Türkiye Büyük Millet Meclisi, 76 günlük aranın ardından yeni yasama yılı mesaisine başladı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'nin yeni yasama yılının açılış oturumunda milletvekillerine hitap etti. Erdoğan, 'kürt sorunu' tartışmaları, yeni anayasa konusu, iç ve dış politika ile ekonomi alanında çok net mesajlar verdi. Erdoğan, "Adına 'kürt sorunu' denilen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük. Bunu hala istismar konusu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz." derken, "Yeni anayasa milletimize verebileceğimiz en güzel 2023 hediyesi olacaktır." ifadelerini kullandı.
BAŞKAN ERDOĞAN YENİ YASAMA YILI AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPTI
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Yasama yılının ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle bugün hayatını kaybeden, ağabeyim, kıymetli dost Oğuzhan Asiltürk'e Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere istikbal davasını üstlenmiş herkese şükranlarımı sunuyorum. Aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası hedefine birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. Milletimiz şunu artık çok iyi biliyor; TBMM'nin ışıkları açık ise, milletvekilleri çalışıyor ise Allah'ın izni ile bu milletin sırtı yere gelmez. Meclisimizin 2023 hedefleri için üzerine düşen sorumlulukları layıkıyla yerine getireceğinden şüphe duymuyorum.
"YENİ ANAYASA 2023 İÇİN EN GÜZEL HEDİYE OLACAKTIR"
Yeni anayasanın başarı ile hayata geçirileceğini umut ediyorum. Partiler anayasa tekliflerini kamuoyu ile paylaşmalı. Yeni anayasa milletimize verebileceğimiz en güzel 2023 hediyesi olacaktır. Anayasa teklifimize destek ve katkı verecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum.
Azerbaycan toprakları ve Karabağ yeniden özgürlüğüne kavuştu. Biz de Bakü ve Şuşa'da Azerbaycanlı kardeşlerimizin sevinçlerine ortak olduk. İnşallah önümüzdeki haftalarda Azerbaycanlı kardeşlerimizle tekrar bir araya geleceğiz. İşgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesi veren bir ülkeye ve destek veren Türkiye'ye yönelik buram buram kin kokan tutumları asla unutmayacağız. Biz kardeşliğin, dostluğun, yoldaşlığın, işbirliğinin kadrini kıymetini bilen bir ülkeyiz. Karabağ savaşı ve sonrasında yaşananlar bizim için bir turnusol kağıdı olmuştur.
KIBRIS SORUNU VE SURİYE
Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizi korurken Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin iki devletli çözüm yolunda attığı adımlara destek olduk. Kapalı Maraş'ın açılması başta olmak üzere pek çok konuda adım attık, atmaya da devam edeceğiz.
New York'ta açılışını yaptığımız Türkevi tüm dost ve kardeşlerimize de hizmet verecektir.
Türkiye'nin bölgeye olan bağını koparmaya çalışmak kimsenin haddi de, hakkı da değildir.
Suriye krizi karşısında uluslararası toplumun ne kadar aciz olduğunu hep birlikte gördük.
Akdeniz'in karanlık sularında her yıl kaç kişinin hayatını kaybettiğinin istatistiği dahi tutulmuyor. Hiç kimsenin mutlak bir güvenlik ve refah fanusu içinde yaşamadığı, herkesin bu dünyanın bir parçası olduğu zamanla daha iyi anlaşılacaktır."ŞİŞİRİLEN DEAŞ BALONUNU TÜRKİYE PATLATTI"
DEAŞ bahanesi ile bölgenin altını üstüne getirenlerin hiçbiri de bu örgüt ile fiilen mücadele etmemiştir. Sadece Türkiye DEAŞ denen karanlık örgüt ile sahada karşı karşıya gelmiş, şişirilen balonu patlatmıştır.
'KÜRT SORUNU' MESAJI
Hiçbirimiz için başka bir Türkiye yok. Hiçbirimiz için başka vatan yok. Hiçbirimiz için başka gelecek yok. Parçalanarak güçlenemeyiz. Husumeti körükleyerek kardeşliği kökleştiremeyiz.
Adına 'kürt sorunu' denilen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük. Bunu hala istismar konusu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz.
MERKEZ BANKASI REZERVİ
Ekonominin sorumluluğu bize ait. Satın alma paritesine göre dünyada 11. sıraya yükselmiş; yatırımda, üretimde, ihracatta, istihdamda büyümede rekorlar kırmış bir Türkiye görüyoruz. Artılar-eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın kıyas edilemeyecek kadar fazla olduğunun kabul edilmesini de hak teslimi babından bekliyoruz. Birilerinin sürekli nerede diye sordukları Merkez Bankası rezervimiz de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık.
Arz talep dengesinin bozulduğu, enflasyon tehdidinin küresel çapta arttığı belirsizliklerin çoğaldığı bir dönemdeyiz. IMG, dünya bankası ciddi bir yönetim krizi içinde.
Türkiye bu zorlu dönemde güçlü kalmayı başaran hatta gücünü arıtran az sayıdaki ülkelerden biridir.
Sağlık alanında vatandaşlarımı için gereken her hizmet gecikmeden ve herhangi bir aksamaya meydan verilmeden sunulmuştur.
Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere destek verdik. Bundan sonra da ihtiyaç halinde her kesimin yanında yer almaya, gereken destekleri sağlamaya devam edeceğiz.
BÜYÜME TAHMİNİ: YÜZDE 9 OLARAK ÖNGÖRÜYORUZ
2021 yılını inşallah yüzde 9'luk bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. Türkiye OECD ülkeleri arasında, salgın öncesi döneme göre istihdamını artıran sayılı devletlerden biridir.
2021 yılı için belirlediğimiz 211 milyar dolarlık ihracat hedefimizin çok üzerine çıkacağımız anlaşılıyor. İhracatımızın, ithalatamızı karşılama oranı da oldukça iyi bir noktaya geldi.
Organize sanayi bölgelerinin sayısı geçtiğimiz yıl tamamlanan 14 yerle birlikte 325'e çıktı.
ENFLASYON VE FAHİŞ FİYAT MESAJI
Enflasyon sorununu gözardı etmiyoruz. Türkiye enflasyon ile ilk defa karşılaşan bir ülke değil. Makroekonomik ve yapısal düzenlemelerle enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız.
Gıda tarafında gerek kuraklık, gerek girdi maliyetlerin etkisini azaltacak tedbirler alıyoruz. Bunlardan biri de fahiş fiyatlara karşı erken uyarı sistemidir. Rekabeti bozan, piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanan, fiyatları keyfiyetlerine göre belirleyenlerin üzerine de kararlılıkla gideceğiz.
Nakit rezervimizi güçlü tutma politikamızı sürdüreceğiz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam gücümüz içindeki oranını artıracağız. Binaların tamamının enerji kimlik belgesine sahip olmasını sağlayacağız.
Afetler konusunda artık risk yönetimi aşamasına geçtik.
********************************************************************************************************************************************************************
ŞENTOP AÇILIŞ KONUŞMASINI GERÇEKLEŞTİRDİ
"Bu çatı altında hiç kimse, bu güzel ve mukaddes ülkemizi daha çok sevme konusunda yarışamaz."
Saat 14.00'da özel oturumla toplanan Genel Kurul'un açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop , Türkiye ve dünya gündemini değerlendirerek ülkemizdeki huzur ortamının önemine dikkat çekti.
Konuşmasının başında pandemi sürecindeki gayretli çalışmaları nedeniyle sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, okulların açılmasından duyduğu memnuniyeti belirten TBMM Başkanı Şentop daha sonra, "Günümüzde savaşların şekil değiştirdiğini, düşmanların dost kılığına gizlendiğini ve bu nedenle huzuru ve barışı korumanın her zamankinden zor ve önemli olduğunu" ifade ederek "Bugün artık güçlü devletlerin sömürü ilişkileri gizlenemez hoyratlığa ulaşmıştır. Onlara 'dur' diyen, mazlum milletlerin sesi ve direnci olmak için gayret eden güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır" dedi.
"DARBELER DÖNEMİ KAPANMIŞTIR"
TBMM Başkanı Şentop, TBMM'nin "kahraman, gazi, fedakâr ve idealist bir Meclis" olduğunu belirterek Meclis'in "her düşman saldırısında ayrılıklarını bırakıp bir araya geldiğini, anlaşmazlıkları unutup birlik olduğunu" söyledi. "Bu duruma en son 15 Temmuz hain darbe girişiminde şahit olduğumuzu" ifade ederek, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın cesaretli ve kararlı liderliğinde hainlerin planlarını, tıpkı geçmişte ordularını darmadağın ettiğimiz gibi darmadağın ettik.
Ülkemiz üzerine yapılan planlarda darbelerden medet umanların bir an evvel kabul etmesi gereken gerçek; Demokratik olgunluğumuzun ve demokrasimizin geldiği noktanın darbeler döneminin ülkemiz için artık kapanmış olduğudur."
TBMM Başkanı Şentop konuşmasında, içinde bulunduğumuz sürecin, Birinci Meclis'in şartlarına benzer özellikler gösterdiğini ifade etti:
"Dünya yeniden şekillenmekte, yeni sınırlar çizilmekte, sömürü ilişkileri yeniden tanzim edilmektedir. Kuşkusuz ki dış saldırıların şekli ve yöntemi değişmiştir, ne var ki sömürgeci emellerin içeriği değişmemiştir."
TBMM çalışmalarında üsul ve üslubun önemine ve örnek teşkil etmesine de dikkat çeken TBMM Başkanı Şentop "Ülkemizin kaderine hep birlikte yön verme sorumluluğumuz, birbirimizle kurduğumuz diyaloglara da yansımalıdır" diyerek şunları ekledi: "Şüphesiz ki, her konuda uzlaşmak mecburiyetinde değiliz, ne var ki uzlaşmanın mümkün olduğu durumlarda da çözümü gündelik siyasete feda etmemek gerekir."
"BU ÇATI ALTINDA HİÇ KİMSE, BU GÜZEL VE MUKADDES ÜLKEMİZİ DAHA ÇOK SEVME KONUSUNDA YARIŞAMAZ"
Konuşmasına "Anlaşmazlığa düşülen konularda yaklaşımlarımızın milletin aziz varlığını temsil eden bir vakara sahip olması, Meclisimizin maneviyatı için önem arz etmektedir" diyerek devam eden Şentop, "Bu çatı altında hiç kimse, bu güzel ve mukaddes ülkemizi daha çok sevme konusunda yarışamaz" dedi.
Konuşmasında "Demokratik rekabetin, insanî nezaketin ve millî bütünlüğün sınırları içerisinde hareket etmeye büyük ihtimam göstermek elzem" olduğunu belirterek yeni teknolojilerin herkesin "cam duvarlar arkasında yaşamasına" neden olduğunu" söyledi.
"ÜLKESİZLİK BİR İNSANIN BAŞINA GELEBİLECEK EN KÖTÜ ŞEYDİR"
Mültecilerin ülkelerine dönmeleri konusuna da değinen TBMM Başkanı Şentop, "Ülkesizlik bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir" dedi.