Diyarbakır'da Ayşegül ve Rauf Biçer çifti, terör örgütü PKK tarafından 3 yıl önce 16 yaşındayken kaçırılan oğlu Mustafa için 3 Eylül 2019'da HDP il binası önünde başlatılan evlat nöbetine katıldı. Biçer çiftinin eylemi sürerken, oğulları Mustafa, terör örgütü PKK'nın barınma alanlarından kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Biçer ailesi geçen günlerde çocuklarıyla buluştu. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Mustafa Biçer, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Anne ve babası Mustafa Biçer ile 3 yıl sonra ilk kez bir araya geldi. Aileleri bu mutlu günlerinde beraber nöbet tuttukları Süleyman Aydın ile Celil Bekdaş da ziyaret etti.
İLK İSTEĞİ DOLMA YEMEĞİ OLDU
Uzun süre sonra evlatlarına kavuşan Biçer ailesi o anki duygularını Demirören Haber Ajansı'na anlattı. Oğluna ilk isteği olan dolma yemeği yaptığını belirten Ayşegül Biçer, "Rabbime şükürler olsun oğlum bu kadar yıl sonra gelip evinde beraber sofraya oturdu. Diğer anne ve babalar da teker teker de olsa evlatlarına kavuşacaktır. Bu zafer bizim zaferimiz değildir, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile tüm devlet büyüklerimin. Tüm anne ve babalara çağrıda bulunuyorum. Korkmayın çadıra gidin ve hakkınızı isteyin. HDP Mecliste Kürtlerin temsilcisiyim diyor ya gidin hakkınızı HDP'nin kapısında isteyin. HDP olmadan tek bir kuş dağa gitmez. Buradan tüm çocuklara sesleniyorum. Gelin anne ve babanızın kucağına. Devletimiz o kadar büyük ki ne bir ceza ne bir işkence var. Gelin Türkiye Cumhuriyeti'ne sığının ve Allah'ın izniyle hepimiz beraber birlik içinde bu PKK'yı bitireceğiz. Çadıra gittiğim ilk gün aklımın ucundan geçmezdi. Benim devletim çok büyük bir devletti kırsal alanlarda ve şehirde mücadeleyi verdi. Biz de Diyarbakır anneleri olarak çadırda mücadele ettik. Hakkımızı söke söke aldık. Allah'ın izniyle devletin gücüyle aldık" dedi.
'GELİN SİZ DE AİLENİZE KAVUŞUN'
Rauf Biçer ise çocuğu Mustafa'ya kavuşmanın tarifi olmayan bir duygu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çok sevinçliyim ama bir yanımda da boşluk var. Diğer anne ve babalar evlatlarını bekliyor. Allah'a hamdolsun ki devlete zeval gelmesin. Evladım geldi ve evladıma öyle güzel bir şekilde sahip çıktılar ki. Devlete karşı isyan etti ama yine devlet ona annelik babalık yaptı. Benim evladımı kucağıma verdi, hamdolsun ki bir ceza almadı. Dağda inmek ve kaçmak isteyen gençlere de sesleniyorum bırakın gelin. Devlet çok şefkatlidir. Size hiçbir zaman işkence etmiyor. Anneniz ve babanız sizi özlemle bekliyor. Öyle ağlıyor ki geceleri kalkıyor kar ve yağmur altında evlatlarımız şu an dağdadır diye. Gelin ailenize kavuşun ve bu hasretliği bitirin. İnan ki devlet size bir gün bile ceza vermiyor. O kadar şefkatli davranıyor ki, pişmanlık yasası var. Biz cesaretliydik ve evladımızı söke söke aldık. Kapıdan girdiği gibi ölen bir evladın dirildiğini hissettim. O sevinci yaşadık. Allah o sevinci bütün anne babalara tattırsın. Sanki benim evladım ölmüştü Allah onu diriltti ve tekrar verdi" diye konuştu.
'DEVLET BİZİM ÇOCUKLARIMIZI GERİ GETİRİYOR'
Çocuğu için evlat nöbetini sürdüren Süleyman Aydın, Biçer ailesini ziyarete geldiklerini ve oğulları Mustafa'nın bir deri kemik kaldığını söyledi. Aydın, "Bunlarda hiç vicdan ve Allah korkusu yok. Çocuk güvenlik güçlerine teslim oldu. Ceza almadan anne ve babasının kucağına geldi. Az önce de kendisiyle görüştük ve konuştuk. Zorla çocukları kandırıp götürüyorlar. HDP bizim çocuklarımızı ölüme gönderiyor. Ama devletimiz bir kez daha büyüklüğünü gösterdi. Bu çocuklara şefkatli kollarını uzatarak teslim olmalarını istiyorlar. HDP ise siz burada oturarak çocuklarınızı devlet öldürüyor diyordu. Devlet bizim çocuklarımızı öldürmüyor. Devlet bizim çocuklarımızı geri getiriyor" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'da HDP il binası önünde eylem yapan ailelerden 31'i evladına kavuşmuştu.