bugün şu muammayı açıklığa kavuşturmak zorundadır. PKK'yı terör örgütü olarak görüyor mu, görmüyor mu? Terörle mücadeleyi destekliyor mu, desteklemiyor mu? Bizim boş söze karnımız toktur. Bir siyasetçinin ilk başta duruşu olacak, dengesi olacak, tavrı açık olacak. çizgisi berrak olacak ya milli olacak ya da zilletin çukurunda olacak. Arası yoktur, ortası yoktur, orası burası yoktur.
GÜLEN'E UMUT BAĞLAMASINLAR: Bürokraside hata yapan çıkacaktır, bunlar tespit edilip ayıklanır. Ancak şerefli Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cirmi kadar yer yakacaktır. FETÖ stratejileri CHP'yi kavramış, İP'i kasnağa çevirmiştir. Tıpkı Humeyni gibi, Türkiye'ye gelmesini bekledikleri Fetullah Gülen'e fazla umut bağlamasınlar. Çünkü teröristbaşı Gülen'in geldiği gün öldüğü gün olacaktır.
BOŞ ZAMANLARINDA İSTANBUL'A UĞRUYOR: İkazla söylemek isterim ki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bürokratlara değil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na kafa yormalı, onu fazla serbest bırakmaktan sakınmalıdır. Sadece boş zamanlarında belediye binasına ve İstanbul'a uğrayan bu şahsın gezmediği, gitmediği yer neredeyse kalmamıştır.
TÜRKİYE GÖÇMEN KAMPI OLMAYACAK: Afganistan'ın huzuru Türkiye'nin huzuruyla yakından ilgilidir. Ankara ile Kabil arasında kurulan diyalog köprüsünün sağlıklı ve sağduyulu şekilde devamı ve işbirliği kanallarının açık olması çok yararlı sonuçlar doğuracaktır. Düzensiz göçün kaynağında durdurulması hususunda iki ülkenin ortaklaşa çalışması tarafların çıkarınadır. Düzensiz göç konusu milli beka meselesidir. Türkiye göçmen kampı, sığınmacı merkezi olmamalıdır, kaldı ki olmayacaktır. ANKARA
MİLLET NE DİYORSA ONU YAPACAĞIZ
Geçen hafta Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen Vergi Kanunu ile birlikte vergi alanında mükellefleri kollayan ve gözeten anlayış öne çıkmıştır. Gelir vergisinin kişiselliği ve mali güce göre vergilendirme ilkeleri dikkate alınarak üniter vergilemeye ağırlık verilmesi kanaatimizce en uygun yoldur. Millet ne diyorsa onu yapacağız. İnsanımız neyi istiyorsa onu sağlayacağız. Çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. CHP istismar eder, İP inkar eder, HDP ise mayasına ve meşrebine uygun şekilde ihanet üstüne ihanet eder. Ancak istismarcılara izin vermeyeceğiz.
IRAK VE SURİYE'NİN KUZEYİ TEMİZLENMELİ
Irak'ın kuzeyiyle Suriye'nin kuzeyi mutlak surette temizlenmeli. 22 Ekim 2019 tarihinde Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında imzalanan mutabakat muhtırasına göre, Münbiç ve Tel Rıfat'taki bütün YPG'li teröristler bu alanları silahlarıyla birlikte terk edeceklerdi. Teröristler, Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 kilometrenin dışına çıkacaklar, bu işlem 150 saat içinde tamamlanmış olacaktı. Ne çıkan olmuş ne de çıkmaya niyetlenen görülmüştür. Türkiye tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Milli güvenliğimizin temini ve tecellisi için aracı ülkeleri bir kenara bırakarak terör örgütlerinden her nerede iseler bulup hesap sormak, sınır ötesi askeri bir operasyonla hainleri etkisiz hale getirmek milletimize karşı mukaddes bir vazifedir. Madem teröristler gitmiyor, madem sınırlarımızdan çekilmiyor, o zaman canileri yuvalandıkları alanlardan söküp atacak kudret ve kuvveti devreye sokmak devletin hükmü şahsiyetinin, milletin şan ve şerefinin ana fikri olmalıdır.