Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alan 12 Eylül 1980 darbesinin sene-i devriyesi dolayısıyla Yerli Düşünce Derneği tarafından bir program düzenlendi.
Dr. Kadir Başar'ın sunumunu yaptığı programda; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, AK Parti Ordu Milletvekili ve YDD Genel Başkanı Metin Gündoğdu, AK Parti Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek'in yanı sıra bazı ihtilal mağdurları ile basın mensupları yer aldı.
Burada bir konuşma yapan Topçu, hak hukuk tanımaz uygulamalar ile büyük mağduriyetler yaşandığının altını çizerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"TELAFİSİ OLMAYAN MAĞDURİYETLER YAŞANDI"
"Onların Çocukları tarafından, millî iradeye ve milletin çocuklarına karşı 27 Mayıs'tan 20 yıl sonra 12 Eylül'de Türkiye'nin büyüme, kalkınma, güçlenme ve demokrasi hedeflerine yetişmiş idealist insan envanterine ikinci defa kanlı bir darbe daha vuruldu.
Bizim kuşağımız, 'Şartların olgunlaşmasını bekledik!' diyen 12 Eylül darbesini yapan 'Gözkaman'ların ve Washington'da Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda 'Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık.' diyen 28 Şubat post modern darbeci 'Mankurt'ların zalimce ve hak hukuk tanımaz uygulamaları ile büyük zulümler gördü ve telafisi olmayan mağduriyetler yaşadı.
Ama çok şükür yılmadık, sinmedik dedelerimizin 27 Mayıs'ta, babalarımızın 12 Eylül'de yapamadıklarını, 28 Şubat'ta 'Namlusunu Millete Çevirmiş Tanka Selam Durmam' diyen cennet mekân Muhsin Başkan'ım ve 28 Şubat Cuntası tarafından kurulan 'Batı Çalışma Grubu'na karşı 'Demokrasi Çalışma Grubu'nu kuran rahmetli Hasan Celal Güzel Ağabey gibi biz de 15 Temmuz'da 'ölümüne, ölümüne' diyen Cumhurbaşkanımızın yanında 'ya olacağız ya öleceğiz' diyerek emperyalistlerin mankurt darbecilerine göğsümüzü siper ederek milletçe onlara öyle bir darbe yaptık ki, feryatları Pensilvanya'ya ulaştı."
"ZALİMLER İÇİN DE CEHENNEM VAR"
"Bizlerin ayrı ayrı kaderi gereği yaşadığı acı mağduriyetleri var. Fakat bizler inanıyoruz ki, zalimler için de cehennem var. Acı çektik, mağdur edildik, gadre uğradık ama eğilip bükülmedik, darağaçları gösterilerek tehdit edildik fakat adamlığımıza gölge düşürmedik, her birinizin şerefli bir mazisi, destansı bir hikâyesi var.
27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz darbelerini yapanları ve onların iplerini elinde tutanları lanetliyor, mağdur ve mazlumlarını da saygı, rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum."
"1980 DARBE ANAYASA'SI DEĞİŞMELİ"
AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu ise, 12 Eylül'de birçok mağduriyetin yaşandığını ve o mağduriyeti yaşayan ailelerden biri olduklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Ülkemiz, biliyorsunuz 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 darbelerini yaşamış, son olarak da bunun bir benzerini 15 Temmuz'da yaşatılmak istense de halk bu işgal girişimine dur demiştir. 12 Eylül darbesi ile dokuz tane canımız darağacında idam edildi. Allah'tan hepsine rahmet diliyorum. 'Bizim Çocuklar Yaptı' denilen darbe ile Türkiye, o günlerde kara günleri yaşadı. Biz de o dönemde mağdur olan ailelerden biriyiz. Benim de dayım, 12 Eylül 1980 yılında cezaevine girdi ve on yıl cezaevinde kaldı. Çok şükür bugün, bu mağduriyetler ortadan kaldırıldı. 1990'dan itibaren rahmetli Özal döneminde ve en son AK Parti iktidarı döneminde bu darbenin izleri silinmeye başlandı.
İnşallah önümüzdeki günlerde Anayasa değiştirilerek, 1980 darbe Anayasa'sı Türkiye'nin gündeminden kalkar ve bu kara darbenin izlerini tamamen sileriz. Ben tekrardan o günlerde ölenlere, idam sehpasında şehadete yürüyenlere Allah'tan rahmet diliyorum, hepsinin mekânı cennet olsun."
"FİKİRLERİMİZİ HOŞGÖRÜ İÇİNDE TARTIŞALIM"
AK Parti Milletvekili Feyzi Berdibek ise, demokrasi çerçevesinde fikirlerin özgürce paylaşılabilmesi gerektiğinin altını çizerek, "12 Eylül İhtilali ile hapislere atılıp zalim işkenceleri yaşamış biri ve bir milletvekili olarak diyorum ki; her fikir ne kadar aykırı olursa olsun demokrasi içinde kendini ifade edebilsin; yeter ki yerli olsun, arkasında önünde başka ülkelerin desteği ve çıkarı olmasın.
Fikirlerimizi hoşgörü içinde tartışalım fakat asla sokağa, okula, kışlaya, camiye anarşiyi terörü ve siyasi kavgayı taşımayalım. Ne diyorsak diyelim ama neticede hep beraber Türkiye diyelim. İhtilallerde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor; yapanları, yaptıranları lanetliyorum." açıklamalarında bulundu.