Geçtiğimiz günlerde Bayraklı Belediyesi Eski Başkanı Hasan Karabağ'ın sevgi yolunda esnafı ziyaret ettiğini hatırlatan Kaşıkçı; "Bizde iş çıkışı kafede otururken bulunduğumuz yere Hasan Karabağ geldi. Orada çekilen fotolar sosyal medyada yayınlandı. Ertesi gün beni birikmiş 78 günlük iznimi kullanmam için ücretli izne çıkardılar. 1 Ekim günü iş başı yaptım. Aynı günün akşamı şirketten telefonla arayarak iş akdimin sona erdirildiğini söylediler. Neymiş efendim ben Hasan Karabağ'ın adamıymışım. Benim kişilerle işim yok. Ben bugüne kadar hep partim için mücadele ettim" dedi.
GERİ DÖNÜŞ OLMADI
Haksız yere işten çıkarıldığını belirten Kaşıkçı; "Gerek CHP Genel Merkezine gerekse devlet büyüklerimize sesimi duyurana kadar haklı mücadelemize devam edeceğim. Defalarca CHP Genel Merkezini aradım fakat bir türlü derdimizi anlatamadık. Hiçbir geri dönüş olmadı. CHP İl başkanı Deniz Yücel'e gittik. Yücel, bir takım görüşmeler yaptıktan sonra bize 'Niye eski başkanın arkasından gidiyorsunuz' dedi. Biz geçmiş bir belediye başkanının arkasından koşturmadık. Şu an bu koltukta Serdar Sandal oturuyor. Yarın o gidecek Mehmet gelecek, Mehmet gidecek Ahmet gelecek. Biz bu güne kadar kişiler için değil hep parti için mücadele verdik." dedi.
MECLİS ÜYESİNİN OĞLU
O gün esnaf ziyareti sırasında eski başkan Hasan Karabağ'a Bayraklı Belediyesinin CHP'li meclis üyesi Ertuğrul Civelek'in de eşlik ettiğini hatırlatan Kaşıkçı; "Biz eski başkan Karabağ ile aynı kareye girdik diye işimizden olduk. Oysaki o esnaf ziyaretinde CHP Bayraklı Belediye Meclis Üyesi Ertuğrul Civelek de vardı. Bizim işten çıkarıldığımız gün Civelek'in oğlu Tuğrul Civelek belediyede baş şoför yardımcısı olarak işe alındı. Bu nasıl iş anlamadık. Başkan Sandal'la eski başkan Hasan Karabağ arasındaki sürtüşmeye kurban edildik. Kısacası filler tepişti cimler ezildi misali arada biz kaldık" diye konuştu.
SENDİKA ARKAMIZDA DURMADI
Bu süreçte Bayraklı Belediyesinde örgütlü DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası 6 No'lu Şube tarafından da yalnız bırakıldıklarını belirten Kaşıkçı; "Sendikadan hiçbir destek alamadık. Maalesef burada üyesi olduğum sendikanın yapması gereken eylemi ben tek başına gerçekleştiriyorum. Sendika yönetimini defalarca aradım. Hiçbir geri dönüş olmadı. İşçi kıyımı bizimle başladı. Önü kesilmezse yılbaşına kadar 200'e yakın daha personeli kapı dışarı koymayı planlıyorlar. Belediyede çalışmaktan olan arkadaşlarımızın gönlünün bizlerle olduğunu biliyorum. Ama 'işten çıkarılırız' korkusu ile gelip yanımızda duramıyorlar. Biz zaten işimizden ekmeğimizden olduk. Bari bizden sonraki arkadaşların canı yanmasın. Tüm mücadelem onlar için. Gerekli izinleri alıp belediye önüne çadır kuracağım. Gerekirse aylarca burada 7 gün 24 saat eylem yapacağım. Ben buradan DİSK Genel Başkanına da seslenmek istiyorum; 'Benim yaptığım bu eylemi sizlerin yapmanız, basın açıklaması düzenleyip belediyede işi durdurmanız gerekiyordu. Ama üzülerek söylüyorum. Belediyenin özel kaleminde çalışan sendikalı arkadaşlar var. Hepsi belediye başkanında nemalanıyorlar. O nedenle de belediye başkanını karşılarına alıp eylem yapamıyorlar. Olsun varsın. Onların yapamadığı eylemi ben burada Eşref Macun kardeşimle sonuna kadar yapacağım" dedi.
O BİLE BİZE YETER
Eşref Macun da Ali Kaşıkçı ile aynı gerekçe gösterilerek iş akdinin sona erdirildiğini belirtip sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini sözlerine ekledi. Belediye personelinin de işten çıkarılma korkusu ile yanlarına gelemediğini belirten Macun; "Onların yüreklerinin bizimle olduğunu biliyoruz. Bunu bilmek bile bize yeter" dedi.