AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kentte yaşayan yabancı sığınmacıların içme suyu ve katı atık bedellerine 10 kat zam yapacağı yönündeki kararına ilişkin basın açıklaması yaptı. Güner, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bolu Belediye Meclisinde tarihimizde görülmemiş olaylara şahitlik ediyoruz. Bu meclis, Bolu halkına hizmet için oluşmuştur. Kişisel ikbal yeri değildir. Şov alanı hiç değildir. Tarihiyle, kültürüyle, coğrafi güzellikleriyle, turizmiyle öne çıkması gereken cennet Bolumuz, şahsi ihtirasları olan bir kişi yüzünden, maalesef ırkçı söylemlerle ve temsili yet makamına yakışmayan eylemler ile gündemden düşmüyor."
"AYLAN BEBEK ADINA KINIYORUZ"
"Kentleri varil bombalarıyla ve kimyasal silahlarla dümdüz olan, bir milyon insanı, işkence, açlık ve tecavüz gibi insanlığa karşı suçlarla katleden; CHP'nin hala meşru lider olarak kabul ettiği katil diktatör Esed' den kaçan, gariban 'mültecilerin suyuna 10 kat zam yapacağım, elimden gelse zabıtalarla kentten atacağım, verelim bunları Esed'e diyerek' insani duyarlılıktan uzak, insan hakları evrensel beyannamesine muhalefet eden, faşizan tavrı, Aylan bebekler adına şiddetle kınıyoruz.2 yaşındaki minik Aylan Kurdi'nin kıyıya vuran cansız bedenini kucağına aldığında, hıçkırıklara boğulan jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet Çıplak'ın gözyaşları adına kınıyoruz! "geldikleri gibi giderler " dendiğinde boynu bükülen masumlar adına kınıyoruz!"
"TÜRKİYE'NİN SORUMLULUĞU COĞRAFİ SINIRLARIN ÖTESİNDEDİR"
"Bugün ilimizde 13 bin 500 yabancı uyruklu insan yaşıyor. Özcan'ın küçümsediği ve hor gördüğü Suriyeli sığınmacı sayısı ise 4 bin 200. Bunların 2 bin 250 kişisi Bolu merkezde yaşıyor. Suç oranlarına baktığımızda ise, yüzde 1'e bile denk gelmiyor. İşlenen suçların birçoğu da kendi aralarında çıkan husumetlerden kaynaklanıyor. Anadolu coğrafyası her zaman mazlumların sığındığı bir yer olmuştur. Büyük bir cihan imparatorluğunun bakiyesi olan devletimizin gönül coğrafyası, sınırlarımızla ölçülemeyecek kadar geniş ve büyüktür. Bugün bu devletin temelini atan ve vatan toprağı haline getiren insanların çoğu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları dışında dünyaya gelmiştir. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye'nin sorumluluğu, coğrafi sınırların çok ötesindedir."
"İNSANLARI RIZIK İLE KORKUTMAK FİRAVUNLARA MAHSUS'TUR"
"Hizmet anlamında elle tutulur hiçbir icraat yapmamasına rağmen ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olan Bolumuzun adını kişisel beklentilerine alet ederek birçok kez lekeledi. Bu güzelim şehrin, Türkiye'nin en faşist, en ırkçı ve en diktatör uygulamalarının olduğu bir kent olarak anılmasına neden oldu. Şehrimizde yaşayan mültecilerin içme suyu ve katı atık bedellerine 10 kat zam yapma ısrarının insani, vicdani ve ahlaki hiçbir izahı yoktur. İnsanları, en temel hak olan su ile rızık ile terbiye edip korkutmak tarihte sadece Firavun'lara mahsustu. Böyle devam ederse Bolu tarihine despotluğu ve zalimliği ile geçecektir . Bolu Beyinin karşısına her zaman Köroğlu'nun torunları dikilmiştir, yine dikilecektir."
"HZ. HÜSEYİN'E SU VERMEYEN YEZİD'DEN NE FARKI VAR?"
"Her şey normalleştiğinde bu insanlar kendi topraklarına bir gün muhakkak dönecektir. Ancak bugün çaresiz kalan insanlara bir tekme atmak bu Aziz Milletin evlatlarına yakışmaz. CHP'li Bolu Belediye Başkanı'nın; Fransa'daki Müslüman mültecilere su vermeyi yasaklayan belediyelerden ve yine 3 yaşında iken ölen Roman çocuğa mezarlıkta yer vermeyen Champlan ilçesinin Belediye Başkanı'ndan ne farkı var? Yezid, Kerbela'da Hz Hüseyin'i ve ailesini susuzluğa ve ölüme mahkum etmişti. Fransa'da mülteciye suyu yasaklayan zihniyet ile Bolu'da suyu 10 kat artırmaya kalkan zihniyetin Yezid'in tutumundan bir farkı var mıdır? CHP'li Bolu Belediye Başkanı'nın sözlerinin, mülteci botlarını denizin ortasında batırarak ölümlerine sebebiyet veren Yunan Sahil Güvenlik'in yaptıklarından anlayış olarak ne farkı var? Bu nasıl bir merhamet yoksunluğudur?"
"KOMİSYONDAN GELMEMESİ BİR BAHANEYDİ"
"Hukuk dışı ve gayri insani tavırlarına dayanamayan Başkan yardımcıları, istifaya zorlanan müdürler, kapı önüne koyduğu gariban işçiler de dahil olmak üzere hiç kimse onun bu kadar vicdan ve merhamet fakiri bir tutum göstereceğini, makamının gerektirdiği ağırlığı veremeyeceğini tahmin bile edemezdi. Biz en başından beri şov yaptığının farkındayız. Ağustos ayı ikinci meclis toplantısını halka açık yapıyoruz deyip Belediye personelinin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinin çoğunluğunu doldurduğunun farkındayız. Vicdanlı CHP'li meclis üyelerinin ret oyu vermesinden çekinildiği için komisyondan gelmedi bahanesiyle oylama yapılmamasının farkındayız. Sudan bahanelerle gündem oluşturma çabasının altındaki sebeplerin farkındayız."