Türkiye yangından etkilenen vatandaşlara yardım ulaştırmak için seferber oldu. Ülkenin dört bir yanındaki hayırseverler Yeşil Vatan'daki mücadeleye sessiz kalmadı. Yangınla mücadelede sayfalarımıza taşıdığımız her hikaye yüce gönüllü Türk milletinin onur nişanesi oldu. Siyasi saiklerle fitne ateşi yakmaya çalışanlar halkımızın benzerini Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği destansı mücadeleyi engelleyemedi. 9 aylık hamile Aydan Aslan, eşi Melih Aslan'ı "Sen koş yangını söndür, ben başımın çaresine bakarım" diye yangın bölgesine gönüllü savaşçı olarak uğurladı. 30 yıllık orman muhafaza memuru Yaşar Kozakbaş ve enerji santrali çalışanı Hakan Tutuş canları pahasına alevlere karşı mücadele etti, hastane yatağından "Yine olsa yine koşarız" dedi. Almanya'dan anavatanındaki yangın için gelen Volkan Berber de, Tokat'ta Türk Kızılayı'na yangınzedeler için yüzüğünü bağışlayan R.K. da göğsümüzü kabarttı.
ALMANYA'DAN VATANI İÇİN KOŞTU GELDİ
ANTALYA'DA berber olan Mustafa Atılgan sosyal medyadan canlı yayın yaparak yangın söndürme çalışmalarına daha fazla insanın katılmasını sağladı. Atılgan'ın, Manavgat Gündoğdu'da çıkan yangında yaptığı canlı yayından etkilenen gurbetçi arkadaşı Volkan Berber, Almanya'dan kalkıp aynı gün Türkiye'ye geldi. Berber, "Mustafa arkadaşımın canlı yayınlarını izledim ve bir canlı yayınında 'Allah'ım ne olursun şu yangınları durdur' diye dua ettiğini gördüm. Bundan çok etkilendim. Almanya'daki sel felaketini yaşadım ve ben de mağdur bir insanım. Bundan dolayı Türkiye'ye gelip yangından etkilenen mağdur vatandaşlarıma yardım etmek istedim. Vatanımızı çok seviyoruz" dedi. Atılgan ve Berber birlikte tek tek mağdur aileleri ziyaret ediyor ve yardımlarını iletiyor.
CANİ PAHASINA ALEVLERE KARŞI KOYDU
Denizli
Buldan'da 2 Ağustos'ta çıkan orman yangınını söndürme çalışmalarına katılan ve alevlerin arasında kaldığı için vücudunun yüzde 40'ı yanan orman muhafaza memuru Yaşar Kozakbaş'ın (50) tedavisi Eskişehir'de sürüyor. Eskişehir'de görev yapan 30 yıllık Orman Muhafaza Memuru Yaşar Kozakbaş, Denizli'de yangın çıktığı gün yapılan anonsla yola çıktı. Olay yerine vardıklarında kendilerini alevlerin arasında bulduklarını belirten 2 çocuk babası Kozakbaş, "Buldan ilçesi Türlübey Mahallesi'ni alevlerin sardığını gördük. Aşırı rüzgar nedeniyle alevler hızla yayıldı. Bir traktör ve arazöz geldi. Traktör geldikten sonra aşağıya geçtim. Aşağısı kapanmıştı. Üst tarafa dolandım. Üst tarafım da tamamen alevlerle sarılıydı. 100 metre civarında bir orman yolu var. 'Bu yolu çıkarsam canımı kurtarabilirim.' dedim. Oraya koştum. Kaç dakika koştuğumu bilmiyorum. Oraya çıktım. Canım adeta orada bitti. Şefimizi aradım. 'Mustafa Bey ben yandım, beni acele alın.' dedim. Aşağıdan gelip, ateşten girememişler. Yukarıdan dolaşmışlar, ateşten girememişler. Bir zaman sonra geldiler. Beni ateşin içinden çıkarttılar. Dakikalarca alevlerin arasında kaldım. İnsanın soluğu kesiliyor. Eşim, çocuklarım geldi gözümün önüne. Her şey bitti. Buraya kadarmış dediğim anda beni alevlerin arasından aldılar" diye konuştu. Kozakbaş'ın Eskişehir Şehir Hastanesi'nde yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor.
SEN GİT YANGINI SÖNDÜR, BEN BAŞIMIN ÇARESİNE BAKARIM
MUĞLA Köyceğiz'de 9 aylık hamile eşini evde bırakan gönüllü Melih Aslan (40) alevlerle savaştı. Yangınla mücadele ederken 3 kez zehirlendi, hastaneye yatırıldı. Dinlenmesi gerekirken kendisi gibi alevlerle mücadele eden arkadaşlarını yalnız bırakmak istemedi. Serumunu bitirir bitirmez tekrar ekibine katılarak söndürme çalışmalarına devam etti. 15 yıl Köyceğizspor'da top koşturan ve kısa bir dönem turizm sektöründe çalışan Aslan'ın karnı burnunda eşi Aydan Aslan "Sancılarım olmasına rağmen 'Ben başımın çaresine bakarım sen git. Yeter ki yangın söndürülsün' dedim. Eşimle gurur duyuyorum" dedi.
ŞEHİT İŞÇİNİN ÇOCUKLUK ARKADAŞI
Marmaris İçmeler'deki 27 Haziran'daki orman yangınında alevlerle savaşırken şehit olan Görkem Hasdemir'in çocukluk arkadaşı olan Melih Aslan, " Kızımıza İkra ismini koymayı düşünüyoruz. İkra her an doğabilir. Ama ben yangının ilk çıktığı anda evde oturamadım. Oğlum Mehmet Ayhan da söndürme çalışmalarında bana destek verdi. Yeni doğacak bütün çocuklar, ünlü Köyceğiz portakalını tadabilsin, ağaçların kıymetini bilsin diye bir katkı verebildiysek ne mutlu bize" dedi.
PARMAĞINDAKİ YÜZÜĞÜ BAĞIŞLADI
BİR
tur organizasyonu nedeniyle Tokat'ta bulunan R.T. isimli kadın yangından etkilenen vatandaşlar için parmağındaki yüzüğü, "Bir değil on yüzük feda olsun" diyerek Türk Kızılayı aracılığıyla yangınzedelere gönderdi. R.T., yüzüğü Türk Kızılayı Tokat Şube Başkan Yardımcısı Nizamettin Gündoğdu'ya, "Kabul edin benim de katkım bu olsun. Bugün onların canı yandı, yarın bizim canımız yanabilir" diyerek teslim etti. Gündoğdu da R.T.'ye, "Ablacığım biz, sizin bu davranışınızı Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda yaşanmış tarihi hadiseler arasında okuduk. Şimdi aynı ruh ve aynı duyguları bize yaşatıyorsunuz" dedi. Gündoğdu SABAH'a duygu dolu o anları anlattı:
'Canımız yanıyor. Haydi Tokat birlikte söndürelim!' çağrısıyla orman yangını olan bölgelere gönderilmek üzere Tokat'tan yardım kampanyası başlattık. 7-8 Ağustos'ta Tokat Cumhuriyet Meydanı'nda gıda, giyim ve hijyen malzemeleri ile birlikte nakdi bağış kabulü için stant açtık. Bir turist kafilesi aralarında para toplayarak bağış yaptı. Kafilede bulunan R.T. isimli bir hanımefendi 'Parmağımdaki yüzüğü vermek istiyorum, kabul eder misiniz?' dedi. Kelimeler boğazıma düğümlendi, bir müddet cevap veremedim. Çanakkale ruhu bu. Yüzük bedeli olan 1100 lira için makbuz kestik" dedi.