Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen ve tutuklu bulunan bir kişinin eşi çalıştığı kurumdan, 'eşinin tutuklu oluşunu sakladığı ve kurumun stratejik bir konumda olması' nedeniyle 'şüphe feshi' ile işten çıkarıldı. İşten çıkarılan tarafından işe iade davası açması üzerine iş mahkemesi davanın reddine karar verdi.
Temyiz üzerine dosyaya bakan kapatılan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, mahkemece şüphe feshine dayanak somut ve objektif olguların araştırılması, bu araştırmanın sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı bozdu. Kararın bozulmasının ardından dosya yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 10. İş Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme tarafından yargılama sonucunda davacının işe iadesi hükmedildi. Temyiz üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne gönderilen dosyada yerel mahkemenin işe iade yönünde verdiği kararın bozulması kararı verildi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme tarafından davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenlere dayanmaksızın feshedildiği sonucuna varılmasına karşın dosya kapsamına göre davacı hakkında da 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan soruşturma açıldığı ve takipsizlikle sonuçlandığını kaydetti.
FESİH ETMEYE YETERLİ SEBEP
Daire tarafından Davacının hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' sucudan soruşturma başlatılmış olması ve takipsizlikle sonuçlanmasının eşinin durumundan bağımsız olarak 'şüphe feshine' dayanılarak iş sözleşmesinin feshi için yeterli bir sebep olduğu belirtildi. Dairenin kararında, "Savcılık tarafından yapılan soruşturmanın sonucunda delil yetersizliği sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması, fesih anında işverende oluşan şüpheyi ortadan kaldıran bir etkiye sahip değildir" ifadeleri kullanıldı. Davacının işten çıkarılması işleminde, işverenin şüpheyi haklı kılan vakıaların varlığını ispat ettiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilen kararda, "Davacının çalıştığı kurumun konumu, stratejik yapısı ve davacının görevi, davacının eşinin FETÖ terör örgütü ile bağlantısı sebebiyle mesleğinden ihraç edilmiş ve tutuklu olması da dikkate alındığında, davalı işverenin şüpheyi haklı kılan ciddi, önemli ve somut vakıaların varlığını ispat ettiği kabul edilmelidir. Somut olayda gerçekleşen şüphenin, davalı işverenin işçiye duyduğu güveni zedelediği ve işçiyi çalıştırmaya devam etmesinin mümkün olmadığı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır" denildi.