28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası kesinleşen aralarında Çetin Doğan ve Çevik Bir'in de bulunduğu 14 sanık ile ilgili açıklamada bulundu.
ASLA UNUTMAYACAĞIZ
Dönemin mağdur bırakılan isimlerinden aynı zamanda 28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı'da olan Emine İlyas, alınan 28 Şubat kararlarının tamamen bu milletin inançlarına bağlı, değerlerini gözeten bir nesli hedef aldığını belirterek, "Alınan kararların uygulanmasında hiç bir hak ve hukuk kaidesinin dikkate alınmadığını o dönemin şahitleri ve direnişçileri olarak bizler yaşadık. İnançları ve değerleri ile barışık bir neslin toplumda ikinci sınıf hatta üçüncü sınıf konumuna düşürülmeye çalışıldığını sosyal yaşamda mobingin en üst seviyede uygulandığını hiç bir zaman unutmayacağız.
Bu kararlarla aslında masum halkımıza sırf Allah'ın emirlerine sadık yaşamanın diyetinin ödetilmeye çalışıldığını biliyorduk.
Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır ayeti gereğince inananların hiç bir zaman, hangi zulüm uygulanırsa uygulansın, inançlarından, değerlerinden vazgeçemediğini de bu çetin sınavda bir kez daha göstermiş olduk" dedi.
ART NİYETLE KARŞILIYORUM
Bir daha kimsenin bu tür darbelere teşebbüs edememesi adına alınan sonucun çok önemli olduğunu söyleyen İlyas, "O dönemde başta kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerinin hedef alınmasıyla FETÖ'nün güçlenmesine,devlet kademelerinde iyiden iyiye yerlestirilmesinin önün açıldığını özellikle belirtmek istiyorum. 15 Temmuz İşgal girişimine giden yolun basamakları bu dönemde döşenmesine rağmen bunun hala bir takım çevrelerde görülmemesinide hayretle ve art niyetle karşılıyorum.Nitekim tutuklanan,o dönemdeki kararların altinda imzası olan Çetin Doğan'ın bunca aleni yaşanan olaylara rağmen yakalandığında '28 Şubat kararları devam ettirilse idi 15 Temmuz yaşanmazdı' açıklaması ancak akıl tutulmasıdır. Hala bu devleti,bu milleti gereği gibi anlayamadıklarının, beyinlerinin nasıl da dış güçler tarafından yıkandığının da açık göstergesidir. Allah'a şükürler olsun ki, inananların tüm gayretleri ve Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde milletimiz için ve dünya mazlumları için yeni bir dönem başlamıştır. Kuyuya düşen Yusuf Peygamberi kurtardığı gibi bu milleti düştüğü halden kurtaran Yüce Allah'a hamd ediyor,alınan kararların milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
"HESABININ SORULMASI YENİ BİR MİLATTIR"
Başörtülü öğrencilerin avukatlarından Selçuk Kar ise SABAH'a verdiği özel demeçte şunları kaydetti:
"28 Şubatın başladığı o kara günlerde henüz yeni hukuk fakültesini bitirmiş genç bir hukukçuydum. Mesleğimin ilk yılları üniversite önlerinde tutanak tutmakla, haksız gözaltılarla mücadele etmekle ve başörtüsü zulmüne karşı idare mahkemelerinde dava açmakla geçti. Ancak adalet arayışımız bu post modern darbenin mimarları tarafından yargıya, rektörlere ve tüm karar vericilere yapılan brifinglerle bir tiyatrodan öteye geçmiyordu. Eşim bu dönemde okuduğu fakülteyi yarım bırakmak zorunda kaldı.
Avukat Selçuk Kar
Yıllar sonra bu darbenin mimarlarının yargılandığı davada müdahil avukat olarak görev yaptım. Ancak bu yargılama kendilerinin daha önce tesis ettikleri brifingli, talimatlı ve sonucu baştan belli olan bir yargılama değildi. Hakkaniyetle ve savunma hakları uluslararası standartlarda tesis edilmiş adil bir yargılamaydı.
Bu toplumun değerlerine hakaret edip aşağılayan ve binlerce insanı eğitim ve iş hayatından mahrum eden müstekbirlere adil bir yargılama ile hesabının sorulması ülkemiz darbeler tarihi açısından yeni bir milattır. Artık bu ülkede darbe heveslileri bir gün mutlaka bunun hesabının sorulacağını biliyor olacaklardır. Bizler de şunu iyi bilmeliyiz; hesaplaşılmayan ve bedeli ödetilmeyen her darbe tekerrür eder."