Her fırsatta yalan ve iftiraya sarılan CHP'nin bir iddiasının daha algı operasyonu olduğu ortaya çıktı. Bir dizi ziyaret için Çanakkale'ye giden CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve beraberindeki heyetin otobüsünün durdurularak taciz edildiği, "Çanakkale'de Reis'i size yedirmeyiz" denilerek üzerlerine araç sürüldüğü iddia edilmişti. Heyettekiler otobüsten indikleri sırada bir aracın üzerlerine geldiğini ve ezilme tehlikesi yaşadıklarını iddia etmişti. İddiaların gerçeği yansıtmadığı belirlendi. "Bu saldırılar bizi yıldırmayacak" diyerek sosyal medya hesaplarından algı operasyonu oluşturmaya çalışan Nazlıaka'nın olay sırasında söz konusu araçta bile olmadığı belirlenirken, olayla ilgili gözaltına alınan ve CHP'li heyeti arabasıyla ezmekle suçlanan Vedat Aygören'in ise CHP'li olduğu ortaya çıktı.
'SALDIRI DEĞİL TARTIŞMA'
İddiaların hedefinde olan Vedat Aygören SABAH'a konuştu. Polis tarafından evinde gözaltına alındığında neden gözaltına alındığına bile anlam veremediğini belirten Aygören şunları söyledi:
Çanakkale'de inşaat işleriyle uğraşıyorum. O gece aracımla evime doğru seyir halindeyken otelin önünde bir otobüsün uzun farlarını yakarak beklediğini fark ettim. Turist otobüsü olduğunu zannedip kendi otomobilimin farlarını söndürüp şoföre el kol hareketi yaparak, camdan önümü göremediğimi anlatmaya çalıştım. Camı açıp "Uzunlarını kapat" deyip olay yerinden ayrıldım.
'BÖYLE SİYASETİ KINIYORUM'
(Basit bir yol tartışmasının ardından evine gittiğini belirterek) Sabah Güzelyalı'da yaptığım inşaata gittim. Akşam 17.00 gibi telefonum çaldı. Emniyetten arayarak gelmemi istediler. Emniyete gittiğimde gece dörtlüleri yakarak görüş açımı engelleyen otobüsün CHP'ye ait olduğunu öğrendim.
Emniyette hakkımdaki suçlamaları öğrenince şoka girdim. Aracımı "Reis'i size yedirtmeyiz" deyip CHP'li heyetin üzerine sürdüğümü ve otobüse çarptığımı iddia etmişler. Oysaki ben polis söyleyene kadar otobüsün CHP heyetine ait olduğunu bilmiyordum. İnenlerin turist, otobüsün de tur şirketine ait olduğunu düşündüm. Aracım emniyete çekilip saatlerce incelendi. Ekspertiz gelip araçta kaza izi aradı. Yapılan incelemede olaya ait hiçbir iz bulunamadı ve bu tutanak altına alındı. Tutanakla otobüse çarpmadığım belgelendi.
Yaşananları ve hakkımdaki iftiraları duyduğumda inanamadım. Ben eski bir CHP'liyim. Bana "İzmirli" derler. Beni bu şehir de, partim de çok iyi tanır. Ülgür (Gökhan) başkanım da bilir. Ben belediyenin inşaat işlerini yapan biriyim. Küçük bir yol tartışmasını bu noktalara getirdiklerine inanmıyorum. Bunun üzerinden siyaset yapmaya çalışanları kınıyorum.
Şikâyetçi olmayı düşünmüyorum. Onlar bana bunu yapsa da ben duruşumdan vazgeçmem. İl başkanlığına gideceğim. İl başkanımızla ve belediye başkanımızla görüşeceğim. Bir özür bekliyor muyum? Evet açıkçası bana bu karalamada bulunanlardan bir özür bekliyorum.