Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan 3 aile daha önceki gün terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan evlatlarına kavuştu. Onlardan biri de kanser hastası anne Ayşegül Biçer'in oğlu Mustafa'ydı.
Mustafa Biçer kısa süre önce elinde kalaşnikofla terör örgütünün yayın organlarına çıkarak, "Ben isteyerek katıldım. Aileme mektup da yazdım, kendi isteğimle katıldığımı söyledim. Ailelerimiz derhal HDP önünden ayrılmalıdır" demişti. Biçer'e bu açıklamanın örgüt baskısıyla, tehdit edilerek zorla yaptırıldığı ortaya çıktı.
Mustafa Biçer ilk sorgusunda, Suriye ve Irak'ta terör örgütü saflarında yer aldığını, ailelerin oturma eylemi başlatmasının terör örgütünde çok ciddi rahatsızlık ve iç huzursuzluk yarattığını belirterek, "Ailelerin oturma eylemiyle birlikte örgütte kitle iletişim araçları da kısıtlandı.
Radyo ve televizyon gibi haberleşme araçları kaldırıldı. Çünkü örgüt toplu teslim olmalardan korkuyordu. Sonra ailesi HDP önünde oturanları tek tek tespit ettiler. Bizimle özel olarak üst düzey yöneticiler görüşmeler yaptılar.
Sonra da ailelerimizin bu işten zarar görmemesi için bizim kameralar karşısına geçip onlara eylemlerini bırakması için zorla çağrıda bulunmamızı istediler. Ben de korktuğum için kabul ettim. Çünkü örgütte birçok insan sudan sebeplerle ajan ve benzeri yakıştırmalarla kurşuna dizilerek infaz ediliyordu.
Ailemin bu işten zarar görmemesi için bana önceden ezberlettirilen metni elimde silahla kamera karşısına geçip okudum. Örgütün gerçek yüzünü gördüm ve bulduğum ilk fırsatta aileme ve anneme daha fazla acı yaşatmamak için kaçarak teslim oldum. Çok pişmanım, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum" dedi.
