Gazi Durak Deniz(42), 15 Temmuz hain darbe girişiminde vatan elden gidiyor diyerek eline aldığı Türk bayrağı ile soluğu Genelkurmay Başkanlığı önünde aldı. Tanklara, uçaklara ve mermilere göğsünü siper etti. Hainlerin açtığı ateş sonucu sırtından ve ayağından vuruldu. Yanında çok sayıda vatan evladı şehit oldu. Şehitliği göze alarak çıktığı vatan savunmasında kendisine gazilik nasip oldu. Kanlı gecenin nişanesi olarak vücudundaki şarapnel parçaları ile yaşamına devam eden gazi Deniz, "Gazi olduğumu bana hissettiren şarapnel parçalarım ve madalyam benim gurur kaynağım. Ölümü göze alarak sokağa çıkmıştık. Rabbim bir daha yaşatmasın ama o gece gazi oldum gerekirse şehit oluruz vatanımızı kimseye kaptırmayız. Gazi olduktan sonra gaziliğin maneviyatını yaşamaya başladım. Devletimiz tüm gazilerimize gereken ilgi ve alakayı gösterdi göstermeye de devam ediyor. Hatırlanmak değer görmek çok güzel" diye konuştu.
ORTAK PAYDAMIZ VATAN
Tüm gazilerin ortak paydasının vatan sevdası olduğunu dile getiren Deniz şöyle devam etti: "Türkiye Gaziler Vakfı'na geldikten sonra diğer gazilerimizi yakından tanıma ve onların ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda yardımcı olma fırsatı buldum. Biz gazilerin ödediği fiziksel bedel herkeste farklı. Kimimiz kolumuzu, kimimiz bacağımızı, kimimiz de gözlerimizi kaybettik ya da vücudumuzdaki kurşun/şarapnel ile yaşamaya devam ediyoruz. Ortak paydamız vatan. Tüm gazilerin tek bir amacı var ve bu amaç uğruna canımızı seve seve vermeye hazırız."
ÇOCUKLARINI PARKTA GEZDİREMİYOR
Gazi Mehmet Eğin (35), hayatının baharında bin bir hayalle gittiği vatani görevinde hainler tarafından yola döşenen mayın yüzünden yürüme yetisini kaybetti. Voleybol tutkusunu ve hayallerini geride bıraktı. Evlatlarının elinden tutup gezdiremiyor. Düğünlerde eşiyle dans edemiyor ama göğsünde taşıdığı gazilik madalyası ve vatan aşkı sayesinde çektiği acı ve özlemleri unutuyor. Gazi Mehmet'i annesi ve bir aylık evli eşi 16 yıl önce ellerine kınalar yakarak asker ocağına gönderdi. Gazi Mehmet, acemi birliğini Malatya'da, usta birliğini ise Hakkâri'de piyade şoför olarak yaptı. Henüz 3 aylık askerken Şemdinli Derecik'te mayın patlaması sonucu yürüme yetisini kaybetti. Gaziliği Allah'ın verdiği bir lütuf olarak görüyor. Gazi Eğin, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı'nda yönetim kurulu üyesi, genel başkan yardımcısı olarak şehit aileleri ve gazilere hizmet ediyor.Gazi Eğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gazileri ve şehit ailelerini kardeşi gibi gördüğünü belirtti.
HAYALLERİMİ ÇALDIRAN HDP KAPANSIN
HDP'nin kapatılması için neyin beklendiğini soran Gazi Eğin, "Genç yaşta hayallerimi elimden çalan PKK'nın siyasi ayağının kapanması için ne bekliyorlar? HDP'nin kapatılmaması yaralarımızı deşiyor. Dağa kaçırılan masum çocuklar ve Diyarbakır anneleri en büyük delil. Ben bir gazi olarak Diyarbakır annelerini sonuna kadar destekliyorum. Annelerin onurlu ve haklı mücadelesi ile PKK'nın kökü kazınacak. Ne mutlu ki 32 evladımız ailesine kavuştu, dileğimiz hepsinin teslim olması" dedi.
KORE'YE GİTMİŞTİM ŞİMDİ SURİYE'YE GİDERİM
Birleşmiş Milletler'in çağrısıyla 25 temmuz 1950'de Bakanlar Kurulu'nun Güney Kore'ye kuvvet gönderme kararı doğrultusunda Genelkurmay Başkanlığı'nca görevlendirilen askerlerin yanı sıra gönüllü askerler de Kore'ye gitti o askerlerden biri olan Umut Sönmez'di. Kore gazisi Umut Sönmez 89 yaşında. Kore harbinde göğüs göğse muharebe ederken süngü ile kolundan yaralandı. Yarasını mendili ile kapatıp çatışmaya devam etti. Durumu ağırlaşınca Tokyo'da tedavi gördü. 10 günlük tedavinin ardından birliğine geri döndü. Yanında birçok arkadaşı şehit olmasına karşın Kore'de vatani görevini yaptı. Askerlik görevini kahramanca tamamlayan Gazi Sönmez, vatana kavuşunca eşi ile evlendi. 1973'te gazilik unvanı verildi. Madalyalarını gururla göğsünde taşıdığını ifade eden Gazi Sönmez, "Ülkem için şehit olurum. O zamanlar Kore'ye gitmiştim, şimdi ister Suriye ister Kore fark etmez dünyanın bir ucuna bayrağımın uğruna şehit olmaya bu yaşımda koşa koşa giderim" şeklinde konuştu.
UNUTULMAMAK ÇOK GÜZEL
Devletin gazilerini unutmadığını belirten Gazi Sönmez, "Allah devletimizden razı olsun. Bizleri yalnız bırakmıyor, sürekli arıyorlar. Korona öncesi bayramlarda ve özel günlerde ziyaretlerimize geliyorlardı. Bizleri virüsten koruma adına artık telefonla arıyorlar. Korona zamanı maskemiz, dezenfektanımız kolonyamız geldi. Allah devletimize zeval vermesin. Unutulmamak çok güzel. Gazi olduğum için çok mutluyum."ifadelerini kullandı.
GAZİLİK ALLAH'IN LÜTFU
Kıbrıs Adası'nda Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerince gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatının üzerinden 47 yıl geçti. Kıbrıs Barış Harekatı gazisi Edip Deniz, kayseri Hava İndirme Tugayı'nda askerlik görevini yaptığı sırada harekata katıldı. Kıbrıs'ta zorluklarla geçen 105 gün kaldı. Yaşayan efsanelerden olan Edip Deniz(68), gaziliği Allahın verdiği bir lütuf olarak değerlendiriyor. Gazi Deniz Kıbrıs Barış Harekâtında paraşütçü komando olarak görev yaptı.
MADALYAMIN GURURU ANLATILMAZ
Kıbrıs Gazisi, devlet çağırdığı an tereddüt etmeden yine gideceğini söyleyerek, "Devletimiz var olsun bizleri asla unutmadı ve madalyalarımızı vererek bizleri onurlandırdı. Gazilik çok şerefli ve gururlu bir şey. Göğsümde gururla taşıdığım madalyamın verdiği huzur ve mutluluğu kelimelerle anlatamam. Rabbim şehitlik ve gaziliği herkese nasip etmiyor. Vatanım için çağırsalar bu yaşımda tekrar askere gider düşmana geçit vermem" değerlendirmesinde bulundu.
ACILARIMI VATAN AŞKI İLE UNUTUYORUM
Gazi Mehmet Akdağ(46), askerliğini er olarak Tunceli Hozat'ta yaptığı sırada pusuya düştü. Teröristlerle girdikleri çatışmada 4 kurşunla yaralandı. Kendisi ile birlikte 3 arkadaşı daha yaralandı. 8 ay tedavi gördükten sonra iyileşen Gazi Akdağ, iyileştikten 1 yıl sonra gazilik unvanına kavuştu. Gazi Akdağ, kemiklerinde kurşun parçaları kaldığı için kış aylarında ve ayakta durduğu zaman zorluk yaşıyor. Yaşadığı ağrı ve acıları vatan sevgisinin dindirdiğini belirten Gazi, "Gazi olmak çok güzel bir duygu. Gazilik saygınlığı çok farklı bir durum. Devletimiz gazilerin her ihtiyacını karşılıyor. Ziyaretlerimize geliyor, arayıp soruyorlar. Daha önceleri devletin gazilere verdiği önem ve değer bu kadar değildi. Ben gazilere son 15-20 yıldır değer verildiğini gördüm. Allah devletimizden razı olsun. Bizleri unutmadığı için minnettarız. O gün gazi oldum ama bugün çağırsınlar şehit olurum" diyerek duygularını dile getirdi..