Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği'nin4. Olağan Genel Kurulu Kocaeli Gebze İlçesinde bulunan Gebze'deki Bilişim Vadisi'de ki Kongre Merkezi'nde yapıldı. Genel kurula Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın yanı sıras Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere, Kara Kuvvetleri 1. Ordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ve SAHA Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar katıldı.
YILDIRMAK İSTEYENLER HİÇBİR ZAMAN BİTMEYECEK
Toplantının açılış konuşmasını yapan SAHA Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, "Türkiye bugün güneyindeki terör koridorunu yok ettiyse, Türkiye bugün Libya'da barışın bütünlüğüne sağlayabilecek kritik katkıyı verebilecek konuma geldiyse, Türkiye bugün Karabağ'da bir zaferin kazanılmasına ciddi, kritik katkı veren bir konuma ulaştıysa işte bu bundan 15 yıl önce ortaya konulan Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla, milli ve özgür üretim modeliyle, savunma sanayimize SAHA gibi STK'ların katkısıyla ve bu şekilde oluşan ürün ve hizmetlerle ortaya gelmiş bulunmaktadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de her alandaki çığır açıcı gelişmelere karşı çıkanlar, çatlak ses çıkaranlar ve iftira atanlar olabilir.Engellemeler, yıldırmak isteyenler hiçbir zaman bitmeyecek. Yapmak, üretmek, geliştirmek her zaman zor ama yakmak ve yıkmak kolay." dedi.
MİLYONLARCA VATAN SEVDALISI VAR
Konuşmasını, Türkiye'nin "Yakarız ama yurtdışına uçak sattırmayız" denilerek fabrikaları kapatılan bir Nuri Demirağ hikayesine tahammülü yok diyere" sürdüren Bayraktar, " Uçak bombası imal ederken soba borusu üretmek zorunda bırakılan bir Şakir Zümre veya fabrikasında meydana gelen patlamayla şehit olan bir Nuri Kıllıgil deneyimine de tahammülü yok. Biliyoruz ki geliştirdiği uçağı sertifikasız uçurdu diye hapsedilen ve önü kesilen Vecihi Hürkuş yalnızlığına karşı da ses çıkaracak milyonlarca vatan sevdalısı var. Bunlar ve benzeri hadiselerin tekerrürüne karşı en ufak bir esnekliğimiz yok." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE BİR YÜZYIL DAHA KABEDEMEZ
"Tüm gücümüzle engellemelerin ve yıldırmaların karşısında duracağız" diyerek konuşmasına devam eden Bayraktar, " Geçmişte gelişimin ve ilerlemenin önüne çıkarılan engeller yüzünden çok vakit kaybettik. Meydan acentelere ve distribütörlere kaldı. Ancak Türkiye artık bir yüz yıl daha kaybedemez. Bilgi ve teknoloji çağında acentelere ve distribütörlere de ihtiyaç yok. Çünkü bilgi çağında ürünler eskiden olduğu gibi aracıyla değil, aracısız ve doğrudan ihtiyaç sahipleriyle buluşuyor. İşte bu yüzden Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu bu ülkenin güçlü ve bağımsız geleceği için olmazsa olmazıdır. Her alanda hayata geçirilen millileşme vizyonu tam da bu nedenlerle güçlü yarınlara ilerleyecek Türkiye'nin vazgeçilmezidir" dedi.
SİVİL HAVACILIĞA ÖZEL İLGİ
Bayraktar'dan sonra konuşan ve Sivil Havacılık'da ilgi gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, "Savunma, havacılık ve uzaydan bahsediyoruz. Savunma sanayi başkanı sıfatıyla konuşurken, diğer alanları da bizzat vurgulamak istiyorum. Bugün, biraz ihmal eder gibi olduğumuz Sivil Havacılık alanına da Savunma Sanayi Başkanı olmama rağmen değinmek istiyorum. Çünkü o alan biraz boş bıraktığımız, dışa bağımlılığı bir anlamda kabul ettiğimiz, sertifikasyon, kalifikasyon gibi süreçlere bir anlamda teslim olduğumuz, kendi iç çabalarımızı biraz ihmal ettiğimiz bir alan olduğu için sivil havacılık alanına da özel bir ilginin olması gerektiğini, kendi kuramlarımızı çok hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz ve bu konuda uzmanlar yetiştirmemiz gerektiğini söylemek istiyorum. Aynı şekilde savunma sanayisinde de yabancı standartlar, askeri standartlara bağlı kalarak bazı projelerde önümüzü tıkıyacak faaliyetler yerine kendi standartlarımızla gitmek çok daha yerinde olacaktır. Bugün yerlileştirmeden bahsederken, savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltmaktan bahsederken aslında bir anlamda bir şeylerin peşinde koşmaktan bahsediyoruz. Artık peşinden koşmak kadar, yani bir şeyleri yerlileştirmek kadar, ondan öte yeni teknolojiler, dünyada insanların bakacağız, özeneceğiz., Türkiye'de bunlar da yapılıyor diyerek onların peşinden koşmaya çalışacakları teknolojilerin de sık sık konuşulması, sadece konuştuğumuzda yerlilik oranları değil, yeni buluşlar, yeni teknolojiler, oyun değiştirici taktik ve ürünlerden de bahsedeceğimiz günlerin yakın olduğunu umuyorum." ifadelerini kullandı.
"CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUNA İMZA ATACAĞIZ"
Türkiye'nin pandemiye rağmen ihracatta rekor kırdığını ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Savunma, havacılık ve uzay alanı ülkeler için artık ulusal güvenliğin bir teminatı konumuna gelmiş bulunuyor. Dünyanın en güçlü ülkeleri dahi, tereddütsüz bir şekilde milli gelirlerinin büyük bir bölümünü savunma sanayine ayırmaya devam ediyor. Tabi savunma sanayinde yakalanan ivmelenme çarpan etkisiyle diğer sektörleri de çok hızlı bir şekilde geliştiriyor. Ülkemizin üretimine, ihracatına ve istihdamına önemli katkılar sağlıyor. İşte bugün pandemiye rağmen, üretim ve ihracatta kırdığımız rekorlar ortada. İlk 8 ayda ihracatımız 140 milyar doları geçmiş durumda. İnşallah yıl sonunda 200, hatta 210 milyar doları geçerek cumhuriyet tarihinin rekoruna imza atacağız" dedi.
"ÇALIŞANLARI MEMNUN ETMENİZ GEREKİYOR"
Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:"Biz bu dönemde, özellikle pandemi döneminde, sürekli imalat sanayisinin nasıl geliştiğinden, ihracatın nasıl arttığından, şirketlerimizin bu dönemde gelirlerini artırdığından bahsediyoruz. Biz kamu olarak toplu sözleşme döneminde çalışanlarımızın gerek memur, gerek kamu işçisinin kazançlarını artırabilmek için elimizi taşın altına koyduk. Toplu sözleşme dönemleri geliyor, asgari ücret görüşme dönemleri geliyor. Biz iş insanlarımızdan, şirketlerimizden bu kazancın bir kısmını mutlaka çalışanlarına aktarmalarını tavsiye ediyoruz. İş barışı için bu gerçekten önemli. Şu anda biliyorsunuz özellikle nitelikli eleman bulmakta firmalarımız sıkıntı çekiyorlar. Onun için çalışanlarımızı, bu dönemde elde ettiğimiz kazançları da dikkate alarak, biraz daha memnun etmemiz gerekiyor." diyerek sözlerini sürdürdü.
"ŞAHLANMA DÖNEMİNE GİRDİK"
Türkiye, savunma sanayi yolculuğuna Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen birkaç atılımın dışında geç başladınığı ifade eden Varank, "ncak Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde ortaya koyduğumuz Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile adeta bir şahlanma dönemine girdik. Savunma sanayinde yüzde 25'lerde olan yerlilik oranlarını yüzde 75 seviyelerine ulaştırmayı başardık. Tabi bu yolculuk daha bitmedi. Savunma sanayinin kritik sektörlerinde kritik sistemlerinde yüzde 100 yerliliğe ulaşmayı kendimize hedef olarak koyuyoruz. Atalarımızın çok güzel bir sözü var. El atına binen tez inermiş diye. Biz başkalarının ne yaptığına bakmaktan ziyade kendi heybemizde neler var, bunlara odaklanıyoruz. Hamd olsun son 19 yılda sanayi ve teknoloji alanlarında çok önemli mesafeler kat ettik. Bugün savunma, havacılık ve uzayda güçlü bir altyapılara, dünya çapında firmalara ve yetkin insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Bakınız biz göreve geldiğimizde adeta emekleyen ar-ge ve inovasyon yetkinliğimiz bugün örnek bir seviyeye ulaştı. Ülke genelindeki Teknoloji Geliştirme Bölgelerimizin sayısı hamdolsun 89'u buldu. Yine Bakanlığımız tarafından savunma sanayi Ar-Ge projelerine sağlanan desteklerle özel sektörümüz bizzat kritik teknolojileri kendileri geliştiriyorlar. Son 19 yılda bu projelere sağladığımız destek miktarı 5,6 milyar TL'ye ulaştı." açıklamasında bulundu.
"GİDİN YÜNANİSTAN'DA SİYASET YAPIN"
Konuşmasına Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz'ün, önceki gün yaptığı Mavi Vatan Doktrini hakkındaki açıklamalarını değerlendirerek devam eden Bakan Varank, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir milletvekili var. Eski bir büyükelçi, bir monşer diyebiliriz. Şöyle bir cümle kullanmış. Diyor ki; 'Mavi vatan yayılmacılık demektir'. Bakınız, biz siyaseten hep birlikte mavi vatan anlayışının, kendi yerli ve milli projelerimizin arkasında durmazsak zaten başarıya ulaşma şansımız yok. Mavi vatan demek, hak ve menfaatlerimizin olduğu her bölgede varlığımızı sürdürmek demektir. Mavi vatan bu ülkeye anasının ak sütü gibi helaldir. Eğer bir emekli büyükelçi, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın baş danışmanı, 'Mavi vatan yayılmacılıktır' diyorsa, biz aslında boşa çalışıyoruz demektir. Ben buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na seslenmek istiyorum. Ya bu kişiyi kulağından tuttuğunuz gibi partinizin dışına taşırsınız ya da siyaset yapmak istiyorsanız, madem Yunanistan'ın tezlerini savunuyorsunuz. Gidin Yunanistan'da siyaset yapın." dedi.