Emine Erdoğan, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) tarafından Rektörlük Senato Salonu'nda gerçekleştirilen, "Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı'nda yaşlılarla bir araya geldi. İşte Emine Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmanın satırbaşları;
Bugün dünyada, gittikçe yalnızlaşan ve adeta tecrit halinde yaşayan yaşlı bir nüfus var. Yaşlılık bizde tedavülden kalkmak değil, hürmet makamına oturmak demektir. Yaşlılar, kendilerine özgü çok boyutlu sorunlar nedeniyle salgından sarsıcı biçimde etkilendiler. Yaşlılık dönemindeki insanların bedensel, psikolojik, iç içe geçen pek çok sorunla karşılaştığını biliyoruz. En başta kronik hastalıklara yatkın olmalarıyla yüksek risk altındalar. Dünyanın hemen her yerinde yaşlıların bir arada yaşadığı toplu yaşam alanları, büyük kayıpların yaşandığı yerler oldu. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere salgından etkilenen ülkelerde, Kovid-19 nedeniyle huzurevinde hayatını kaybedenlerin toplam ölümlere oranı yüzde 34 ila 81. Ülkemizde ise son derece farklı bir tablo var. Huzurevlerinde Kovid-19'dan kaynaklı ölüm oranı yüzde 4'ün altında kaldı. Aile Bakanlığımız, ülkemizde Kovid-19 vakası görülmeden önce, salgın dünya gündemine düşer düşmez çalışmalara başladı. Hem koruyucu hem de önleyici tedbirler yürürlüğe koydu. Ekipman temininden, eğitimlere, sürekli sağlık taramasından hijyen tedbirlerine kadar, titiz bir çalışma yürütüldü. Aşı uygulaması başlar başlamaz, Sağlık Bakanlığımız, huzurevi sakinlerini en öncelikli grup olarak tanımladı. Dünyanın başka yerlerinde ise maalesef yaşlıların kaderine terk edildiğini gördük. Ülkemizde hiçbir ayrım gözetmeden tüm nüfus gruplarına yönelik geliştirilen politikalarla büyük başarı sağlandı. Aile Bakanlığımıza, Sağlık Bakanlığımıza ve emeği geçen tüm kurumlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Kırılgan grupların dışlanmadığı, bilakis öncelik haline getirildiği bu insani yaklaşımın, kriz yönetiminde tüm dünya için bir ders niteliğinde olduğuna inanıyorum.
Yaşlı nüfusun artması ülkemizin de gerçeği. TÜİK verilerine göre, 2015'te yüzde 8.2 olan yaşlı nüfusumuz, 2020'de yüzde 9.5. Dolayısıyla, yaşlı nüfusa yönelik doğru politikaların belirlenmesi ve hizmet çeşitliliğinin artırılması, önceliğimiz olmalıdır.
Yaşlılara yönelik dijital okuryazarlık eğitimi, onların hayatına büyük katkı sağlayacak. Değişen dünyaya uyum sağlarken, bizi ileriye taşıyacak formül, kimseyi geride bırakmayan, herkese dost şehirler imar etmektir.
HUZUREVLERİMİZ DÜNYA STANDARTLARININ ÜZERİNDE
YAŞLILARIMIZIN desteklenmesi, kurumlarda ve evlerinde bakılmaları için bakanlığımızın birçok modeli mevcut. Huzurevlerimizin sağladığı hizmetler dünya standartlarının çok üzerinde. Elimizde, maddi destek modellerinden, psikolojik desteğe uzanan geniş bir yelpaze var. Fakat takdir edersiniz ki yaşlı nüfus yalnızca desteklerle ayakta tutulan bir kesim olmamalıdır. Bilakis, potansiyellerini yaşayabilecekleri, üretkenliklerini kaybetmeyecekleri imkânların sağlanması gerekiyor.
BÜYÜKLERİN DUASI, RIZASI YOLUMUZU AYDINLATAN IŞIKTIR
AİLE bağlarımızın modern dünyanın sert rüzgârlarına karşı hâlâ ayakta olması, en önemli dayanak noktamızdır. Ailenin, bizi türlü krizlerden bir kalkan gibi koruduğunu asla unutmayalım. Yaşlılık, yaşam boyu edinilmiş tecrübenin damıtılarak bilgeliğe dönüştüğü bir dönemdir. Büyüklerin duası, rızası yolumuzu aydınlatan ışıktır. Büyüklerin yeri başımızın üzeri, evimizin başköşesidir. Allah onları başımızdan eksik etmesin.