Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in 76'ncı Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada dünyaya seslenerek, "Küresel adalet çağrısı"nda bulundu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:
AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER KADERLERİNE TERK EDİLDİ: Az gelişmiş ülkeler Kovid-19 salgını karşısında adeta kaderlerine terk edildi. Dünya genelindeki can kaybının yüksekliğinde küresel sistemin artık çözüm yerine sorunları çözümsüzlüğe mahkûm eden yapısında payı bulunuyor. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bir dönemde aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdürülüyor olması insanlık adına yüz kızartıcıdır. Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin güvenle hayatını sürdürmesi mümkün değildir.
YERLİ AŞIMIZI TÜM İNSANLIĞIN KULLANIMINA SUNACAĞIZ: Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum.
AFGAN HALKINA KARDEŞLİK GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRECEĞİZ: Afganistan halkı çatışmaların sonuçlarıyla baş başa bırakılmıştır. Ülkede bir an önce barışın tesis edilerek Afgan halkının huzura kavuşmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz.
DEAŞ'I HEZİMETE UĞRATAN TEK NATO MÜTTEFİKİYİZ: Ülkemiz 4 milyona yakın Suriyeliye kucak açarken terör örgütlerine karşı da sahada mücadele etmektedir. DEAŞ'la çarpışan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefikiyiz. PKK'nın Suriye'deki uzantılarının işlediği katliamın önüne biz geçtik. Uluslararası toplum bir 10 yıl daha Suriye krizinin devam etmesine izin veremez. Soruna BMGK'nın 2254 sayılı kararı temelinde siyasi bir çözüm bulunması için daha güçlü bir irade ortaya konması gerekiyor.
YENİ GÖÇ DALGALARINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK: Ülkemizde Suriyeliler dışında da sayıları 1 milyonu aşan çeşitli statülerde göçmen vardır. Afganistan'daki gelişmeler sebebiyle son dönemde bu ülkeden göç akını ihtimaliyle karşı karşıyayız. Artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkânımız ne de tahammülümüz vardır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde tüm paydaşların bu konuda üzerine düşeni yapmasının vakti gelmiştir.
LİBYA'YA DESTEĞİMİZ SÜRECEK: Libya'da uluslararası meşruiyete verdiğimiz güçlü destek sayesinde ateşkes tesis edilmiştir. Milli Birlik Hükümeti'nin kamu hizmetlerinin sağlanması ve seçimlerin zamanlıca düzenlenmesi çabalarına desteğe devam edeceğiz. Uluslararası topluma Libya'nın tüm bölgelerini temsil eden meşru hükümetin yanında durması çağrısında bulunuyorum.
PARİS İKLİM ANLAŞMASI'NA İMZA ATAN İLK ÜLKEYİZ: Bir süredir dünyanın her tarafında afetler yaşanıyor. Bunun için her fırsatta dile getirdiğimiz "Dünya 5'ten büyüktür" ifademizi iklim konusunda da tekrarlıyorum. Doğayı kirletenlerin 'Ben güçlüyüm, faturayı ödemem' deme hakkı yoktur. Paris İklim Anlaşması'na ilk imza atan ülkelerden biriyiz. Önümüzdeki ay Meclis'imizin onayına sunacağız.
KKTC'NİN STATÜSÜ TESCİL EDİLMELİDİR
KIBRIS meselesinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüm ancak sonuç odaklı gerçekçi bir yaklaşımla mümkündür. BM'nin eşit kabul ettiği adadaki halklardan birinin lideri sizlere hitap edebilirken diğer liderin sesini duyuramaması adil değildir. Çözüm için adanın asli lideri olan Kıbrıs Türk halkının uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerekiyor. Buradan uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin görüşlerini açık fikirlilikle değerlendirme çağrısında bulunuyorum. Deniz yetki alanlarının paylaşımına ilişkin sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde çözülmesini temenni ediyoruz.
FİLİSTİN'E YÖNELİK ZULÜM SON BULMALI
FİLİSTİN halkına yönelik zulüm sürdükçe Ortadoğu'nun kalıcı barış ve istikrara kavuşması mümkün değildir. Bunun için işgal, ilhak politikalarına mutlaka ve derhal son verilmelidir. Kudüs'ün BM kararına dayanan uluslararası statüsüne, Filistin halkının haklarına yönelik ihlallere karşı durmayı sürdüreceğiz. Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarındaki işgali sona erdirmiştir. Bu gelişme bölgede kalıcı barış adına yeni fırsat pencerelerine imkân sağlamıştır.
ERDOĞAN'DAN KÜRESEL ADALET ÇAĞRISI
Başkan Erdoğan, New York'ta dünya liderleriyle de bir araya geldi. Erdoğan, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'yı ayrı ayrı Türkevi'nde ağırladı. Görüşmelerde ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alındı.