Başkan Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2021-2022 Yükseköğretim Akademik yıl Açılış Töreni'nde konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları;
EVLATLARIMIZIN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEYENLERE İZİN VERMEYİZ: Yeni üniversitelerimizden bazılarının şimdiden sergiledikleri başarıyı yakından takip ediyoruz. Yaygın eğitim kurumlarının olduğu ülkelerde refah da artıyor. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması ortaya çıkacak refahın adil ve dengeli dağılması anlamını taşımaktadır. Türkiye'de yükseköğretim kurumlarının ülke genelindeki yaygın gelişmesine karşı çıkanların asıl tahammül edemedikleri, eğitimini ancak kendi şehrinde sürdürebilecek evlatlarımızın ülkeye çok büyük hizmetler verme potansiyellerinin harekete geçmiş olmasıdır. Tüm şehirlerimizin, tüm gençlerimizin kendileri ve ülkeleri için yapacakları her çalışmaya her girişime destek olmayı sürdüreceğiz. Rahmetli Cem Karaca'nın 'işçisin sen işçi kal' şarkısında dile getirdiği ruh haliyle Anadolu'daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz.
GENÇLERİN ÜNİVERSİTE SINAVI PEŞİNDE VAKİT KAYBETTİĞİ TABLOYU DEĞİŞTİRMELİYİZ: Türkiye son 19 yılda yaptığımız yatırımlar ve reformlar sayesinde yükseköğretimde kapasite sorunu olmayan bir ülke haline gelmiştir. Artık gençlerimizin hayal ettikleri yere yerleşemedikleri için hayatlarının baharında tekrar tekrar üniversite sınavına girmelerine gerek bırakmayacak daha güçlü sistem kurmalıyız. Bir yanda üniversite sınavı peşinde vakit kaybetmeden gençlerin diğer yanda üniversitelerimizde atıl kapasitenin bulunduğu tabloyu süratle değiştirmemiz şarttır. Bunun yolu kamu ve özel sektörü kapsayan iş piyasalarındaki talep ve eğilimleri iyi takip etmekten ve müfredatın bu doğrultuda güncellenmesinden geçiyor. Öncelikle kampüslerin toplumdan ve ekonomiden kopuk alanlar olmasından çıkarıp hayatın içinde alanlar haline dönüştürmeliyiz. Sadece devletten gelen bütçeyle bu hedeflere ulaşılamayacağı açıktır. Dünyadaki başarılı örneklere baktığımızda kendi altyapılarıyla çok ciddi bütçelerle özel işletme birimi gibi çalışan üniversiteler görüyoruz. Ülkemizde de yapmamız gereken işte budur.
YURT SAYIMIZI 774'E ÇIKARDIK: Üniversiteye girmenin ayrı bir dert hadi girdiniz okuyup bitirmenin ayrı sıkıntı olduğu dönemlerden bugünkü kapasiteye ulaşmamız gerçekten tarihi başarı hikâyesidir. Gelişmiş ülkeleri dahi geride bıraktığımız bir kapasitemiz var. Allah'ın izniyle önümüzde durabilecek hiçbir güç tanımıyoruz. Ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen hiçbir gencimizin barınma ve maddi kaynak sıkıntısı çekmemesi için eşi benzeri görülmemiş adımlar attık. Diğer tüm sıkıntıları çözmek, eksikleri gidermek, talebi karşılamak, hiç endişe etmeyin, bizim işimiz. Biz bunları çözeriz. Yurt sayımızı 190'dan 774'e, yatak sayımızı 192 binden 724 bine çıkardık. Gençlere sunacağımz 110 bin yeni yatakla yurt sorununu tamamen çözmüş olacağız.
BANKLARIN ÜZERİNDE YATANLAR ÖĞRENCİ DEĞİL GEZİ'DEKİ GİBİ TERÖRİST
Yurt yatak kapasitesiyle dünyada açık ara yüksek öğretim öğrencilerine en fazla barınma imkanı sağlayan ülkeyiz. Nedir o Allah aşkına parklarda bankların üzerinde sere serpe yatanlar yahu bunlar öğrenci mi ne alakası var? Bunlar dışarıdan gelip aynen Gezi'de olduğu gibi buralarda terör estiren teröristler. Biz öğrenciye en büyük saygıyı duyan bir iktidarız. Geçtiğimiz yıl yurtlar kapalı olduğu için bu yıl yeni kayıt yaptıranlar hem üniversiteye başlayanlar başvuru yaptı. Bu da başvurularda belli yığılmayı beraberinde getirdi. Ama hamdolsun üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorunlu karşı karşıya değiliz. Öğrencilerimizin neredeyse tamamının talebini karşıladık.
BİZE BÖYLE ÖĞRENCİLER GEREKMEZ
BOĞAZİÇİ
rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum. Bize böyle öğrenciler gerekmez. Öğrenci her şeyden önce irfanını hikmetin ilmin kendisini güçlendirdiği insan olmalıdır. Halbuki rektörünüz aracın içinde, siz önünü kesiyorsunuz daha sonra aracın üstüne çıkıp tepinmeye başlıyorsunuz. Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içine sızmış teröristlerdir.
YÜZ YÜZE EĞİTİM SÜRECEK, OKUL DEĞİL SINIF KAPANABİLİR
UZAKTAN
eğitimin yüz yüze eğitim tecrübesinin yerini tutmayacağı açık. Eğitim kurumlarımızı belirlenen vakitte faaliyete geçirmek için her türlü tedbiri aldık. Halihazırda 71 bin okulumuzun tamamı açık, şu ana kadar sadece 2 okulumuzda karantina uygulamasına gidilmiştir. Vaka durumuna göre bazı sınıflarda karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz. Yükseköğretimde de hem yeni akademik yılın açılışını yapmanın hem de yeniden yüz yüze eğitimin başlamasının sevincini yaşıyoruz. Salgın tehdidine karşı gereken tedbirleri almak suretiyle üniversitelerimizde de eğitim öğretimin kesintisiz sürmesi konusunda kararlıyız. Tüm planların ve hazırlıkların buna göre yapılmasında fayda görüyorum.