SABAH Türkiye'nin birçok noktasında devam eden ve adeta ülkeyi yasa boğan yangınlarla ilgili anbean takip ve haber nöbetine devam ederken yangınla mücadele edilen birçok noktada tarihi mücadele ve kurtuluş öykülerine ulaşmayı da sürdürüyor. Antalya Manavgat'ta önceki gün Sırtköy'de adeta kıyamet yaşandı. Sabahın erken saatlerinde yaşanan yangın, köy çevresindeki ormanlık alanda rüzgarla birlikte etkisini artırdı.
LPG DEPOSU VARDI
Sabah saatlerinde foto muhabiri Murat Şengül'le birlikte köye, dağ yollarından gitmek için çıktık. Köyün giriş kısmında itfaiye ekipleri yangına müdahale ediyor, köydeki yaşlıları çıkarmak için aileleri ikna etmeye çalışıyordu. Alevlerin Sırtköy'deki defne yaprağı işleme fabrikasındaki LPG deposuna ulaşmaması için olağanüstü çaba sarf edildi.
ALEVLER BİR ANDA ETRAFIMIZI SARDI
Ancak rüzgarın etkisiyle birlikte alevler bir anda etrafımızı sardı. Alevlerin sıcaklığı ve duman çevremizi sararken bir an önce güvenli bir yere ulaşıncaya kadar koştuk.
FERYATLAR, ALEVLER VE DUMAN
O sırada fotoğraf çeken Murat Şengül'ü almak için geri döndüm. İtfaiye görevlileri ve köylülerin yardımıyla bölgeden çıkarken aracımızı yangın bölgesinden uzaklaştırmak için hareket ettik. Köyün sakinleri, orman görevlileri, itfaiyeciler korku ve feryatla karışık bir halde, alev ve duman karşısında çaresiz kalmıştı.
Sabah Gazetesi muhabiri Zeynel Yaman yangınlarla mücadele anlarını ve yaşadıklarını şöyle anlattı: "İtfaiye ile gittiğim yangınların sayısını unuttum. Hayatımda ilk kez itfaiye ile birlikte yangından kaçtık. Cehennem sahnesi gibiydi. O gün Allah'a sığınıp sanki 'cehennem denen o illetin bağrını delip geçtik'"
SON DAKİKA
"YA KURTULACAK YA ÖLECEĞİZ"
Köyün gençlerine, evlerini terk etmeyen yaşlılardan gelen cevap "Yangın gelsin, ya kurtulacağız ya öleceğiz. O geliyorsa biz de buradayız" oldu. Köydekiler evlerinin çevresindeki ağaçları kesip uzaklaştırırken, evlerin çevresine de toprak ve hendekler oluşturdu.
GÜNDOĞMUŞ'TA YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI
Antalya'nın Gündoğmuş ilçesi çevresinde devam eden orman yangını dün öğle saatlerinde şehir merkezine doğru yaklaştı. İlçe merkezinde vatandaşlar tedbir amaçlı tahliye edilirken havadan ve karadan müdahalelerle yangın kontrol altına alındı.
Vatandaşlar söndürme çalışmalarına zaman zaman yardım etti, zaman zaman da evlerine ilerleyen alevleri çaresizce izlemek zorunda kaldılar
Bölgede bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yangın, Gündoğmuş'un içine girmeden püskürtüldü" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da "Kent merkezine yaklaşmış olan yangın bertaraf edildi, kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları devam ediyor" ifadelerini kullandı.
KORKU FİLMİ GİBİ
Köylülerle yaklaşık 2 kilometre uzakta beklerken, ailesini evden çıkmaya ikna edemeyenler gözyaşları döküyordu. Yangın uçakları, helikopterler rüzgarın yön değiştirmesiyle yangını yaklaşık 1.5 saatte kontrol altına aldı. Köyün üst kısmındaki evlerden 5 tanesi yandı.
Köye girdiğimizde yangın devam ediyordu. Uçaklar ve helikopterler sürekli seferler yapıyordu. Sağlık görevlileri, gönüllüler, itfaiyeciler ve köylüler hep birlikte söndürme çalışmalarına katıldı. Manavgat'ın zirvesindeki köyün üstündeki duman, alevler, uçaklar, savaş filmlerinin sahnesi gibiydi. Akşama doğru köyden ayrılırken öğlen yas tutan köylülerin yüzü gülüyordu:
"Ev gitti ama can gitmedi çok şükür." diyorlardı...
KAHRAMAN ŞAHİN AKDEMİR
'VATAN VE BAYRAK SEVGİSİYLE BÜYÜDÜ'
Eşinden ayrı yaşayan Şahin Akdemir (25), Marmaris'teki yangının ilk gününde diğer vatandaşlar gibi söndürme çalışmalarına kahramanca destek vermiş, İçmeler mevkiinde söndürme çalışmalarını sürdüren itfaiye ekiplerine motosikletiyle içme suyu götürürken alevlerin arasında kalarak yaşamını yitirmişti.
Akdemir'in ön otopsi raporunda dumandan zehirlenerek öldüğü ortaya çıktı. SABAH'a konuşan baba Ali Akdemir, oğlunun toprak, vatan ve bayrak sevgisi ile büyüdüğünü söyledi.
Oğlunun askerliğini şoför olarak Hakkâri'de yaptığını anlatan baba Akdemir, "Şahin 2016 yılında askerliğini yaptığı sırada zırhlı araçla mayının üzerinden geçti. Yaralandı, bağırsaklarından ameliyat geçirdi. Oğlum orada, 'Gerekirse vatan için şehit olurum' dedi. Burada da ormanın içinde hayvanlar, orman yanmasın diye devletin memuruna yardım götürürken yoğun dumanda boğularak şehit oldu" diye konuştu. Mevlüt HASGÜL-Saffet AZAK / SABAH